Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/267 E. 2013/273 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/267
KARAR NO : 2013/273
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 7 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 02.03.2012
Sayısı : 499-200

Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2011 gün ve 943-474 sayılı iddianamesiyle; sanık … hakkında 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçundan aynı kanunun 56/3. maddesi delaletiyle 63/10, 5237 sayılı TCK’nun 75 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Viranşehir Sulh Ceza Mahkemesince 02.03.2012 gün ve 499-200 sayı ile, sanığın 5271 sayılı CMK’nun 223/2-c maddesi gereğince beraatına karar verilmiştir.
Hükmün o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 7. Ceza Dairesince 24.09.2013 gün ve 26632-18518 sayı ile;
“Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamedeki, yasal abone olan kişinin kimlik bilgileri kullanılarak abonelik sözleşmesi düzenlenip üçüncü kişiye hat verilmesi şeklindeki anlatıma göre, eylemin 5809 sayılı Yasanın 56/3. maddesi yoluyla 63/10. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sübutu halinde yalnızca TCK’nun 207. maddesinde düzenlenen sahtecilik suçunu oluşturabileceği ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunun kararlarına göre, temyiz inceleme görevinin Yargıtay Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 13.11.2013 gün ve 23767-16681 sayı ile;
“2297 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Yasasının 56/3. maddesinde ‘Abonelik tesisi için gerekli kimlik belgeleri örneği alınmadan işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik kaydı yapılamaz’ şeklinde düzenleme mevcut olup; 21.11.2011 tarihli iddianamede, Vitel İletişim Şirketi yetkilisi olan sanığın, kimlik bilgilerini kontrol etmeden cep telefonu hattı satarak abonelik kaydı yaptığından bahisle 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Yasasının 56/3. maddesi delaletiyle anılan Yasanın 63/10. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle dava açılmış ve 5809 sayılı Yasaya muhalefet suçu tavsif edilmiştir.
Bu itibarla, iddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 7. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinde;
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Sanık hakkında düzenlenen iddianamede yargılama konusu eylem, “..müştekinin bilgisi ve rızası olmaksızın adına düzenlenen 0545 819 32 99 numaralı cep telefonu hattına ait abone sözleşmesinin Vodafone isimli iletişim şirketinin yazısı ve tüm soruşturma evrakı kapsamına göre şüphelinin Vitel iletişim isimli işyerinde düzenlediğinin tespit edildiği,
Şüphelinin üzerine atılı suçun önödemeye bağlı suçlardan olup şüphelinin süresi içinde önödeme bedelini yatırmadığı…” şeklinde anlatılarak, bu anlatımla uyumlu olacak şekilde eylemin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık olarak nitelendirildiği ve önödemeye tabi suçlardan olduğunun vurgulandığı görülmektedir.
İddianamedeki sevk maddesi ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluk bulunmaması, sevk maddelerinin hukuki değerlendirmeye dayalı ve bilinçli olarak belirlenmiş olması nedenleriyle, davadaki tavsifin 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçuna yönelik olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır. Eylemin gerçekte, 5809 sayılı Kanuna aykırılık suçunu mu yoksa özel evrakta sahtecilik suçunu mu oluşturacağı, yargılamanın ve temyiz incelemesinin konusunu oluşturacaktır. Kaldı ki yerel mahkemece sanık hakkında 5809 sayılı Kanuna aykırılık suçundan beraat kararı verilirken, eylemin 5237 sayılı TCK’nun 207/1. maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi ve bu konuda gerektiğinde soruşturma yapılabilmesi için gereğinin takdir ve ifası amacıyla Viranşehir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına da karar verilmiştir.
Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 1 Temmuz 2011 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, özel ceza kanunlarından doğan ve başka dairelerin görev alanına girmeyen suçlara ilişkin temyiz incelemesinin Yargıtay 7. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununa aykırılık suçları başka bir dairenin görev alanına girmemekte olup bu suçlara ilişkin işlere bakma görevi Yargıtay 7. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin, Yargıtay 7. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 7. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 24.09.2013 gün ve 26632-18518 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 7. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.