Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/276 E. 2013/282 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/276
KARAR NO : 2013/282
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 15.06.2011
Sayısı : 2381-808

Sanık hakkında Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığının 09.04.2002 gün ve 1213-695 sayılı iddianamesi ile; hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesince 17.05.2004 gün ve 262-393 sayı ile;
Sanığın 765 sayılı TCK’nun 493/1 ve 81/2. maddeleri uyarınca 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11.07.2005 gün ve 181627 sayı ile lehe yasa değerlendirmesi yapılması amacıyla dosyanın iadesi üzerine yeniden yargılama yapan Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesince 24.10.2005 gün ve 1009-875 sayı ile; lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e, 143 ve 145. maddeleri uyarınca 10 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 28.09.2009 gün ve 16647-12448 sayı ile;
“15.11.2005 tarihli temyiz talebinin reddi kararı kaldırılarak yapılan incelemede;
Kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunan sanık hakkında, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığı anlaşılmış,
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın yakınana ait aracın sağlam ve dayanıklı olan kapı kilidini zorlayıp açarak içerden oto teybini çalması şeklinde gerçekleşen eylemin 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hükmolunması,
2- 5237 sayılı TCK’nun 7/2 ve 5252 sayılı Kanunun 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkacak sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilip, anılan Kanunun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nun 493/1, 81/2-3, 522/son maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu; sanığın eyleminin, 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, maddesine uyan hırsızlığın yanı sıra, aynı Kanunun 151/1. maddelerine uyan mala zarar verme suçunu da oluşturduğu ve bu suç yönünden CMK’nun 253 ve 254. maddelerinde öngörülen uzlaşma hükümlerinin uygulanma olanağı değerlendirilip sonucuna göre, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK’nun ilgili maddeleri uyarınca denetime olanak verecek şekilde ayrı ayrı uygulamalar yapılıp, cezalar belirlenip, sonuç cezaların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle lehe olan Kanunun belirlenmesi zorunluluğu,
3- 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesindeki ‘malın değerinin azlığı’ kavramının 765 sayılı Kanunun 522/1. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliğinin bulunmadığı, ‘değerin azlığı’nın 5237 sayılı Kanuna özgü, ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da değerlendirilip yasal ve yeterli gerekçeleri de gösterilerek uygulanabileceği gözetilmeden, değer az kabul edilerek aynı Kanunun 145. maddesi gereğince 1/2 oranda indirim yapılmasına karar verilmesi,
4- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olan TCK’nun 53/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesince 15.06.2011 gün ve 2381-808 sayı ile; sanığın hırsızlık suçundan lehe olan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 143 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis, mala zarar verme suçundan ise aynı kanunun 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 07.05.2012 gün ve 11359-9766 sayı ile;
“09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 28.10.2013 gün ve 13186-30194 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddesine, uygulamaya ve temyizin kapsamı ile Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Başkanlar Kurulunun kararının Ortak Hükümler 2. maddesi uyarınca daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte, bozma veya herhangi bir nedenle Daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakma görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı yeni iş bölümünün “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü-Ortak Hükümler”in 1. maddesinde;
“Bu iş bölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır” denildikten sonra 2. maddesinde;
“İstisnalar dışında; bu iş bölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyanın daha önce Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek 28.09.2009 gün ve 16647-12448 sayı ile, bozulmasına karar verildiği ve tebliğname tarihinin 27.03.2012 olduğu anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 6. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, yargılama konusu suçla ilgili incelemenin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.05.2012 gün ve 11359-9766 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.