Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/212 E. 2014/248 K. 15.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/212
KARAR NO : 2014/248
KARAR TARİHİ : 15.07.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 23.12.2009
Sayısı : 56-242

Sincan Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2009 gün ve 1154-58 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 158/1, 204/1 ve 43. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesince 23.12.2009 gün ve 56-242 sayı ile; sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan anılan kanunun 158/1-son, 62, 52 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 8.320 Lira adli para, resmi evrakta sahtecilik suçundan aynı kanunun 204/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 21.05.2014 gün ve 17297-10114 sayı ile;
“ Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 tarih ve 2011/ Bşk-42-42 Esas- Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede belirtilen sevk maddelerinde gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanun’un 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 06.06.2014 gün ve 12807-11128 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
03.03.2009 günlü iddianame ile; kamu görevlileri ile ilişkisi olduğundan bahisle bir işin gördürüleceği vaadiyle nitelikli dolandırıcılık suçu anlatılmak suretiyle sanığın TCK’nun 158/2. maddesi yollamasıyla aynı Yasanın 158/1. maddesi uyarınca sevk maddeleri gösterilip cezalandırılmasının talep edildiği ve hükmün nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulduğu, TCK’nun 157. maddesinden açılmış ve hüküm verilmiş bir kamu davası bulunmadığı, bu itibarla, iddianamedeki tavsife, hükmün konusuna, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” gerekçeleriyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçlarından açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede yargılama konusu eylemin, “..şüphelinin Beypazarı ilçesi Gazipaşa İlköğretim okulunda öğretmen olarak görev yaptığı, şüphelinin Beypazarı ilçesinde bulunan okulların tamiratı ve sıra ihtiyaçları için ihaleye girmesi için müştekiye teklifte bulunduğu, ihaleninin kesinlikle müştekide kalacağını, bunun için teminat karşılığı olarak 20.000.TL.istediği, müştekinin bu parayı daha sonra şüpheliye verdiği, ihale evrakları olarak Ankara Valiliği Milli Eğitim Müdürlüğüne ait Vahdettin Alim imzalı 22.10.2007 tarih 715.P08/4485 sayılı ve 23.10.2007 tarih 715.P08/3032 sayılı sahte belgeleri düzenleyerek müştekiye verdiği, bu şekilde şüphelinin müştekiyi kendisinin Gazi Paşa İlköğretim Okulunda Öğretmenlik yaptığını daha önce Beypazarı Milli Eğitim Müdürü olduğunu söyleyerek ondan yapılan ihalenin kendisinde kalacağına inandırarak kendisine maddi çıkar sağlamak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği…” şeklinde anlatılarak, suçların nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik olarak vasıflandırıldığı ve sevk maddelerinin de buna uyumlu olacak şekilde 5237 sayılı TCK’nun 158/1 ve 204/1. maddeleri olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen, 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının tebliğname ve Özel Dairelerce verilen görevsizlik karar tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu uygulamalarına göre çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 158/1. maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve 5000 güne kadar adli para cezası; resmi evrakta sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıclık suçunun müeyyidesi, resmi evrakta sahtecilik suçundan fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 21.05.2014 gün ve 17297-10114 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.