Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/238 E. 2014/274 K. 13.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/238
KARAR NO : 2014/274
KARAR TARİHİ : 13.11.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 5. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 21.01.2009
Sayısı : 165-5

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığının 19.07.2001 gün ve 1180-84 sayılı iddianamesi ile; sanık hakkında evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Yalova Ağır Ceza Mahkemesince 21.01.2009 gün ve 165-5 sayı ile; sanığın evrakta sahtecilik suçundan mahkumiyetine, nitelikli dolandırıcılık suçundan ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesince 14.11.2012 gün ve 6473-19474 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan Daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
19.07.2001 gün, 2001/84 nolu iddianameyle; ‘suç tarihinde Çınarcık Halkbankası Şubesinde veznedar olarak görev yapan sanığın düzenleyip kullandığı sahte evraklarla şikayetçi … ve diğer bazı banka müşterilerinin mavi çek hesaplarından onların bilgisi dışında kendisinin görevli olduğu vezneden haksız ödemeler gerçekleştirdiği’ iddiasıyla ‘resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık’ suçlarından cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de, suç tarihi itibarıyla 4389 sayılı Bankalar Kanunu ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun yürürlükte bulunmadığı cihetle 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 57 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 11. maddesindeki düzenlemelere nazaran sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK’nun 202. (01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun 247) maddesindeki zimmet suçu tavsif edilerek kamu davasının açılmış olması karşısında; iddianamedeki anlatıma, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince 03.06.2014 gün ve 1221-6062 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde, ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Ayrıca tavsif’n ve buna bağlı olarak görevli dairenin neye göre belirleneceğine ilişkin Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 15.07.2009 gün, 2009/7-7, 15.07.2009 gün 2009/8-8, 25.12.2009 gün ve 2009/13-13 sayılı ve benzeri kararlarında da belirtildiği üzere, iddianamedeki anlatım ile sevk maddeleri arasında uyumsuzluk bulunması ve sevk maddelerinin yanılgı sonucu belirlenmesi durumunda görevli dairenin yanlış belirlenmiş sevk maddelerine göre değil, vasfı iddianame metninden açıkça saptanabilen suça göre belirlenmesi gerekmektedir.
İddianame içeriğine göre özetle ‘Türkiye Halk Bankası Çınarcık Şubesinde veznedar olarak görev yapan sanığın banka müşterileri adına tanzim ettiği sahte belgelerle bu şahıslara ödenmiş gösterdiği bir miktar parayı mal edinmek suretiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği ve sevk maddeleri olarak da 765 sayılı TCK’nın 342/1 ve 504/3. maddelerinin gösterildiği, mahkemece sanığın sahtecilik suçundan mahkumiyetine ve dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının düşmesine karar verildiği, iddianamede dolandırıcılık olarak tarif edilen eylemin zimmet suçu olarak nitelendirilmesi mümkün olmakla birlikte bu suçla ilgili olarak verilen düşme kararına karşı herhangi bir temyiz talebinin vaki olmadığı, sanık müdafiince münhasıran sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz edildiği, bu itibarla banka parasının usulsüz olarak sahiplenilmesi şeklindeki eyleme ilişkin düşme kararının temyiz incelemesi kapsamı dışında kalması ve nitelikli zimmet suçunun unsuru olarak ortaya çıkması ihtimal dahilinde olan sahtecilik eyleminin bu koşullarda zimmet suçuna dönüşmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla; Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve yukarıda açıklanan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan ilkeler nazara alındığında, temyiz inceleme görevinin Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Sanıklar hakkında evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davası açıldığı, yerel mahkemece sanığın evrakta sahtecilik suçundan mahkumiyetine, nitelikli dolandırıcılık suçundan ise dava zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği, hükmün sanık tarafından yalnızca evrakta sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, temyiz incelemesinin evrakta sahtecilik suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 11. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 14.11.2012 gün ve 6473-19474 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.