Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/127 E. 2014/163 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/127
KARAR NO : 2014/163
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 02.07.2009
Sayısı : 182–183

Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın kasten yaralama, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, tehdit ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesince 02.07.2009 gün ve 182-183 sayı ile; sanığın kasten yaralama, 6136 saylı Kanuna muhalefet ve silahla tehdit suçundan mahkumiyetine, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması suçundan ise beraatına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 28.05.2013 gün ve 22844–16274 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eylemlere, Yargıtay Kanununun 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararına ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 05.03.2014 gün ve 14919–5321 sayı ile;
“Sanık hakkında düzenlenen iddianamedeki anlatıma göre eylemin silahlı tehdit suçunu oluşturacağı cihetle; temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçlardan en ağırını incelemeye yetkili daireye ait bulunmasına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın kasten yaralama, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve tehdit suçundan cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanık hakkında kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarının yanında 5237 sayılı TCK’nun 106/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylem, “…Şüpheli Kahraman’ın şikayetçi Vakkas’ın torunu olduğu, aralarında problem olduğu, Kahraman’ın bir çocuğu olması münasebetiyle büyük babasının evine onun eline öpmeye gittiği, büyükbabasının elini öptürmediği, bu nedenle tartışmaya başladıkları, yumruğu ile Vakkas’a vurduğu, belinden çıkardığı silah ile rastgele evin içinde havaya ateş ettiği, bu evi yakacağım diyerek tehdit ettiği…” şeklinde anlatılarak, silahlı tehdit suçundan kamu davası açıldığı, ancak suçun basit tehdit olarak yazılıp, sevkin 5237 sayılı TCK’nun 106/1. maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında TCK’nun 106/1. maddesiyle değil, silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nun 106/2-a maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Diğer yandan Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan silahla tehdit suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 106/2-a maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis, kasten yaralama suçunun cezası aynı Kanunun 86/2. maddesi uyarınca dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası, ruhsatsız silah taşımak suçunun cezası 6136 sayılı Kanununun 13/1. maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, silahla tehdit suçu daha ağır yaptırım içerdiğinden, hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan iş bölümü kararı gereği, silahla tehdit suçlarını temyizen incelemekle görevli Yargıtay 4. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, silahla tehdit suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 4. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 28.05.2013 gün ve 22844–16274 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.