Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/242 E. 2013/248 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/242
KARAR NO : 2013/248
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 13 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 31.10.2007
Sayısı : 314 –632

Uşak Cumhuriyet Başsavcılığının 14.04.2006 gün ve 848-426 sayılı iddianamesi ile; sanık hakkında bilişim sisteminin verilerini değiştirerek kendisine çıkar sağlama suçundan 5237 sayılı TCK’nun 244/4. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesince 31.10.2007 gün ve 314-632 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 244/4, 39, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 2.840 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 13. Ceza Dairesince 11.10.2012 gün ve 18665-21450 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevke, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 25.09.2013 gün ve 28271-13702 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesinde “Ceza Dairelerinde, Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde, dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.” hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
Uşak Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 14.04.2006 gün ve 2006/426 no.lu iddianamesinde, sanığın şikayetçinin banka hesabına internet aracılığıyla girerek hesabında bulunan parayı kendi hesabına havale ettiğinin iddia olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 17.11.2009 gün ve 193/268 sayılı kararında açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK.nun 142/2-e maddesinde öngörülen “bilişim suretiyle hırsızlık” suçu tavsif edilerek dava açılmıştır.
Bu itibarla, iddianamedeki tavsife, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 13. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanığın 5237 sayılı TCK’nun 244/4. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 244/4. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylem; “…şüpheli …’in suç tarihinde internet aracılığı ile şikayetçi …’in Gölcük Garanti Bankasında bulunan 62999887 numaralı hesabına bileşim sistemini kullanarak girdiği, bu hesaptan 6850 YTL parayı önce Vakıflar Bankası Uşak Şubesinde bulunan 00158001325682266 nolu hesabına EFT yaptığı, daha sonra aynı parayı bu hesaptan Uşak Garanti Bankası Şubesindeki 6698374 numaralı hesabına EFT yaptığı, bu suretle Bilişim Sisteminin verilerini değiştirerek kendisine haksız çıkar sağladığı …” şeklinde anlatılarak, bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının bilişim sisteminin verilerini değiştirerek kendisine çıkar sağlama olarak yazılıp, sevkin 5237 sayılı TCK’nun 244/4. maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı kanunla değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/2-e maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin, hırsızlık suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükümleri incelemekle görevli Yargıtay 13. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 13. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 11.10.2012 gün ve 18665-21450 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.