Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/65 E. 2013/71 K. 14.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/65
KARAR NO : 2013/71
KARAR TARİHİ : 14.05.2013

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 13.07.2011
Sayısı : 616-561

Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın halkta korku, kaygı ve panik oluşturacak şekilde ateş etme, silahla şartlı tehdit, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, mala zarar verme suçuna iştirak ve azmettirme suçlarından cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda,
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 10.10.2003 gün ve 398-791 sayı ile sanığın;
Tehdit suçundan 765 sayılı TCK’nun 188/1-3-4, 281 ve 59. maddeleri uyarınca altı yıl üç ay ağır hapis,
Halkta korku, kaygı ve panik oluşturacak şekilde ateş etme suçundan 264/7-8 ve 59. maddeleri uyarınca altı yıl üç ay hapis ve 177.955.000 TL ağır para,
… ve Halk Bankasına karşı mala zarar verme suçundan 516/3, 517 ve 59. maddeleri uyarınca (iki kere) iki yıl altı ay hapis ve 177.955.000 TL ağır para,
Yapı Kredi Bankası, İş Bankası, Koç Bank, Eti Bank, Ak Bank, Pamuk Bank, Toprak Bank, Finans Bank ile şikayetçiler …, İbrahim Doğan, …, …’e karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517, 522/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca (on iki kere) bir yıl onbir ay on gün hapis ve 184.546.000 TL ağır para,
Şikayetçiler … ve …’a karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517 ve 59. maddeleri uyarınca (iki kez) bir yıl sekiz ay hapis ve 158.183.000 TL ağır para,
Şikayetçi …’a karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517, 522/1 ve 59. maddeleri uyarınca on ay hapis ve 79.091.000 TL ağır para,
Şikayetçi Halil İbrahim Aktaş’a karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517, 522/1 ve 59. maddeleri uyarınca altı ay yirmi gün hapis ve 52.727.000 TL ağır para,
Sarhoşluk suçundan 572/1 ve 59. maddeleri uyarınca beş ay hafif hapis olmak üzere; toplam 6 yıl 3 ay ağır hapis, 25 yıl 190 ay 150 gün hapis, 5 ay hafif hapis ve 3.383.147.000 Lira ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına, ancak 765 sayılı TCK’nun 77. maddesi gereği başka neviden hürriyeti bağlayıcı muvakkat cezaların toplamı 30 seneyi geçemeyeceğinden, sonuç olarak 6 yıl 3 ay ağır hapis, 24 yıl 9 ay hapis ve 3.381.147.000 TL ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına ve müebbeten kamu hizmetlerinden yasaklanmasına karar verilmiştir.
Sanık müdafii ile katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 12.07.2004 gün ve 5439–6368 sayı ile;
“1) Olayda zarar gören mağdurlar …, …, İbrahim Doğan ve …’ye ait işyerleri ile Etibank ve Toprakbank Manavgat Şubelerinde meydana gelen zararla ilgili mahkemece yapılan keşifte herhangi bir tespit yapılmamasına karşın, sanık hakkında bu yerlere zarar vermesi nedeniyle hüküm kurulurken hazırlık aşamasında tespit edilen miktarlarla da çelişkili olarak zararların miktarı pek fahiş kabul edilip TCK’nun 522. maddesi uyarınca cezalarında arttırım yapılması,
2) Sanık hakkında (HSBC) Demir Bank’a zarar verdiği iddiasıyla kamu davası açıldığı halde bu konuda bir hüküm kurulmaması,
3) Yargılamaya konu suçlarda sanığın memuriyete ait güç ve araçları kullanmış olduğu gözetilmeden, silahla tehdit suçunda uygulanmasına karşın, ızrar ve korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde silahla ateş etme suçlarında TCK’nun 281. maddesinin uygulanmaması suretiyle noksan ceza tayini,
4) Sanığın, beraat eden altı sanığı silahla tehdit ettiği kabul edildiği halde, tehdit suçunun mağdur sayısınca oluşacağı gözetilmeden, tek suç kabul edilerek sanığa noksan ceza tayini,
5) Kısa aralıklarla birçok işyerine makineli tüfeklerle korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde ateş edilmesine karşın, bu suçtan uygulama yapılırken sanık hakkında TCK’nun 80. maddesinin uygulanmaması,
