Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/32 E. 2013/38 K. 14.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/32
KARAR NO : 2013/38
KARAR TARİHİ : 14.05.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 7. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 24.02.2011
Sayısı : 3-20

Sanık … Küçük hakkında Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının 23.11.1999 gün ve 2130-215 sayılı iddianamesi ile, dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik ve güveni kötüye kullanma suçlarından 765 sayılı TCK’nun 504/3, 522, 504/3, 522, 504/3, 522, 504/3, 522, 510, 80, 522, 345 ve 80. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince 21.01.2003 gün ve 215-4 sayı ile;
Sanığın güveni kötüye kullanma suçundan 765 sayılı TCK’nun 508 ve 522. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 3.000.000 TL ağır para,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 765 sayılı TCK’nun 510, 80 ve 522. maddeleri uyarınca 7 yıl 21 ay hapis,
Zimmet suçundan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 ve 765 sayılı TCK’nun 80. maddeleri uyarınca 21 yıl ağır hapis ve 20.733.148.650 TL. ağır para cezalarıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii, katılanlar … ve … A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 25.12.2003 gün ve 12869-9866 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine uyarlama yargılaması yapan Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince 10.01.2007 gün ve 215-4 sayı ile;
Sanığın, güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.500 Lira adli para,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 43/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 4.000 Lira adli para,
Zimmet suçundan 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 ve 765 sayılı TCK’nun 80. maddeleri uyarınca 21 yıl ağır hapis ve 20.733 Lira adli para cezalarıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, hükümlü müdafii ve katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 07.04.2009 gün ve 21122-3998 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 7.2.2006 gün ve 11/12 sayılı kararında, açıklandığı üzere; yeni yasanın lehe sonuç doğurduğunun saptanması halinde verilen ve infaza esas alınacak hüküm niteliğinde olan yeni kararın CMK’na göre hüküm fıkrasında bulunması zorunlu unsurları taşıması, kararın gerekçesinde 5271 sayılı CMK.nun 230 maddesi uyarınca suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, nitelendirilmesi, cezanın veya güvenlik önlemlerinin belirlenmesi, yargılama giderleri hakkında da infazdan doğabilecek kuşku ve duraksamaları gidermek üzere bir karar verilmesi gerektiği ve önceki kararın da ortadan kaldırılmasına hükmedildiği halde infazı gerekecek 10.01.2007 günlü ek kararda iddia, savunma, deliller, mevcut deliller ile hükmün ne şekilde ilişkilendirildiği açıklanmadan, sadece uyarlama yargılaması aşamasının yazılarak, önceki hükümden bahisle yazılı şekilde hüküm kurulması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince 29.07.2009 gün ve 215-4 sayı ile;
Sanık hakkında zimmet suçundan kesinleşen hükme yönelik uyarlama isteminin reddine,
Sanığın, güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.500 Lira adli para,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 43/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 4.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, hükümlü müdafii ve katılan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 02.11.2010 gün ve 11804-2126 sayı ile;
“07.04.2009 gün ve 21122/3998 sayılı Dairemiz kararında da belirtildiği üzere; uyarlama yargılaması sonucunda 765 sayılı TCK’nun sanık lehine olduğunun tespiti halinde önceki hükmün aynen infazına karar verilmesi, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun hükümlü lehine olduğunun belirlenmesi halinde ise; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.02.2006 gün ve 11/12 sayılı kararında belirtildiği gibi, önceki hüküm ortadan kalkarak yerine 5237 sayılı yasaya göre kurulacak hükmün geçmesi ve bu kararın infaz edilmesi gerektiğinden kararda; CMK’nun 230 ve devamı maddeleri gereğince iddia, savunma, C. Savcısının görüşü, deliller, hükme esas alınmayan kanıtlar ve nedenleri, sonuca hangi delillere dayanılarak ulaşıldığı, sübutun varlığı halinde, suç vasfının ne şekilde belirlendiği açıklandıktan sonra cezanın ve güvenlik önlemlerinin tespiti, kesinleşen kararın infaz yeteneği kalmadığından, kuşkuya neden olunmaması için ilk kararda yer alan yargılama gideri, vekalet ücreti ve varsa müsadere konusunda yeniden karar verilmesi, uyarlama yargılamasına neden olmayan hükümlüye yeniden yapılan yargılama giderlerinin yükletilemeyeceğinin gözetilmesi, hükmün gerekçe bölümünde, suç tarihindeki yasa ile sonradan yürürlüğe giren yasanın olaylara ilişkin tüm hükümleri uygulanarak ceza tayini ve güvenlik önlemlerine hükmedildikten sonra ayrı ayrı ortaya çıkacak sonuçların karşılaştırılarak lehe yasanın takdiri ve tayini gerektiği nazara alınmadan, bozma kararına uyulduğu halde gereği yerine getirilmeden yazılı şekilde infazda kuşkulara neden olacak biçimde karar verilmesi” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesince 24.02.2011 gün ve 3-20 sayı ile;
Sanık hakkında zimmet suçundan kesinleşen hükme yönelik uyarlama isteminin reddine,
Sanığın, güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 2.500 Lira adli para,
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 155/2 ve 43/1. maddeleri uyarınca 6 yıl 3 ay hapis ve 4.000 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, hükümlü müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 15.10.2012 gün ve 21973-17404 sayılı ile;
“İddianamedeki sevke, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 7. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 7. Ceza Dairesince de 14.01.2013 gün ve 28533-1370 sayı ile;
“…Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı ve 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı kararlarına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 7. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, zimmet ve güveni kötüye kullanma suçlarından yapılan uyarlama yargılaması sonucu verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı yeni iş bölümünün “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü-Ortak Hükümler”in 1. maddesinde;
“Bu iş bölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır” denildikten sonra 2. maddesinde;
“İstisnalar dışında; bu iş bölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu uyarlama hükmünün daha önce Yargıtay 11. Ceza Dairesince incelenerek 25.12.2003 gün ve 12869-9866 sayı ile onanmasına karar verildiği ve tebliğname tarihinin 05.07.2012 olduğu anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 11. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, yargılama konusu suçla ilgili incelemenin Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 11. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 15.10.2012 gün ve 21973-17404 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.05.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.