Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/294 E. 2013/300 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/294
KARAR NO : 2013/300
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11. ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 07.12.2009
Sayısı : 158-257

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2007 gün ve 1179 – 600 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 157/1, 43 ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesince 08.04.2009 gün ve 57-312 sayı ile sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturabileceğinden bahisle verilen görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesince 07.12.2009 gün ve 158-257 sayı ile; sanığın sahtecilik suçundan 765 sayılı TCK’nun 342/1 ve 80. maddeleri uyarınca 2 yıl 4 ay hapis, nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 158/1-d, 43/1 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 120 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 04.07.2012 gün ve 3585 – 40662 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 765 sayılı TCK’ nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı yasanın 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk maddeleri ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (11.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 05.11.2013 gün ve 23178- 16021 sayı ile;
“6110 sayılı Yasanın 8. maddesiyle değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinde yer alan ‘ceza daireleri arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmü ile Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere görevli dairelerin tayininde iddianamedeki açıklama esas alınmalıdır.
Buna göre İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19.01.2007 tarihli iddianamesinde; sanığın katılanı borçlu gösteren iki adet sahte bono düzenleyip kamu kurumu olan icra dairesinde katılan aleyhine takip başlattığının iddia olunması karşısında, 5237 sayılı TCK’nun 204/1 ve 158/1-d maddelerinde öngörülen ‘resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık’ suçları tavsif edilerek dava açıldığı, her iki suç açısından suç tarihinin senetlerin icra takibine konu edildiği 29.07.2005 olduğu anlaşılmakla, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11. ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü yer almaktadır.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, suçun temel şekline göre hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianame ve İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararında anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis; nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası aynı Kanunun 158/1-d maddesi uyarınca iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasından ibaret olup, nitelikli dolandırıcılık suçu daha ağır olduğundan, temyiz incelemesinin, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca bu suça ilişkin temyiz davalarına bakmakla yetkili ve görevli olan Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 04.07.2012 gün ve 3585-40662 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.