Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/278 E. 2014/314 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/278
KARAR NO : 2014/314
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 29.06.2010
Sayısı : 147-88

İvrindi Cumhuriyet Başsavcılığının 10.07.2009 gün ve 177-82 sayılı iddianamesi ile; sanık hakkında resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İvrindi Asliye Ceza Mahkemesince 29.06.2010 gün ve 147-88 sayı ile, sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 02.07.2014 gün ve 20957-13111 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verildiği,
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
29.06.2010 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 157/1. maddeleri gereğince resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından mahkûmiyetine karar verilmiş olmakla,
İncelenen dosya içeriğine göre; temyiz incelemesine konu suçlardan resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; basit dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11.Ceza Dairesince de 03.09.2014 gün ve 16504-14137 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ hükmüne yer verilmiş olunması, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun iş bölümüne ilişkin 09.02.2012 gün ve 2012/1, 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararlarının, ceza daireleri işbölümü ortak hükümler kısmının 1. maddelerindeki ‘Bu iş bölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dâhil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır’ denilmesi, yine Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar kurulunun 14.05.2013 tarih ve 2013/32-38 ve 15.07.2014 gün ve 2014/236-272 sayılı kararlarında ve yerleşik uygulamalarda tebliğnamenin düzenlendiği tarihe istinaden görevli dairenin belirlenmesi gerekeceği cihetle; iddianamedeki sevk ve tavsif ile temyizin kapsamına göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
İvrindi Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede sanığın eyleminin; “Müşteki Recep yılmaz 19.08.2008 tarihli İvrindi Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği dilekçede şüphelilerden …’ın yanında bir kişi ile birlikte kendisinden hayvan yemi almak istediğini belirttiği, şüphelilerle anlaştığını ve 10.05.2008 vadeli 2.250 TL’lik senet tanzim ettiklerini, senedi kendisinin doldurduğunu imzayı ise kendisini Veysel karagöz diye tanıtan …’ın imzaladığını beyan ettiği, şüphelilerden Beytullah’ı tanıdığı için Veysel Karagöz diye imzalayan …’dan şüphelenmediği, müştekinin senedin vadesi dolmak üzere iken senette belirtilen Yolcupınar Köyündeki adrese gittikleri, Veysel Karagöz diye bir şahsın köyde olmadığını öğrendiğini, olaylara tanık olan …’in şüpheliyi teşhis ettiği, şüpheli …’ın alınan beyanında senedi Veysel Karagöz diye imzaladığını kabul ettiği, dinlenen tanıklarında olayı doğruladığı, böylece şüphelilerden …’ın sahte isimle gerçeğe aykırı beyanda bulunarak senet tanzim ettirdiği böylece resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği ve müştekiyi hile yoluyla kandırıp kendi menfaatine zenginleşerek dolandırdığı, yine şüpheli …’ın ise müşteki aleyhine diğer şüpheli lehine menfaat sağladığı” şeklinde açıklanarak resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan ve dolandırıcılık suçlarından dava açıldığının belirtildiği ve sevk maddelerinin de 5237 sayılı TCK’nun 206/1 ve 157/1. maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan halindeki;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 157/1. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Temyiz incelemesine konu bu suçlardan ise resmi belgede sahtecilik suçunun müeyyidesi hapis cezasının alt sınırı itibariyle daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı sonucu itibariyle isabetli olduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 03.09.2014 gün ve 16504-14137 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.