Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/140 E. 2014/176 K. 06.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/140
KARAR NO : 2014/176
KARAR TARİHİ : 06.06.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15. ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 23.11.2010
Sayısı : 424-768

Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 20.08.2010 gün ve 8189-2213 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması ve mala zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 170/1-c ve 151/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesince 23.11.2010 gün ve 424-768 sayı ile; sanığın genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan beraatine, mala zarar verme suçundan ise 5237 sayılı TCK’nun 151/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Mala zarar verme suçu yönünden verilen kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 27.05.2013 gün ve 15127-9733 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/ Bşk-42-42 Esas- Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen kasten genel güvenliğin tehlikeye sokulması suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK’nın 170/1-c maddesinde altı aydan üç yıla kadar hapis; mala zarar verme suçunun cezası ise aynı yasanın 151/1. maddesi uyarınca dört aydan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 13.03.2014 gün ve 11881-6343 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde ‘Ceza Dairesinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Denizli Cumhuriyet Başsavcılığının 20.08.2010 tarihli iddianamesinde sanığın plakası tespit edilemeyen araçtan müştekilerin birahanesine doğru tüfek ile ateş ederek korku, kaygı, panik yaratarak, mala zarar verdiği iddia olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK’nun 170/1-c ve 151/1. maddelerinde öngörülen suçlardan dava açılmış ve yapılan yargılama sonunda 170/1-c maddesinden beraat kararı, 151/1. maddesinden ise mahkumiyet kararı verilmiş olmakla; sanık hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, mala zarar verme suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda verilen kararın temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından; sanık hakkında genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik olarak temyiz talebinde bulunulmadığı, sanık müdafii tarafından yalnızca mala zarar verme suçundan verilen kararın temyiz edildiği anlaşıldığından, temyiz incelemesinin 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca mala zarar verme suçuna ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu mala zarar verme suçuyla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 27.05.2013 gün ve 15127-9733 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 06.06.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.