Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2014/121 E. 2014/157 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2014/121
KARAR NO : 2014/157
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 14 ve 6. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 16.02.2012
Sayısı : 521-35

Sanıklar hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 10.12.2004 gün ve 17705-1329 ile 14.12.2004 gün ve 17788-1332 sayılı iddianameleri ile; yağma ve zorla ırza geçme suçlarından açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesince 02.06.2005 gün ve 433-97 sayı ile;
Sanıkların her iki suçtanda ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanık ….. müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 10.11.2008 gün ve 12191-20314 sayı ile;
“Sanık …. hakkında, sanık …’nın katılan …’in zorla ırzına geçmesi, sanık … hakkında da sanık ….’nun katılan …’in zorla ırzına geçmesi eylemlerine katılmak suçlarından zamanaşımı içinde dava açılması olanaklı kabul edilmiştir.
I- Sanıklar …. ve … hakkında organ sokarak cinsel saldırı suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine,toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre katılan … vekili ile sanık …. savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle adı geçen sanık hakkındaki usul ve kanuna uygun bulunan ve sanık …. bakımından kendiliğinden de incelenen hükmün tebliğname gibi onanmasına,
II- Sanıklar …. ve … hakkında nitelikli yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesine gelince;
Nitelikli yağma suçunun katılana ait konutta, silahtan sayılan tornavidayla ve birden fazla kişiyle işlendiğinin kabul edilmesine karşın uygulama maddesinin “149/1-(a),(c)(d)” yerine “149/1-(a),(b) biçiminde gösterilmesi ceza miktarı bakımından sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hâkimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sabah saat 07:00 sıralarında katılan …’in evine tornavidayla kanırtarak açtıkları pencereden gizlice giren sanıkların, yatak odasında uyandırdıkları katılanı silahtan sayılan tornavidayla da tehdit ederek kafasını karyola başlığına vurarak yaraladıkları, ağzını kapatıp boğazını sıkarak elini tülbentle ağzını ise kaşkol ile bağlayıp dolaşım özgürlüğünü kısıtladıkları katılanın ayrı ayrı zorla ırzına geçerek suça konu cep telefonu, para ve diğer eşyayı adı geçen katılanın özgürlüğünü kısıtlamak suretiyle yağmaladıkları, böylece sanıkların eyleminin 765 sayılı TCY.nın 499/1-2. cümle maddesine uyan tamamlanmış yağma suçunu oluşturduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCY.nın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında aynı eyleme uyan 5237 sayılı TCY.nın nitelikli yağma suçundan 149/1-(a)-(c)-(d), kişi özgürlüğünden yoksun bırakma suçundan ise 109/2-3(a)-(b) maddeleri uyarınca hüküm kurularak belirlenecek cezaların toplamıyla, 765 sayılı TCY’nın 499/1-2.cümle maddesi uyarınca hükmolunacak cezanın karşılaştırılması suretiyle lehe Yasanın saptanması gerektiği gözetilmeden suçun hukuki nitelendirmesinde yanılgıya düşülerek yazılı biçimde uygulama yapılması,
2- Kabule göre de;
5237 sayılı TCY’nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki ‘malın değerinin azlığı’ kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlamak dışında benzerliği bulunmadığı, ‘değerin azlığı’nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, gizlice eve girerek yatak odasında uyurken silahtan sayılan tornavidayla tehdit edip uyandırarak, kafasını yatağın başlığına vurup elini ve ağzını bağladıkları katılanın ayrı ayrı zorla ırzına geçerek cep telefonu, para ve diğer eşyayı yağmalayan sanıkların eyleminde koşulları oluşmadığı halde aynı Yasanın 150/2. maddesiyle cezalardan ayrı ayrı indirim yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan … vekili ile sanık …. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak bozulmasına” karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 29.12.2009 gün ve 292-467 sayı ile;
Sanıkların yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 08.13.2011 gün ve 23405-2202 sayı ile;
“I- Sanık … hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre sanık … savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi onanmasına,
II- Sanık …. hakkındaki hükmün incelenmesine gelince;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükmün gerekçesinde, sanık hakkında 765 sayılı TCY hükümlerine göre yapılacak uygulama, denetime olanak sağlayacak şekilde gösterilmeden ve 5237 sayılı TCY’na göre kurulan hükümde verilen ceza miktarları toplamına göre ne şekilde sanık yararına olduğu da açıklanmadan her iki yasadaki temel cezalar bakımından karşılaştırma yapılarak hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık …. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi bozulmasına” karar verilmiştir.
