Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/261 E. 2013/267 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/261
KARAR NO : 2013/267
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 18.11.2011
Sayısı : 368-321

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıkların 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b, 360; 765 sayılı TCK’nun 504/3 ve 345. maddeleri gereği cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesince 18.11.2011 gün ve 368-321 sayı ile; sanıklar hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.
Katılan vekilinin temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 31.10.2013 gün ve 21314-16370 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/42-42 sayılı kararında belirlendiği üzere; Yargıtay Yasasının görevleri düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının a bendinde; ‘Daireler arasında iş bölümünün belirlenmesinde dava açan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen vergi suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Kanunun 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan üç yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk ve nitelendirme ile Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 20.11.2013 gün ve 24415 – 17236 sayı ile;
“Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede gösterilen 2002-2003 yıllarında sahte fatura kullanmak suçlarının suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1. maddesinde öngörülen cezasının 18 aydan üç yıla kadar hapis ve nitelikli dolandırıcılık suçunun cezasının ise; 765 sayılı TCK’nun 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamelerdeki sevk, tavsifin ağırlığı ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”, gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; Vergi Usul Kanununa muhalefet ve dolandırıcılık suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu uygulamalarına göre çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
İncelenen dosya kapsamına göre;
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen Vergi Usul Kanununa muhalefet suçunun cezası, aynı kanunun suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 359/b-1. maddesi gereği onsekiz aydan üç yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun yaptırımı ise 765 sayılı TCK’nun 504/3. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis ve sağladığı haksız menfaatin iki misli kadar adli para cezası olup, bu müeyyidenin üst sınırı, Vergi Usul Kanununa muhalefet suçunun cezasının azami haddinden fazla bulunduğundan, hükmü temyizen inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesine dayalı olarak hazırlanan işbölümü kararı gereği, dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 31.10.2013 gün ve 21314-16370 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.