Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/293 E. 2014/329 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/293
KARAR NO : 2014/329
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 18.06.2013
Sayısı : 114-422

Hırsızlık ve hırsızlık malı bilerek satın almak suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesince 31.05.2005 gün ve 30-474 sayı ile;
Sanıklar …, Muhammet Yıldız ve Muharrem Baştürk’ün hırsızlık, Erkan Bayrak’ın ise hırsızlık malı bilerek satın almak suçundan mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar Muhammet Yıldız ve Muharrem Baştürk tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 20.03.2006 gün ve 178563 sayıyla, 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılan kanunlar nedeniyle sanıkların hukuki durumlarının yeniden değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle dosyanın iade edildiği Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesince 28.09.2006 gün ve 320-619 sayı ile; sanıkların 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 142/2, 143, 168 ve 62. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanık … ile sanıklar Muharrem Baştürk ve Muhammet Yıldız müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 12.12.2012 gün ve 19092-23594 sayı ile;
“I- Hükümlü … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
… hakkında kurulan Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 31.05.2005 gün ve 2003/30-2005/474 sayılı hükmünün temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılması karşısında;
Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarih ve 125-186 sayılı kararında açıklandığı gibi, hükümlü hakkındaki temyiz edilmeden kesinleşen önceki hüküm, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren yasalar yönünden uyarlama yargısının konusu olabilir ve genel yargı ile uyarlama yargısı birlikte yürütülemez.
Hükümlü hakkındaki kararın kesinleşmesinden sonra aynı dosyada sanıklar Muharrem Baştürk ve Muhammet Yıldız’a ilişkin ilk hükmün, anılan sanık savunmanı tarafından temyiz edilmesi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 5320 sayılı Kanunun 8. maddesinin verdiği yetki çerçevesinde iadesi üzerine, hakkında hüküm kesinleşmiş olan …’in tekrar yargılanma sürecine dahil edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. İkinci hüküm, hukuki değerden yoksun ve yok hükmünde olduğundan hukuken varlık kazanmayan bir kararın temyiz davasına konu edilmesi de mümkün değildir.
Bu nedenlerle, … hakkında yeniden kurulan ikinci hükme yönelik, konusu bulunmayan temyiz itirazının 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollaması ile CMUK’nun 317. maddesi uyarınca reddine, 5252 sayılı Kanunun 9. maddesine göre gereğinin taktiri yönünden mahkemesine gönderilmesi için dosyanın incelenmeden iadesine,
II- Sanıklar Muharrem Baştürk ve Muhammet Yıldız hakkında kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 gün, 47-43 sayılı kararı ışığında, yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkacak sonuçtan sanığın yararlandırılmasının hakkaniyete aykırı sonuç doğmasına, adalet ve eşitlik ilkesinin sakatlanmasına yol açacağı bu nedenle hükümden sonra 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231/5-14. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Sanıkların yakınan …’in aracını çaldıktan sonra bagajında bulunan gönye makinasını, suç eşyasının satın alınması suçundan kamu davası açılan ve mahkumiyet kararı verilen sanık Erkan Bayrak’a sattıkları, tanık Aykut Cep’in söz konusu makinayı tesadüfen Erkan’ın iş yerinde görerek yakınana söylemesi üzerine tesliminin sağlandığının anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında etkin pişmanlık koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı TCK’nın 168/1. maddesinin uygulanması karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Sanıkların 5237 sayılı Yasanın 53. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmalarına karar verilmemiş ise de, hükümlülüğün yasal sonucu olarak infaz aşamasında dikkate alınması olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye, hakimin takdirine göre sanıklar savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak onanmasına” karar verilmiştir.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının sanık … hakkında CMK’nun 231. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının belirlenmesi yönündeki başvurusu üzerine dosyayı ele alan Zonguldak 1. Asliye Ceza Mahkemesince 18.06.2013 gün ve 114-422 sayıyla, sanığın 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d, 143/1, 62/1 ve 53/1. maddeleri gereğince cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 08.07.2014 gün ve 8985-14572 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulunun 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesinin Yargıtay 13. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 17.09.2014 gün ve 28406-25910 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, Yargıtay Kanunun 14. maddesi ile mahkemece verilen 28.09.2006 tarihli hükmün temyizi üzerine temyiz incelemesi Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılarak, 12.12.2012 gün ve 19092–23594 sayı ile muktezaya bağlandığı, sonraki hükmün de temyiz incelemesinin önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmesine göre, işin incelenmesi Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin tespitine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve 16.05.2014 olan tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 24.01.2014 gün ve 2014/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” kısmının birinci maddesinde; “Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla geçerlidir” denildikten sonra, dördüncü maddesinde; “Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce kendisine gelip bozma veya başka nedenlerle Daire dışına gönderdiği işlerden kendisine geri gelenlere bakar” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyada, mahkemece verilen 28.09.2006 tarihli hükmün, Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenip 12.12.2012 gün ve 19092-23594 sayı ile temyizin reddine karar verildiği ve tebliğname tarihinin 16.05.2014 olduğu anlaşıldığından hükmü temyizen inceleme görevi 6. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesi tarafından verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 08.07.2014 gün ve 8985-14572 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.