Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/169 E. 2014/205 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/169
KARAR NO : 2014/205
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 20.11.2007
Sayısı : 147-229

Sanıklar hakkında Harran Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 04.10.2007 gün ve 300/131 sayılı iddianamesi ile resmi belgede sahtecilik ve mühürde sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 53/1; 202/2, 53/1 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, mühür bozma suçundan beraatlerine, resmi belgede sahtecilik suçundan ise sanıklar Mustafa ve Malik’in 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 43/1 ve 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay hapis; sanık …’in ise aynı kanunun 204/1, 43/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 7 ay 7 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin, Harran Asliye Ceza Mahkemesince 20.11.2007 gün ve 147-229 sayı ile verilen hükmün, Cumhuriyet savcısı, sanıklar Malik ve Hüseyin müdafileri ile sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 20.05.2013 gün ve 13142-8148 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 8. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 10.04.2014 gün ve 11367-9205 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir, b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükümleri yer almakta olup, yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki nitelendirmeye ağırlık tanımıştır. Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun süreklilik gösteren kararları da bu yöndedir.
Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede; sanık … Fuat’ın eşi ve kızına ait yeşil kartların sahte olarak vizelettiklerinin, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçları işledikleri belirtilerek mühürde sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, sanıkların sahte mühür ürettiğine veya kullandığına ilişkin herhangi bir iddia bulunmadığı anlaşılmış olup, sevk maddesinin TCK’nun 204/1 ve 202/2. maddeleri olarak yanlış gösterilmiş bulunması niteleme karşısında, sonuca etkili olmadığından, iddianamedeki suçun anlatımına ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 18.02.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına göre inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu uygulamalarına göre çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun yaptırımı 5237 sayılı TCK’nun 204/1 maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis; mühürde sahtecilik suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 202/2 maddesinde 1 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası olup, mühürde sahtecilik suçunun müeyyidesi, resmi belgede sahtecilik suçunun cezasından fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca mühürde sahtecilik suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 8. Ceza Dairesine aittir.
İddianamede TCK’nun 202/2. maddesi uyarınca mühürde sahtecilik suçuna yönelik yapılan açıklamaların, belgede sahtecilik suçuna ilişkin bir anlatım olduğu ileri sürülebilecek ise de, iddianamedeki sevk maddesi ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluğun bulunmaması, sevk maddesinin bir yanılgı sonucu değil, aksine bilinçli olarak hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlendiğini ortaya koymaktadır. Nitekim, Cumhuriyet savcısının temyiz sebeplerinden birisi de belgede sahtecilik suçu yanında ayrıca mühürde sahtecilik suçunun da oluşacağına ilişkindir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 10.12.2013 gün ve 14200-15552 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 8. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.