Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/78 E. 2013/84 K. 14.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/78
KARAR NO : 2013/84
KARAR TARİHİ : 14.05.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 14.12.2007
Sayısı : 551-475

Pendik Cumhuriyet Başsavcılığının 3446-2027 sayı sayılı iddianamesi ile, sanıklar …, …, … ve … hakkında tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nun 106/1-a-c, sanık … hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCK’nun 86/2, sanıklar …, … ve … hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan aynı kanunun 13/1. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Pendik 4. Asliye Ceza Mahkemesince 14.12.2007 gün ve 551-475 sayı ile, sanıklar …, …, …, … ‘ın tehdit suçundan beraatlerine, sanık … hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle CMK’nun 223/8. maddesi uyarınca düşürülmesine, sanıklar …, … ve …’un 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan anılan kanunun 13/1. maddesi uyarınca sanık …’in 1 yıl 6 ay hapis ve 450 lira; sanıklar … ve …’un ise 2 yıl 6 ay hapis ve 450 lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii tarafından mahkumiyet hükümleri yönünden ve o yer Cumhuriyet savcısı tarafından tüm sanıkların tehdit suçu beraatlerine ve sanıklar … ile …’in 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin hükümlere yönelik temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 01.03.2012 gün ve 22871-4330 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Yasasının 14.maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince de 11.03.2013 gün ve 14050-7953 sayı sayı ile;
“Sanıklar hakkında düzenlenen iddianame de, sanıkların karar ve eylem birliği içerisinde, icra konusu da olan şikayetçiden alamadıkları senede bağlı 150.000 TL alacağı almak amacıyla suç tarihinde şikayetçinin iş yerine geldikleri, şikayetçiyi ölümle tehdit ederek hukuki alacağı tahsil etmeye çalıştıkları belirtilip birden fazla kişi tarafından birlikte tehdit suçundan cezalandırılmaları istenmiş bulunmasına, TCK.nun 106/1. maddesinde a, b, c bentlerinin bulunmayıp 2. fıkrada yazılı a ve c bentlerinin olayda uygulanması talep olunarak 106. maddenin 2. fıkrası yerine 1. fıkrası maddi hata olup, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca davadaki tavsifin esas alınıp muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçlardan en ağırını incelemeye yetkili Daireye ait bulunmasına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek (4.) Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4 ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıklar hakkında tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir”, (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçların tehdit, kasten yaralama ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçları olduğu, her ne kadar iddianamede tehdit suçu ile ilgili olarak sevk maddesi 5237 sayılı TCK’nun 106/1-a-c. maddesi olarak gösterilmiş ise de 106. maddenin 1. fıkrasında a ve c bentlerinin bulunmadığı, niteleme ve anlatımın anılan maddenin 2. fıkrasının a ve c bentlerinde düzenlenen silahla ve birden fazla kişi ile birlikte tehdit suçuna ilişkin olduğu, buna göre temyize konu edilen suçlara ilişkin sevk maddelerindeki ceza miktarları karşılaştırıldığında;
1-5237 sayılı TCK’nun 106/2-a-c maddesinde 2 yıldan 5 yıla hapis,
2-5237 sayılı TCK’nun 86/2 maddesinde 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya adlî para cezası,
3-6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 30 günden 100 güne kadar adli para cezası öngörülmüş olup, bu durumda yaptırımı en ağır olan tehdit suçudur.
Tehdit suçundan açılan kamu davası ile ilgili olarak verilen hükümleri temyizen inceleme görevi ise Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca Yargıtay 4. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 01.03.2012 gün ve 22871-4330 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.