Sanık … hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2011 gün ve 13188-747 sayılı iddianamesi ile; sanık ….’nun zorla ırza geçme suçuna katılmaktan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesince 16.02.2012 gün ve 521-35 sayı ile;
Sanık …’in sanık ….’nun zorla ırza geçme (cinsel saldırı) suçuna katılmaktan 5237 sayılı TCK’nun 102/2, 102/3-d ve 31/3. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık … ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 14. Ceza Dairesince 05.10.2012 gün ve 11751-9534 sayı ile;
“Dosya içeriğine göre Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2004 tarihli iddianamesi ile … hakkında 765 sayılı TCK’nın 497/1, 416/1, 417, 55/3, 40. maddelerinden, 10.12.2004 tarihli iddianamesi ile de …. hakkında 765 sayılı TCK’nın 497/1, 522, 416/1, 81/1-2, 31, 33, 40. maddelerinden mağdure …’e yönelik eylemleri dolayısıyla gasp ve ırza geçme suçlarından kamu davası açıldığı, her iki davanın birleştirilmesi neticesinde Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02.06.2005 tarih ve 2004/433 Esas, 2005/97 Karar sayılı ilamıyla sanıkların atılı suçlardan mahkûmiyetlerine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 10.11.2008 gün ve 2005/12191 Esas, 2008/20314 Karar sayılı ilamıyla, ….. hakkında,….’in mağdure Tülay’ın ırzına geçmesi,…. hakkında da …..’un mağdurenin ırzına geçmesi eylemlerine katılmak suçlarından zamanaşımı süresi içinde dava açılmasının mümkün bulunduğunun belirtilerek, sanıklar hakkında cinsel saldırı suçundan verilen hükümlerin onanmasına, nitelikli yağma suçundan verilen hükümlerin ise lehe kanun değerlendirmesi ve koşulları oluşmadığı halde 5237 sayılı Kanunun 150/2. maddesi uygulanması suretiyle cezalarda indirim yapılması nedeniyle bozulmasına karar verildiği, bozma ilamı üzerine Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 29.12.2009 gün ve 2009/292 Esas, 2009/467 Karar sayılı hükmün temyiz incelemesinde ise Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 08.03.2011 gün ve 2010/23403 Esas, 2011/2202 Karar sayılı ilamı ile sanık … hakkında kurulan hükümlerin onanmasına, sanık ….. hakkında verilen hükümlerin ise bozulmasına karar verildiği,
Caner hakkında ırza geçmeye yardım etmek suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 26.05.2011 gün ve 2011/747 nolu iddianamesi ile ırza geçmeye yardım etmek suçundan açılan davanın hukuki ve fiili irtibatı nedeniyle ….. hakkında devam eden Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/208 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve mahkemenin 27.12.2011 gün ve 2011/208 Esas, 2011/529 Karar sayılı ilamı ile de sanık …..’un yağma ve ırza geçmeye iştirak suçlarından mahkûmiyetine, sanık …’in ırza geçmeye iştirak suçuna ilişkin davanın tefrikine karar verildiği;…. hakkında tefrik edilen dosyada Bursa Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2012 tarihli 2011/521 Esas, 2012/35 Karar sayılı ilamı ile sanık …’in zorla ırza geçmeye iştirak ettiği sabit görülerek mahkûmiyet kararı verildiği anlaşılmıştır.
Sanık … hakkında düzenlenen 14.12.2004 tarihli iddianame ile sanık ….. hakkında düzenlenen 10.12.2004 tarihli iddianame içeriklerinde sanıkların mağdurenin ırzına geçme eylemleri sırasında mağdureyi tutmaksuretiyle birbirlerinin eylemlerine iştirak ettiklerinin belirtildiği, bu iddianamelere göre sanıklar hakkında yağma ve cinsel saldırı suçlarından verilen mahkûmiyet hükümlerinin 6. Ceza Dairesi tarafından incelendiği, yine Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinden sanık ….. hakkında yağma ve ırza geçmeye iştirak suçlarından mahkûmiyete dair verilen 27.12.2011 tarihli 2011/208 Esas, 2011/529 sayılı Kararın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan incelenmesi ile 17.05.2012 gün ve 2012/121640 numaralı tebliğname ile 6. Ceza Dairesine gönderildiği, dolayısı ile sanık … hakkında ırza geçmeye iştirak eyleminden verilen mahkûmiyet hükmünün 6. Ceza Dairesinin 10.11.2008 tarihli ilâmıyla onanan eylemle aynı olduğu ve Dairenin ihbarı üzerine yeni dava açıldığı, bu itibarla temyiz incelemesinin Yüksek 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince de 26.09.2013 gün ve 25451- 18304 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi ile 26.01.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 14. Ceza Dairesi’ne ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 14. ve 6. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, zorla ırza geçme (cinsel saldırı) suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına göre; sanık …’in sanık ….’nun zorla ırza geçme (cinsel saldırı) suçuna katılmaktan cezalandırılmasına ilişkin hükmün temyiz incelemesine konu olduğu anlaşılmakta olup, uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Temmuz 2011 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, zorla ırza geçme (cinsel saldırı) suçlarına ilişkin temyiz incelemesinin Yargıtay 14. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 14. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 14. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 05.10.2012 gün ve 11751-9534 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 14. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.03.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.