6) Sanığa verilen aynı tür özgürlüğü bağlayıcı ceza ve ağır para cezaları TCK’nun 71 ve 72. maddeleri uyarınca toplanması sonucu 24 yıl 179 ay 140 gün hapis ve 3.196.601.000 lira ağır para cezası olması gerekirken, yapılan hesap yanılgısı sonucu 25 yıl 190 ay 150 gün hapis ve 3.381.147.000 lira ağır para cezası olarak fazla tayini,
7) TCK’nun 77/2. maddesi uygulanmasında toplam ceza 30 yılı geçemeyeceğinden, sonuç özgürlüğü bağlayıcı cezanın 6 yıl 3 ay ağır hapis ve 23 yıl 9 ay hapis cezası olması gerekirken, yanılgı sonucu 24 yıl 9 ay hapis olarak fazla belirlenmesi” isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 27.01.2005 gün ve 754–14 sayı ile sanığın;
Mağdurlar Erhan Karcı, Çağdaş Şengel, Zekeriya Yılmaz, Alper Genç, Ali Akkuş ve Barış Tufan’a karşı tehdit suçundan 765 sayılı TCK’nun 188/1-3-4, 281 ve 59. maddeleri gereğince (altı kez) 6 yıl 3 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 31. maddesi gereğince kamu hizmetlerinden müebbeten yasaklanmasına, 33. maddesi gereğince hapis hali sona erinceye kadar kısıtlılık altında bulundurulmasına,
Halkta korku, kaygı ve panik oluşturacak şekilde silahla ateş etmek suçundan 264/7-8, 80, 281 ve 59. maddeleri gereğince 8 yıl 21 ay 5 gün hapis ve 278.04 TL ağır para,
… ve Halk Bankasına karşı mala zarar verme suçundan 516/3, 517 ve 59. maddeleri uyarınca (iki kere) iki yıl altı ay hapis ve 177.95 TL ağır para,
HSBC, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Ak Bank, Pamuk Bank, Finans Bank, Koç Bank’a karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517, 522 ve 59. maddeleri uyarınca (yedi kez) 1 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 184.53 TL ağır para,
Eti Bank ve Toprak Bank ile müştekiler İbrahim Doğan, …, Süleyman Çekiç, Halil İbrahim Aktaş, …’ye karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517 ve 59. maddeleri uyarınca (yedi kere) 6 ay 20 gün hapis ve 52.72 TL ağır para,
Müştekiler …, …’ye karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517 ve 59. maddeleri gereğince (iki kere) 1 yıl 8 ay hapis ve 158.18 TL ağır para,
Müşteki …’a karşı mala zarar verme suçundan 516/ilk, 517, 522 ve 59. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 79.09 TL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına,
Aynı neviden hürriyeti bağlayıcı cezalarla para cezaları TCK 71, ve 72. maddeleri gereğince toplanarak 36 yıl 18 ay ağır hapis, 21 yıl 185 ay 5 gün hapis ve 2690.14 TL ağır para cezasıyla cezalandırılmasına,
765 sayılı TCK’nun 74, 75/2, 77/2 ve CMUK’nun 326/son maddeleri uygulanarak sanığın cezasının 6 yıl 3 ay ağır hapis ve 23 yıl 9 ay hapis cezasına indirilerek sonuç olarak 6 yıl 3 ay ağır hapis, 23 yıl 9 ay hapis ve 2.690,14 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına,
Sarhoşluk suçundan açılan kamu davasının TCK’nun 102/5 ve 104/2. maddesi gereği zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Sanık ve müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesince 05.07.2005 gün ve 1488–6452 sayı ile;
“5237 sayılı TCK’nun 7. maddesinde ‘zaman bakımından uygulama,’ 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddesinde ‘lehe olan hükümlerin uygulanmasında usul kuralları’nın düzenlenmesi, aynı Kanunun 12. maddesi ile 765 sayılı TCK’nun yürürlükten kaldırılması, 5271 sayılı CMK ve bu kanunların hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunması karşısında;
5237 sayılı Kanunun 7, 5252 sayılı Kanunun 9. maddeleri uyarınca sanıkların hukuki durumunun 5271 sayılı CMK hükümleri nazara alınarak yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması” nedeniyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 13.07.2011 gün ve 616 – 561 sayı ile;
