Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/217 E. 2014/253 K. 15.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/217
KARAR NO : 2014/253
KARAR TARİHİ : 15.07.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 5. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 22.01.2013
Sayısı : 306-24

Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının 27.01.2009 gün ve 347-40 sayılı iddianamesi ile sanığın 5237 sayılı TCK’nun 250/2, 204/2 ve 43. maddeleri uyarınca irtikap ve resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesince 01.06.2012 gün ve 48-186 sayı ile; sanığın irtikap ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 27.08.2012 gün ve 205069 sayı ile; 5237 sayılı TCK’nun 250. maddesinde 6352 sayılı Kanunla değişiklik yapıldığından ve anılan kanunun geçici 2. maddesinde de bu suçlardan açılan davalardan temyiz incelemesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında bulunanların Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca hükmü veren mahkemeye gönderileceği hükme bağlandığından bahisle, sözü edilen kanuni düzenleme nedeniyle gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapılması için dosyanın mahalline gönderilmesi üzerine yeniden yargılama yapan Elazığ 1. Ağır Ceza Mahkemesince 22.01.2013 gün ve 306-24 sayı ile; sanığın irtikap ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir.
Bu hükmünde sanık ve müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 01.04.2014 gün ve 7211-6146 sayı ile;
“6110 sayılı Yasanın 8/1. maddesiyle değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yer alan ‘ceza daireleri arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü ile Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere görevli dairelerin tayininde iddianamedeki açıklama esas alınmalıdır.
Buna göre, 27.01.2009 günlü iddianame ile Palu Mal Müdürlüğü Milli Emlak servisinde görevli olan sanığın, ecrimisil ücretlerini tahsil etme hususunda yetki ve görevinin olmadığı, sadece tahsilat fişi düzenleyerek şahısları maliye veznesine yönlendirmesi gerektiği ancak mağdurları bu konuda hileli hareket ve sözlerle yanıltıp ikna ettiği ve paraları yedinde kalmasını sağlayarak ‘ikna suretiyle irtikap’ (5237 sayılı TCK’nun 250/2. maddesi kapsamında) ve bir kısım tahsilat fişleri ve alındı makbuzları üzerinde oynama yaparak resmi belgede sahtecilik (5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi kapsamında) suçu tavsif edilerek dava açılmış olduğunun anlaşılması karşısında;
İddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 12.06.2014 gün ve 4189-6558 sayı ile;
“Sanık hakkında ‘Palu Mal Müdürlüğü Milli Emlak servisinde memur olarak çalışan ve tahsilat fişi düzenlemekle görevli olan sanığın mağdurları hileli hareket ve sözlerle yanıltıp ikna ederek ecrimisil bedellerinin yedinde kalmasını sağlayarak ikna suretiyle irtikap suçunu, bir kısım tahsilat fişleri ve alındı makbuzları üzerinde de gerçekle örtüşmeyen sahte evrak tanzim ederek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği’ iddiasıyla TCK’nın 250/2, 204/2, 43, 53. maddeleri gereğince cezalandırılması talebini içeren şekilde kamu davası açıldığı, mahkemece kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği ve ikna suretiyle irtikap suçlarından mahkumiyetine karar verildiği, iddianamedeki anlatım ve mahkemece yapılan niteleme sonucu verilen hükümlerin TCK’nın 250/2, 204/2. maddelerinde düzenlenen suçlara ilişkin olduğu, cezası en ağır suçun kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği fiili olduğu, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu kararlarında ortaya konan özel daireler tarafından suçun hukuki nitelendirilmesi yapıldıktan sonra görevsizlik kararı verilemeyeceği şeklindeki ilkeler doğrultusunda, temyiz inceleme görevinin Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, irtikap ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasındaki hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 3. fıkrasının, tebliğname ve Özel Dairelerce görevsizlik kararlarının verildiği tarihlerde yürürlükte bulunan (a) bendinde; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu kabul edilmelidir. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan, iddianamede anlatılan ve sevk maddesi de gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 204/2. maddesinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis; irtikap suçunun cezası ise aynı kanunun 250/2. maddesi uyarınca üç yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, resmi belgede sahtecilik suçu daha ağır yaptırım içerdiğinden, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 11. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 01.04.2014 gün ve 7211-6146 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 11. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2014 günü oybirliğiyle karar verildi