Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/230 E. 2013/236 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/230
KARAR NO : 2013/236
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi : İZMİR 4. Çocuk
Günü : 04.11.2009
Sayısı : 227-524

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 25.07.2006 gün ve 16104-1425 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 143, 35/1-2, 31/3, 116/4 ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İzmir 4. Çocuk Mahkemesince 14.02.2007 gün ve 325-80 sayı ile; sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 141/b, 143 ve 31/3. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay 10 gün hapis, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan aynı kanunun 116/2-4, 119/1-c ve 31/3. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, her iki suçtan 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve hakkında bir meslek ya da sanat edinmesini sağlamak üzere 2 yıl süre ile bir eğitim kurumunda eğitime devam etme tedbirinin uygulanmasına karar verilmiştir.
Sanığın tedbir yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle yerel mahkemece 17.08.2007 gün ve 325-80 sayı ile; sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının kaldırılmasına ve cezalarının tamamının aynen infazına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 13.05.2009 gün ve 1919-8715 sayı ile;
“Sanık hakkında, açıklanması geri bırakılan kararda hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazı için yapılan tebligat üzerine sanığın, Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 175. ve devamı maddelerine uygun şekilde duruşma açılıp sanık ve savunmanı dinlendikten sonra sonucuna göre hükmün açıklanmasına karar vermek gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde dosya üzerinden hükmün açıklanmasına karar verilmesi suretiyle aynı Yasanın 216 ve 231/1. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 04.11.2009 gün ve 227-524 sayı ile; sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 141/b, 143, 31/3 ve 51. maddeleri uyarınca 1 yıl 9 ay 10 gün hapis, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan ise aynı kanunun 116/2-4, 119/1-c, 31/3 ve 51. maddeleri uyarınca 1 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve cezalarının ertelenmesine karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 12.07.2012 gün ve 14601-14515 sayı ile;
“09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre işin incelemesinin Yüksek 13. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 08.10.2013 gün ve 19580 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddesine, uygulamaya ve temyizin kapsamı ile Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren Başkanlar Kurulunun kararının Ortak Hükümler 2. maddesi uyarınca daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte, bozma veya herhangi bir nedenle Daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakma görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı’nın “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1 ve 2. maddesinde;
“1- Bu işbölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır.
2- İstisnalar dışında; bu işbölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” şeklinde hüküm yer almakta olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi 01.07.2012 tarihinde düzenlenmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; İzmir 4. Çocuk Mahkemesince verilen 17.08.2007 gün ve 325-80 sayılı ilk hükmün, sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesince temyizen incelenerek 13.05.2009 gün ve 1919-8715 sayı ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, tebliğname tarihi dikkate alındığında, bozmadan sonraki hükmün temyiz incelemesinin de önceki hükmü inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 12.07.2012 gün ve 14601-14515 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.