Sanık hakkında korku, kaygı, panik oluşturacak şekilde ateş etmek ile Koç Bank ve HSBC dahil olmak üzere mala zarar vermek suçundan açılan kamu davalarının 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına,
… ve Halk Bank’a karşı mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesi gereğince (iki kere) 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Mağdurlar Çağdaş Şengel, Zekeriya Yılmaz, Alper Genç, Ali Akkuş, …, Barış Turan’a karşı silahla tehdit suçundan 5237 sayılı TCK’nun 106/2-a maddesi gereğince (altı kere) iki yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2012 gün ve 408504 sayılı bozma istemli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesince 12.12.2012 gün ve 20727–30179 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Yasasının 14. maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararına ve temyizin kapsamına göre işin incelenmesinin 8. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 12.03.2013 gün ve 4907–8226 sayı ile;
“Sanık hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereği muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçların en ağırını incelemeye yetkili Daireye ait bulunmasına, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 02.06.2011 günlü Resmi Gazetede yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümlerinin 3 ve 4 nolu fıkraları uyarınca temyiz inceleme görevinin Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe ile karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4. ve 8. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; halkta kaygı, korku ve panik oluşturacak şekilde ateş etme, silahla şartlı tehdit, kamu malına zarar verme, mala zarar verme, mala zarar verme suçuna iştirak ve azmettirme suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 18.02.2012 tarih ve 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararının Ceza Dairelerine İlişkin Ortak Hükümler başlıklı bölümünün 1. maddesinde; “Bu iş bölümü, iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır,” 2. maddesinde; “istisnalar dışında bu iş bölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi, her daire önceki iş bölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” hükmüne yer verilmiştir.
Uyuşmazlık konusu bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
Yargıtay 8. Ceza Dairesince daha önce 12.07.2004 gün ve 5439-6368 ile 05.07.2005 gün ve 1488-6452 sayılı bozma kararları verildiği, tebliğnamenin de Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı iş bölümü kararı yürürlüğe girdikten sonra 22.06.2012 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay 4. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 8. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan Kurul Üyesi S. Bakıcı;
“Temyiz incelemesi yapacak olan Yargıtay Dairesi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14, 6110 sayılı Yasanın geçici 1. maddeleri ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun işbölümüne ilişkin kararlarına göre belirlenecektir.
6110 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle dört Ceza Dairesinin kurulması üzerine, Ceza Daireleri arasında işbölümü yapılmış, yeni kurulan dairelere bazı işler devredilmiş, bu devir işlemleri de gözetilerek mevcut bazı daireler arasında da değişiklik yapılmıştır. 02 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün, 2011/1 sayılı kararında yer alan ‘Ceza Dairelerine İlişkin Ortak Hükümler’in 3. maddesine göre, ‘765 sayılı TCY’dan kaynaklanan işlere, bunların 5237 sayılı TCY’daki karşılığını oluşturan işlere bakmakla görevli Daire tarafından’ bakılacaktır. 4. madde uyarınca da, ‘Bu işbölümünün yürürlüğe girmesinden önce Yargıtay incelemesinden geçmiş bulunan dosyaların tekrar Yargıtay’a gelmesi halinde, yeni iş bölümüne göre ilgili daire tarafından’ incelenecektir.
