Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/272 E. 2014/308 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/272
KARAR NO : 2014/308
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Günü : 04.02.2010
Sayısı : 210-105

Sanıkların 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 157, 35. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında Ankara (Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesince 04.02.2010 gün ve 210-105 sayı ile, sanıkların 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 53. maddeleri uyarınca 2’şer yıl hapis, aynı kanunun 157/1, 35. maddeleri uyarınca da 8’er ay hapis ve 1.333’er Lira adli para cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükmün sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 14.11.2012 gün ve 27389-19357 sayı ile;
“İddianamedeki anlatıma, hükmün konusuna, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Yasa ile değişik 14 ve geçici 1. maddesinin 2. fıkrasına, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun iş bölümüne ilişkin 12.05.2011 tarih ve 2011/1 sayılı kararına göre, temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 07.07.2014 gün ve 20634-13530 sayı ile;
“6545 sayılı Kanunun 31. maddesiyle, 04.02.1983 tarih ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yapılan değişikliğin, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği dikkate alınarak ve söz konusu Kanun değişikliğine göre, ‘Ceza dairelerinde, daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde; mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır, çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verildiği,
04.02.2010 tarihli kararda, sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 157/1.maddeleri gereğince resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık, suçlarından mahkumiyetine karar verilmiş olmakla,
Mahkûmiyet kararındaki nitelendirme ve Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 03.09.2014 gün ve 16502-14142 sayı ile, dosyanın Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar verilerek Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 15. Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinin tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan hali; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde iken, 28.06.2014 gün ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 31. maddesi ile “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkumiyet dışındaki kararlarda ise iddianame veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır” şeklinde değiştirilmiş,
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddenin beşinci fıkrasında, “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur” düzenlemesi yapılmış, madde gerekçesinde, “Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümünün onaylanmasına ilişkin kararı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe girinceye kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki işbölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunacaktır” açıklamasına yer verilmiştir.
6545 sayılı Kanunun 37. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununa eklenen geçici 13. madde uyarınca Birinci Başkanlık Kurulunca hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunca onaylanarak 20.07.2014 gün ve 29066 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 31.07.2014 tarihinde yürürlüğe giren 17.07.2014 gün ve 2014/2 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı’nın “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1, 2 ve 3. maddelerinde;
“1- Bu iş bölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir.
2- İş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih itibariyle düzenlenen tebliğnameler, iş bölümündeki düzenlemeler esas alınarak görevli Ceza Dairesine dönderilir.
3- Ceza Daireleri yürürlük tarihinden önce esasına kayıtlı bulunan işleri kendisi sonuçlandırır” düzenlemeleri hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Yargıtay Daireleri arasındaki görev ilişkisi adli yargı ilk derece mahkemeleri arasında varolan ve kamu düzenine ilişkin bulunan görev ilişkisi niteliğinde olmayıp, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6545 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinde yer alan “Hukuk daireleri ile ceza daireleri kendi aralarında işbölümü esasına göre çalışır” şeklindeki düzenlemeden de açıkça anlaşılacağı üzere idari nitelikte bir işbölümü ilişkisidir. Dairelerin bakacağı işler, işbölümü ilişkisine ait ilkeler ile işbölümündeki düzenlemelerin hangi tarihten itibaren geçerli olacağını belirlemek 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin verdiği yetki uyarınca Yargıtay Büyük Genel Kuruluna aittir.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. madde uyarınca Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen işbölümü kararının “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1. maddesinin “Bu işbölümündeki düzenlemeler, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle geçerlidir” şeklindeki açık düzenlemesi ve işbölümünün 31.07.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olması da göz önünde bulundurulduğunda, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin 08.10.2012 olan tebliğname tarihi itibariyle uygulanmasının mümkün olmadığından uyuşmazlığın tebliğname tarihinde yürürlükte bulunan işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümlenmesi gerekmektedir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının tebliğname tarihinde yürürlükte olan halinde; “Ceza Dairelerinde: a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
B) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya kapsamından; sanık hakkında düzenlenen iddanamede yargılama konusu dolandırıcılık eyleminin; “Müştekinin …’e 10.10.2007 tarihinde 1 milyon 200 bin Lira tutarında inşaat malzemesi verdiği, karşılığında ona yakın sıra ödemeli senet aldığı, Üzeyir’in, ilk iki senedi ödemeyince protokol yaparak senetleri yeniledikleri, bu sebeple de Üzeyir’e senetlerin tamamını iade ederek bir tek senet aldığı, bu senedin değerinin 1 milyon 200 bin Lira tutarında olduğu, şüpheli Üzeyir’in iade edilen senetlerden 175 bin ve 75 bin Lira tutarındaki, üzerinde iptal şerhi bulunan iki adet senedi şüpheli …’a ciro ettiği, sanki bankadan kendisine geçmiş gibi Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2007/12642 esas sayılı dosyasında takibe koyduğu…” şeklinde anlatıldığı ve sevk maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nun 157. maddesinin gösterildiği görülmektedir. Ancak iddianamedeki anlatımın içeriği gözönüne alındığında sanıklar hakkında kamu kurumu olan icra dairesini aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen;
Nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası, TCK’nun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis,
Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası ise, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis;
Cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun müeyyidesi daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi …:
“Yargıtay Dairelerinin Görevleri 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesinde belirlenmiştir. Bu madde; 28.6.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı, Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesiyle değişikliğe uğramış olup, yeni metin Ceza Daireleri için :
‘a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır’ şeklinde düzeltilmiştir.
