Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/166 E. 2014/202 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/166
KARAR NO : 2014/202
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 18.06.2009
Sayısı : 154-221

Sanık …’nın resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d, 35/1 ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucu İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18.06.2009 gün ve 154-221 sayı ile; beraatına karar verilmiştir.
Katılanın temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 17.12.2012 gün ve 607-45714 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 42 sayılı kararında belirlendiği gibi, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevleri düzenleyen 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumda açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddesi gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezasının ise aynı Yasanın 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk ve nitelendirme ile Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereği temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 15.04.2014 gün ve 2340-7278 sayı ile;
“İddianamede, sanığın katılanı borçlu gösteren sahte bono düzenleyerek kamu kurumu olan icra dairesinde katılan aleyhine 21.11.2006 tarihinde takip başlattığının iddia olunması karşısında 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1. maddesinde öngörülen resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçları tavsif edilerek dava açıldığı anlaşılmakla, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçeyle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; resmi evrakta sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Dairelerin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesinin (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu uygulamalarına göre, çeşitli suçlardan açılan davalardan en ağırı belirlenirken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
İncelenen dosya muhtevasına göre;
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun yaptırımı ise aynı kanunun 158/1. maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası olup, bu suçun müeyyidesi, resmi belgede sahtecilik suçunun cezasından fazla olduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı uyarınca dolandırıcılık suçunu incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu olan suçlarla ilgili temyiz incelemesinin dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17.12.2012 gün ve 607-45714 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.