Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/63 E. 2013/69 K. 14.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/63
KARAR NO : 2013/69
KARAR TARİHİ : 14.05.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 13.06.2008
Sayısı : 253-155

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 16.10.2007 gün ve 4786-318 sayılı iddianamesi ile, sanık …’in resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından 765 sayılı TCK’nun 342/2, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-d, sanık … Usluoğlu’nun ise 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 158/1-d. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince 13.06.2008 gün ve 253-155 sayı ile sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 15.05.2012 gün ve 13558-37023 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3.fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCY’nın 342/1.maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Yasanın 503/1.maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanunu’nun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 11. Ceza Dairesi’nin görevi dâhilinde olduğu” ,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 05.03.2013 gün ve 19386-3533 sayı ile;
“Sanıklar hakkında, suça konu bononun miktara ilişkin bölümünde tahrifat yapmak suretiyle 26.01.2006 tarihinde icraya koyarak resmi evrakta sahtecilik ve kamu kurumunu vasıta olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, suç tarihi 26.01.2006 olup, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede sanık …’in katılan tarafından gerçekte 11.000 lira bedelli olarak düzenlenip kendisine verilen bonoyu miktar bölümünde tahrifat yaparak 411.000 lira bedelli hale dönüştürüp, diğer sanık … Usluoğlu’na verdiği, onun da bu bonoyu 26.01.2006 tarihinde katılan aleyhine icra takibine koyduğu iddiasıyla resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçlarından kamu davasının açıldığı, sevk maddesinin sanık … için 765 sayılı TCK’nun 342/2, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-d, sanık … Usluoğlu için ise 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 158/1-d. maddeleri, suç tarihinin de 30.05.2002 ve 26.01.2006 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. İddianame anlatımında sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bir resmi belgeden bahsedilmemesi ve bir bütün olan eylemde suç tarihinin gerek resmi belgede sahtecilik, gerekse kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçu bakımından 26.01.2006 olduğunun kabulü gerekmesi karşısında uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekmektedir.
Buna göre, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d. maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para; resmi belgede sahtecilik suçunun ise aynı kanunun TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapisi cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan iki kurul üyesi, “söz konusu temyizi davasına bakma görevinin Yargıtay 11. Ceza Dairesine ait olduğu” görüşüyle karşıoy kullanmışlardır
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 15.05.2012 gün ve 13558-37023 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2013 günü oyçokluğuyla karar verildi.