Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/210 E. 2013/216 K. 27.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/210
KARAR NO : 2013/216
KARAR TARİHİ : 27.12.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü :17.11.2009
Sayısı : 363-791

Manisa Cumhuriyet Başsavcılığının 10.01.2005 gün ve 69-35 sayılı iddianamesi ile; sanık … hakkında hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nun 493/1-son, 522 ve 40. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince 07.04.2005 gün ve 14-60 sayı ile; sanığın hırsızlık suçundan TCK’nun 493/1-son, 522, 59 ve 40. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ve temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
1 Haziran 2005 tarihinde yeni kanunların yürürlüğe girmesi nedeniyle Cumhuriyet Savcılığınca uyarlama talebinde bulunulması üzerine Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince 23.06.2005 gün ve 14-60 sayı ile; 5237 sayılı TCK’nun 142/2-d, 145, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 09.03.2009 gün ve 546-4640 sayı ile;
“…1-Gerekçeli karar başlığına sanığın açık kimliği, gözaltında ve tutuklulukta geçirdiği süre ile yakınanın adı ve soyadının, suçun işlendiği yer, tarih ve zamanın yazılmaması suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 232/2-b,c,d maddesine aykırı davranılması,
2-5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca sanık yararına olan hükmün önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümlerinin olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı, 5237 sayılı TCY.nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile 765 sayılı TCY.nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olup, 7.4.2005 gün ve 14-60 sayılı ilamla belirlenen 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezasının miktar bakımından kazanılmış hak oluşturduğu, uyarlama amaçlı yasanın yanlış yorumlanması suretiyle infaz aşamasındaki lehe uygulamaların ise kazanılmış hak oluşturmayacağı, hükümlü …’ın eyleminin 5237 Sayılı TCY’nın 142/1-b maddesine uyan hırsızlık, 151/1. maddesi uyarınca zarar verme ve 116/1, 119/1-c maddesi uyarınca da konut dokunulmazlığını bozma suçlarını oluşturduğu gözetilerek, her bir suç yönünden temel cezaların belirlenmesi, işyeri dokunulmazlığını bozma ve zarar verme suçları yönünden 5560 sayılı Yasanın 25. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nin 254. maddesi uyarınca aynı Yasanın 253. maddesindeki yöntem izlenerek uzlaşma girişiminde bulunulması için duruşma açılıp cezanın bireyselleştirilmesi amacına yönelik takdir hakkının nedenleri de gösterilerek lehe yasanın belirlenmesi gerekirken dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı biçimde karar verilmesi,
2-5237 Sayılı TCY’nın 145. maddesinin 2. fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCY’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlanmak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasakoyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alma olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar değer olarak da gerekiyorsa ceza vermekten vazgeçilebileceği ölçüdeki düşük değerler esas alınmak, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanmak koşuluyla uygulanabileceği düşünülmeden, somut olayda uygulanma koşulları da bulunmadığı halde, bu maddeye düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması” isabetsizliklerinden hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 17.11.2009 gün ve 363-791 sayı ile; hükümlünün mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını ihlal suçundan düşme, hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükmün hükümlü tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 08.06.2012 gün ve 13061-12282 sayı ile;
“09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek 13. Ceza Dairesi’ne ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 08.10.2013 gün ve 17586-27927 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddesine,Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile mahkemece verilen 23.06.2005 günlü hükmün temyizi üzerine, temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılarak, 09.03.2009 tarih ve 2006/546 Esas 2009/4640 Karar sayılı kararla muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, iadeden sonraki hükmünde temyiz incelemesinin önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiği” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, hırsızlık suçundan açılan kamu davasının yargılaması sonucunda kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun, 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı’nın “Ceza Daireleri İşbölümü Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün 1 ve 2. maddesinde;
“1-Bu işbölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır.
2- İstisnalar dışında; bu işbölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” şeklinde hüküm yer almakta olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tebliğnamesi 22.05.2012 tarihinde düzenlenmiştir.
İncelenen dosya içeriğine göre; Manisa 3. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 23.06.2005 gün ve 14-60 sayılı ilk hükmün, hükümlü tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Ceza Dairesince temyizen incelenerek 09.03.2009 gün ve 546-4640 sayı ile bozulmasına karar verildiği anlaşıldığından, tebliğname tarihi dikkate alındığında, bozmadan sonraki hükmün temyiz incelemesinin de önceki hükmü inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 13. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 08.06.2012 gün ve 13061-12282 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın, Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 27.12.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.