Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/221 E. 2013/227 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/221
KARAR NO : 2013/227
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 19.07.2011
Sayısı : 179-300

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığın hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nun 493/1. maddesi gereği cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesince 30.06.2004 gün ve 344-1021 sayı ile; 765 sayılı TCK’nun 493/1 ve 522. maddeleri gereği 3 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Sanığın temyizi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 29.12.2005 gün ve 200006 sayı ile; 01.06.2005 günü yürürlüğe giren 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince sanık lehine olan kanunun belirlenmesi amacıyla dosya yerel mahkemeye iade edilmiştir.
İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesince 11.07.2006 gün ve 229-533 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d ve 53/1. maddeleri gereğince üç yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 21.03.2011 gün ve 13064-2771 sayı ile;
“Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak;
1- 5237 sayılı TCK’nun 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCK’nun 493/1. maddesindeki suç öğelerinin farklı olduğu, fiilin 5237 sayılı Yasanın 142/1-b maddesindeki hırsızlık suçunun yanı sıra, aynı Yasanın 116/2. maddesindeki işyeri dokunulmazlığını ihlal ve 151/1. maddesindeki mala zarar verme suçunu oluşturduğu, 5252 sayılı Yasanın 9. maddesi gereği sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili tüm hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı gözetilerek, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçunu oluşturan eylemler nedeniyle uygulama yapılıp sonucuna göre lehe olan yasanın belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Sanığın yakınana ait işyerinin kapı kilidini kırarak hırsızlık suçunu işlediğinin anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması,
3- Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK’nun 493/1 ve 522/1. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nun aynı suça uyan 142/1-b, 53/1; 116/2, 53/1; 151/1, 53/1. maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın türü, alt ve üst sınırları bakımından anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında; 5271 sayılı CMK’nun 253 ve 254. maddeleri uyarınca işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçları ile ilgili olarak uzlaşma hükümleri değerlendirilerek uygulamaya göre lehe Yasanın belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
4- 5237 sayılı Yasanın 53/3. maddesi göz ardı edilerek, 53/1-c bendinde belirtilen haklardan sanığın mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmiş olması,” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesince 19.07.2011 gün ve 179-300 sayı ile; sanığın hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesi uyarınca iki yıl hapis, mala zarar verme suçundan ise aynı kanunun 116/2, 53/1 ve 63. maddeleri gereği altı ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba karar verilmiştir.
Bu hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Ceza Dairesince 01.06.2012 gün ve 12645-11958 sayı ile;
“09.02.2011 tarih, 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre işin incelenmesinin Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu,”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 10.10.2013 gün ve 16141 – 28358 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, Yargıtay Kanunun 14. maddesi ile mahkemece verilen 11.07.2006 tarihli hükmün temyizi üzerine incelemenin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılarak 21.03.2011 gün 13064-2771 sayılı kararla muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, bozmadan sonraki hükmün temyiz incelemesinin önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmesine göre işin incelenmesinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık; hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetine ilişkin hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı iş bölümünün; “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler”in 1. maddesinde;
“Bu iş bölümü, işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır” denildikten sonra 2. maddesinde; “İstisnalar dışında; bu iş bölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyanın daha önce Yargıtay 6. Ceza Dairesi tarafından incelenip 21.03.2011 gün ve 13064-2771 sayı ile bozulmasına karar verildiği ve tebliğname tarihinin 04.05.2012 olduğu anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 6. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 01.06.2012 gün ve 12645-11958 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.