2011 yılında yapılan işbölümünde tebliğname tarihi esas alınmamış, daireye geliş tarihi ne olursa olsun eldeki tüm dosyalar 1 Temmuz 2011’de görevli dairelere devredilmiştir.
2012 ve 2013 yıllarına ilişkin işbölümünde ise farklı bir sistem benimsenmiş, iş bölümünün yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenen tebliğnameler dikkate alınmış, dairelerin bu tarihten önce gelen ve herhangi bir nedenle daire dışına gönderilen işlerden geri gelenlere bakacağı kabul edilmiştir.
Bu itibarla; 2011 yılında devredilen dosyalarda 2011 yılı işbölümü uygulanacak ve daha önce Yargıtay incelemesinden geçmiş dosyalar yeni dairesince incelenecek, 2012 yılında yapılan görev değişikliği ile ilgili görev uyuşmazlığında 2012, 2013 yılına ilişkin değişiklikle ilgili ihtilaflarda 2013 yılı işbölümü uygulanacak ve son iki yıl için daha önceden incelenen ve bozulan yahut eksiklik nedeniyle geri gönderilen dosyalar Yargıtay’a tekrar geldiğinde ilk incelemeyi yapan daire görevli olacaktır.
Görev uyuşmazlığının çözümü için öncelikle uyuşmazlığın nereden kaynaklandığı araştırılarak, o yıla ilişkin işbölümü kararı uygulanmalıdır. 2011 yılında devredilen dosyalarda ortaya çıkan görev uyuşmazlığı 2011 yılına ait işbölümü esaslarına göre çözülmeli, 2012 veya 2013 yılıyla ilgili kurallar esas alınıp karma uygulama yapılmamalı, 2012 veya 2013 yılı işbölümü, 2011 yılı işbölümünü açık veya örtülü olarak ortadan kaldırmadığından bir bütün halinde 2011 yılı işbölümü kuralları uygulanmalıdır.
Somut olayda, sanığın 765 sayılı TCK’nun 188/1-3-4, 281, 264/7-8, 80, 516/3, 517, 522, 281, 516/ilk ve 572. maddeleri uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmıştır. Bu suçlardan en ağırı silahla şartlı tehdit olup, 765 sayılı Yasada düzenlenen ‘şahıs hürriyeti aleyhinde cürümler’den ağır ceza mahkemesinin görevine giren davalarda 8. Ceza Dairesi, Sulh ve Asliye Ceza Mahkemeleri tarafından görülen davalar ise 4. Ceza Dairesi tarafından incelenmekteyken, 2011 yılında yapılan işbölümü ile 5237 sayılı TCK’nun 106. maddesinde düzenlenen tehdit suçlarının tamamı 4. Ceza Dairesine devredilmiştir. Bu nedenle çıkan görev uyuşmazlığında 2011 yılı işbölümü kuralları uygulanmalıdır. Yukarıda açıklandığı üzere, 2011 yılı işbölümünde tebliğname tarihi veya daha önce bozma kararı veren Dairenin (8. C.D.), dosyanın yeniden gelmesi halinde inceleme yapması kabul edilmemiş, aksine çok açık olarak Özel Hükümlerin 4. maddesinde görevli yeni dairenin yani 4. Ceza Dairesinin temyiz incelemesini yapacağı kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, görev uyuşmazlığı doğan ve Başkanlar Kuruluna intikal eden dosyada temyiz incelemesi yapma görevi 4. Ceza Dairesine aittir. Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunda açıklamaya çalıştığımız ancak 2011 yılı öncesi işbölümü ve 2011 yılındaki değişiklikler gözetilmeyerek, olayda uygulanma olanağı bulunmayan 2013 yılı işbölümünde kabul olunan daha önceki bozma kararından bahisle 8. Ceza Dairesinin görevli olduğuna ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum” düşücesiyle,
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç kurul üyeside; benzer düşüncelerle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 12.03.2013 gün ve 4907-8226 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılabilmesi amacıyla Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2013 günü oy çokluğuyla karar verildi.