Değişiklik yapan kanunun 104. maddesi ‘Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer’ hükmünü amirdir.
Kanun 28.6.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. İleriye doğru derhal uygulanmak zorunluluğu oluşmuştur.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 15.7.2014 tarih ve 236-272 sayılı kararında, ‘2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen geçici 13. maddesinin beşinci fıkrasının; ‘Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur’ şeklindeki açık düzenlemesi ve madde gerekçesi de göz önünde bulundurulduğunda, Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 6545 sayılı Kanun uyarınca yapılması öngörülen işbölümü düzenlemesi inceleme tarihi itibariyle henüz hazırlanıp uygulamaya başlanılmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin inceleme tarihi itibariyle uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna oybirliğiyle ulaşılarak, uyuşmazlığın mevcut işbölümüne ilişkin hükümler uyarınca çözümüne geçilmiştir’ denilmektedir.
İş bölümünde hiç bir değişiklik yapılmamış ve buna ilişkin Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yazılmış ve uygulanmaya başlanmıştır.
Kaldı ki iş bölümünde değişiklik yapılmış olsaydı bile, bu hal 2797 sayılı Yargıtay Kanunun değişik 14. maddesinin derhal uygulamasına engel olmayacak sadece dosyanın gideceği ceza dairesinin numarasını tespit edecek ve dosya belirlenen ceza dairesine kanun gereği derhal gönderilecekti.
2797 sayılı Yargıtay Kanunu’na 6545 sayılı Kanun’un 37. maddesi ile eklenen Geçici 13. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları;
Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı uygulanmaya başlayıncaya kadar bu Kanunla yapılan değişiklikten önceki iş bölümüne ilişkin hükümler uygulanmaya devam olunur.
Daha önce başka dairelerde görülmekte olup da dairesi değiştirilen dava dosyaları mevcut hâlleriyle ilgili daireye gönderilir’ şeklindedir.
Göreve ilişkin kurallar Kamu Düzeniyle ilgili Ceza Muhakeme Kuralları olduğundan, görev konusundaki değişiklikler derhal uygulanır. Yargılamada tarafların İş bölümü kurallarınca uzmanlaşmış dairede haklarını aramaları hem haklarıdır, hem de yasal gerekliliktir. Aksine kabul Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yer alan Adil Yargılanma Hakkının ihlalidir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun verdiği kararlar, o karar yönünden kesindir. Yukarıda tarihi ve sayısı verilen karar, 2797 sayılı Yargıtay Kanunun değişik 14. maddesine açıkça aykırıdır. Kesin olarak verilen yukarıdaki karara uyulması, Kanun emrinin uygulanmasını öteleyemez. Bu kararda yer alan ‘işbölümü düzenlemesi inceleme tarihi itibariyle henüz hazırlanıp uygulamaya başlanılmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde 6545 sayılı Kanunla yapılan değişikliğin inceleme tarihi itibariyle uygulanmasının mümkün olmadığı sonucuna ulaşılmıştır’ kabulünün Yargıtay Büyük Genel Kurulunun iş bölümünün onaylanmasına ilişkin kararı yazılmış ve uygulanmaya başlanması nedeniyle ısrar edilemeyeceği” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 07.07.2014 gün ve 20634-13530 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.