Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/85 E. 2013/91 K. 15.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/85
KARAR NO : 2013/91
KARAR TARİHİ : 15.07.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 11.06.2012
Sayısı : 84-230

Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 11.06.2012 gün ve 84-230 sayı ile;
Sanık …’in nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından beraatine, sanık …’nın resmi belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis, nitelikli dolandırıcılık suçundan ise aynı kanunun 158/1-d, 35/2, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 25.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık … müdafii, Cumhuriyet savcısı ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.03.2013 gün ve 14-4550 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Resmi belgede sahtecilik suçunun, söz konusu sahte belgenin düzenlenmesiyle oluşacağından, Ticaret Kanununda belirtilen unsurlara sahip bir kambiyo senedi olan suçta kullanılan bononun, düzenlendiği 14.01.2003 gününün suç tarihi olduğu anlaşılmakla, suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; suç tarihinden sonra suça konu bonoya ilişkin icra takibi başlatılması suretiyle oluştuğu iddia olunan kamu kurum ve kuruluşlarının aracı kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun cezası ise, 5237 sayılı TCK’nın 158/1.d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilin de olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 11.04.2013 gün ve 8392-6067 sayı ile;
“Akdost Soğuk Hava Tesisleri Ltd. Şirketinin ortağı olan sanık …’nın diğer ortakların zararına olacak şekilde şirketten mal kaçırmak amacıyla diğer sanık … ile iştirak halinde sahte bono düzenleyip şirket aleyhine 05.04.2007 tarihinde icraya koyarak resmi evrakta sahtecilik ve kamu kurumunu vasıta olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, her iki suç açısından suç tarihinin sahte senedin icra takibine konu edildiği 05.04.2007 olduğu anlaşılmakla, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanıklar hakkında, sanık … tarafından sahte olarak düzenlendiği iddia olunan 735.000 USD tutarlı bonoyu 05.04.2007 tarihinde icra takibine koydukları iddiasıyla nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davasının açıldığı, sevk maddesinin sanık … için 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d-son, sanık … için ise aynı kanunun 204/1 ve 158/1-d-son maddeleri, suç tarihinin de 2006 yılı ve 02.11.2010 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Yargılamaya konu eylemde suç tarihinin gerek resmi belgede sahtecilik, gerekse nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından icra takibinin yapıldığı 05.04.2007 olduğunun kabulü gerekmesi karşısında, uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para; resmi belgede sahtecilik suçunun ise aynı kanunun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 12.03.2013 gün ve 14-4550 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.