Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/156 E. 2014/192 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/156
KARAR NO : 2014/192
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 11.03.2010
Sayısı : 334-78

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 22.10.2008 gün ve 48652-29976 ile 18.12.2008 gün ve 57239-35193 sayılı iddianameleri ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 157/1. maddeleri uyarınca resmi belgede sahtecilik ve basit dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılamasında Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesince 29.01.2009 gün ve 1298-55 sayı ile; sanığın basit dolandırıcılık olarak nitelendirilen eylemin 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesine uyan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği,
Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince de 10.03.2009 gün ve 117-75 sayı ile karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine, görev uyuşmazlığına ilişkin olarak dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesince 13.07.2009 gün ve 6623-9602 sayı ile; Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması sonucunda yargılama yapan Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesince 11.03.2010 gün ve 334-78 sayı ile; sanığın her iki suçtan da beraatına karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 17.02.2014 gün ve 16805-2811 sayı ile;
“Süpervizör İnşaat Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi ve sahibi olan katılanın, şirket merkezinde bulunmadığı zamanlarda süreli işlemlerin yapılabilmesi için (ihalelere katılma, itiraz etme vb.) şirket kaşesini havi boş A4 kağıtlarını imzaladığı ve ihtiyaç olduğunda bu şekilde imzalı olan boş kağıtları, içerikleri ihtiyaç duyulan işlemin niteliğine uygun doldurulmak suretiyle ve şirket adına gereken işlemin yapılabilmesi amacıyla şirkette bıraktığı; ancak imzalı, fakat içeriği boş bulunan kağıtların şirket çalışanı olan sanık tarafından ele geçirilerek boş kısımları bilgisayar ortamında doldurulup, 104.000 Euro bedelinde bir senet haline dönüştürüldükten sonra katılan şirket aleyhine icra takibine konularak resmi belgede sahtecilik suçunun işlendiğinin iddia edildiği olayda;
5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, iddianamede sanık hakkında, sahte resmi belge düzenleyip kullanmaktan dava açıldığı, iddianamedeki sevk ve tavsife göre ‘nitelikli dolandırıcılık’ suçundan açılmış bir dava bulunmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 08.06.1997 gün ve 88/147 sayılı ve benzer kararlarında da açıklandığı üzere; bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesi o olaydan da dava açıldığını göstermeyeceğinden hareketle, dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olup birinin diğerine dönüşmeyeceği ve dolandırıcılık suçundan açılan bir davanın bulunmadığı anlaşılmakla, sahtecilik suçundan açılan davanın nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağından bahisle verilen isabetsiz görevsizlik kararı nedeniyle verilen hükmün ve temyizin geçerliliğinin bulunmadığı, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun kararlarının da bu yönde olduğu gözetilerek;
Temyiz incelemesine iddianamede anlatılarak nitelendirmesi yapılan ve sevk maddesi gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezasının, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesinde düzenlendiği, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 02.04.2014 gün ve 7250-6266 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir.’ hükmü yer almaktadır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
22.10.2008 tarihli iddianame ile sanığın, katılanın imzaladığı boş kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip bono haline getirerek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinden bahisle TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılması üzerine Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tensiple ‘Dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına tevdii ile sanık hakkında sahte senedi icraya koyması nedeniyle dolandırıcılık suçundan dava açılıp açılmayacağının takdir ve ifasının sorulmasına’ karar verilmiş, bu kez 18.12.2008 tarihli iddianame ile dolandırıcılık suçunu işlediğinden bahisle TCK’nun 157/1. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış, anılan mahkemece her iki dava birleştirilerek 29.01.2009 gün 2008/1298 Esas, 2009/55 sayılı kararı ile ‘sanığın, şikayetçinin imzalı belgesini haksız olarak ele geçirip, bunu senet haline getirmek suretiyle kamu kurumu olan Ankara 9. İcra Müdürlüğünün 2008/4745 sayılı dosyası ile tahsile çalıştığı bu nedenle eylemin evrakta sahtekarlık yanında TCK.nun 158/1-d maddesinde belirtilen kamu kurumunu vasıta kılarak dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve nitelikli dolandırıcılık suçlarına bakma görevinin 5235 sayılı Yasanın 12. maddesine göre Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğundan’ bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Bu itibarla Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2009 gün 2008/1298 Esas, 2009/55 sayılı görevsizlik kararındaki sevk ve tavsife, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2009 gün ve 1298-55 sayılı görevsizlik kararında gösterilen sevk maddesinin 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesi olması ve 2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a)Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü birlikte değerlendirildiğinde, temyiz incelemesinin yaptırımı ağır olan nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 17.02.2014 gün ve 16805-2811 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.