Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/269 E. 2013/275 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/269
KARAR NO : 2013/275
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 7 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 01.11.2011
Sayısı : 49-1808

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıkların 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçundan, aynı kanunun 56 ve 63. maddeleri gereği cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Mahkemesince 01.11.2011 gün ve 49-1808 sayı ile; beraatlarına ve haklarında özel belgede sahtecilikten suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 24.09.2013 gün ve 25971-18515 sayı ile;
“Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamedeki, yasal abone olan kişinin kimlik bilgileri kullanılıp abonelik sözleşmesi düzenlenip üçüncü kişiye hat verilmesi şeklindeki anlatıma göre, eylemin 5809 sayılı Yasanın 56/3. maddesi yoluyla 63/10. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sübutu halinde yalnızca TCK’nun 207/1. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturabileceği, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararlarına göre, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 13.11.2013 gün ve 23765 – 16676 sayı ile;
“2297 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Yasasının 56/3. maddesinde ‘abonelik tesisi için gerekli kimlik belgeleri örneği alınmadan işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik kaydı yapılamaz’ şeklinde düzenleme mevcut olup; 12.01.2011 tarihli iddianamede, iletişim şirketi yetkilisi olan sanıkların, kimlik bilgilerini kontrol etmeden cep telefonu hattı satarak abonelik kaydı yaptığından bahisle 5809 sayılı Yasanın 56/3. maddesi delaletiyle 63. maddesi uyarınca cezalandırılmaları talebiyle dava açılmış ve 5809 sayılı Yasaya muhalefet suçu tavsif edilmiştir.
Bu itibarla, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 7. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçundan açılan kamu davası sonucunda verilen beraat hükmünün vekalet ücretine yönelik temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamede sanıkların fiillerinin; “sözleşmede şüphelilere ait işyerlerinden hatlar açıldığının tespit edildiği, yaptırılan imza ve yazı incelemesinde, şikâyetçi adına açtırıldığı belirtilen hatların abonelik sözleşmelerindeki imza ve yazıların şikâyetçinin elinden çıkmadığının belirlendiği, atılı suçun ön ödemeye bağlı bulunduğu, şüphelilerin ön ödeme ihtaratına uymadıkları ve üzerlerine atılı suçu işledikleri” şeklinde anlatılarak, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece bu suçtan değerlendirme yapılıp beraat hükmü kurulduğu, ayrıca özel belgede sahtecilikten de suç duyurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesinin üçüncü fıkrasındaki;
“Ceza dairelerinde;
a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanıklar hakkında Elektronik Haberleşme Kanununa muhalefet suçundan kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
2797 sayılı Kanunun 14. maddesine dayalı olarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca işbölümüne ilişkin alınan gerek 01.07.2011 günü yürürlüğe giren 12.05.2011 gün ve 2011/1, gerekse 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararı uyarınca özel ceza kanunlarında düzenlenen suçları temyizen inceleme görevi de Yargıtay 7. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 7. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 7. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 24.09.2013 gün ve 25971-18515 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.