Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/207 E. 2013/213 K. 31.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/207
KARAR NO : 2013/213
KARAR TARİHİ : 31.10.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi : ADANA 10. Asliye
Günü : 22.09.2011
Sayısı : 926-558

Sanıklar … ve … haklarında Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2004 gün ve 731-495 sayılı iddianamesi ile hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nun 493/1-son ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesince 22.03.2006 gün ve 139-208 sayı ile;
Sanık …’ın 765 sayılı TCK’nun 491/2-son, 522 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 2.640 Lira, sanık …’ın ise aynı kanunun 491/2-son, 522, 55/3 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 1.760 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 14.10.2010 gün ve 6430-15859 sayı ile;
“1- Sanıklardan … 18 yaşını doldurmadığı halde, 5271 sayılı CMK’nun 185. maddesine aykırı olarak 07.07.2005 tarihli ve devamı oturumların gizli yerine açık yapılması, hükmünde kapalı yerine açık tefhim edilmesi,
2- Sanıkların soruşturma evresindeki kabulleri ve yer gösterme aşamasındaki anlatımlarına göre, hırsızlık suçunun Brodway marka otomobilin orijinal olmadığı konusunda herhangi bir iddia bulunmayan sağ arka kelebek camının kırılması suretiyle işlendiğinin anlaşılması karşısında; eylemin 765 sayılı TCY’nın 493/1-son maddesine uyduğunun gözetilmemesi,
3- Sanıklar savunmanları hükmün tefhim edildiği son oturumda lehe hükümlerin uygulanmasını isteyip bu istemleri 765 sayılı TCY’nm 59 ve 647 sayılı Yasanın 5. maddelerini de kapsadığı halde, anılan maddelerin uygulanıp uygulanmayacağı konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
4- Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.04.1998 günlü, 1998/21-84 sayılı kararı ile yağma suçundan 30.05.2001 tarihinde yerine getirilmiş hapis cezası bulunan sanık … hakkında, koşulları bulunduğu halde, 765 sayılı TCY’nm 81/2. maddesi ile uygulama yapılmaması ve aynı Yasanın 522. maddesinin son fıkrasına aykırı olarak anılan maddenin lehe hükümlerinden yararlandırılması,
5- 5252 sayılı Yasanın 9/3 maddesi uyarınca, sanık yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağından, 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık suçunu oluşturan eylem nedeniyle uygulama yapılıp, her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı, ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak lehe olan yasa belirlenip uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik ve denetime olanak vermeyecek biçimde hüküm kurulması,
6- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan ve geçmişte kasıtlı suçtan hükümlülükleri bulunmayan sanıklar … ve … hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 23. maddesinin değerlendirilmemesi,
7- Kabul ve uygulamaya göre de;
5271 sayılı CMK.nun 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden de paylarına düşen miktarda eşit olarak sorumlu tutulmaları gerektiğinin düşünülmemesi” isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyan Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.09.2011 gün ve 926-558 sayı ile;
Sanık …’ın 765 sayılı TCK’nun 491/2-son, 522 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 2.640 Lira, sanık …’ın ise aynı kanunun 491/2-son, 522, 55/3 ve 647 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca 1.760 Lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Bu hükmünde sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 10.05.2012 gün ve 11663-10535 sayı ile;
“09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi gereğince Başkanlar Kurulu tarafından hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun onayından geçen ve 09.02.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren işbölümü kararına göre işin incelenmesi Yüksek 13. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 01.10.2013 gün ve 17618-26874 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddesine, Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile mahkemece verilen 22.3.2006 günlü hükmün temyizi üzerine, temyiz incelemesinin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılarak, 14.10.2010 tarih ve 2008/ 6430 Esas, 2010/15859 Karar sayılı kararla muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, iadeden sonraki hükmünde temyiz incelemesinin önceki hükmü inceleyerek görüş açıklayan Yargıtay 6. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 6. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, hırsızlık suçundan açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 09.02.2012 gün ve 2012/1 sayılı yeni iş bölümünün “Yargıtay Ceza Daireleri İşbölümü-Ortak Hükümler”in 1. maddesinde;
“Bu iş bölümü; işbölümünün yürürlüğe girdiği tarih dahil olmak üzere, tebliğnamesi bu tarihten sonra düzenlenen işler için geçerli olacaktır” denildikten sonra 2. maddesinde;
“İstisnalar dışında; bu iş bölümüne dayalı olarak dairelerce dosya devri yapılamayacağı gibi her daire önceki işbölümü gereğince kendisine gelmiş olan işler ile daha önce kendisine gelmiş olmakla birlikte bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakmaya devam edecektir” hükmü getirilmiştir.
İncelemeye konu dosyanın daha önce Yargıtay 6. Ceza Dairesince incelenerek 14.10.2010 gün ve 6430-15859 sayı ile bozulmasına karar verildiği ve tebliğname tarihinin 12.04.2012 olduğu anlaşıldığından, hükmü temyizen inceleme görevi Yargıtay 6. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, yargılama konusu suçla ilgili incelemenin Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 10.05.2012 gün ve 11663-10535 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 6. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.