Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/150 E. 2014/186 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/150
KARAR NO : 2014/186
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 22.04.2011
Sayısı : 125-284

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 26.12.2004 gün ve 3796-348 sayılı iddianamesi ile, sanıkların 765 sayılı TCK’nun 493/1-son ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Adapazarı 3. Asliye Ceza Mahkemesince 07.07.2005 gün ve 273-699 sayı ile; sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 26.01.2010 gün ve 13079-666 sayı ile;
“…II- Sanıklar …, …, … ve … hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesine gelince:
Sanık … ve …’ın, önceden kasıtlı suçtan hükümlülükleri bulunması nedeniyle 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231.maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılarak yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Olay gecesi yakınan …’e ait işyerinin alüminyum doğramadan yapılmış kapısını zorlayıp camını kırarak, içeri girip, hırsızlık suçunu işleyen sanıkların eylemlerinin, 5237 sayılı Yasanın 142/1-b maddesinde belirtilen hırsızlık suçunun yanı sıra aynı Yasanın 116/2-4, 119/1-c maddelerine uyan işyeri dokunulmazlığını bozma ve 151/1. maddesine uyan mala zarar verme suçlarını da oluşturduğunun gözetilmemesi,
2- Diğer sanıklar ile önceden verdikleri karar doğrultusunda suça doğrudan katılan sanık … hakkında TCK’nun 37/1. maddesi yerine, 39/1. maddesiyle uygulama yapılması,
3- 5237 sayılı TCK.nun 145. maddesindeki ‘malın değerinin azlığı’ kavramının, 765 sayılı TCK.nun 522. Maddesindeki ‘hafif’ veya ‘pek hafif’ ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, ‘değerin azlığının’ 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi ve olayın özelliği sanığın kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçilebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, somut olayda koşulları bulunmadığı halde, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek sanıklar …, … ve …’nun cezalarından indirim yapılması,
4- Olay nedeniyle araştırma yapan kolluk tarafından yakalanan sanıkların, suça konu malların bir kısmının bulunduğu yeri söyleyerek kısmi geri vermeyi sağlamaları nedeniyle, yakınandan 5237 sayılı TCY’nın 168/son maddesi anlamında rızası bulunup bulunmadığı sorulduktan sonra, sanıklar hakkında aynı maddenin 1. fıkrasının uygulanma olanağının değerlendirilmemesi,
5- Sanıklar … ve …’ın, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,
6- Sanıklar … ve … hakkında, hükümden sonra yürürlüğe giren 5395 sayılı Kanunun 23 ve 24. maddelerinin değerlendirilmesi zorunluluğu” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 22.04.2011 gün ve 125-284 sayı ile; sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmiştir.
Hükmün sanık … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 12.07.2012 gün ve 14467-14588 sayı ile;
“09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanunu’nun 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 13. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 10.03.2014 gün ve 18698-8127 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddesine, uygulamaya ve temyizin kapsamı ile Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Başkanlar Kurulunun kararının Ortak Hükümler 2. maddesi uyarınca daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte, bozma veya herhangi bir nedenle Daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakma görevi Yüksek 6. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı’nın “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1 ve 2. maddesinde;
“1- Bu işbölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır.
2- İstisnalar dışında; bu işbölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” şeklinde hüküm yer almakta olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi 25.06.2012 tarihinde düzenlenmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; Adapazarı 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 07.07.2005 gün ve 273-699 sayılı ilk hükmün, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesince temyizen incelenerek 26.01.2010 gün ve 13079-666 sayı ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, tebliğname tarihi dikkate alındığında, bozmadan sonraki hükmün temyiz incelemesinin de önceki hükmü inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1-Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12.07.2012 gün ve 14467-14588 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.