Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/187 E. 2013/193 K. 31.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/187
KARAR NO : 2013/193
KARAR TARİHİ : 31.10.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 4 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 14.05.2010
Sayısı : 54-187

Sanıklar … ve … hakkında Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 01.03.2006 gün ve 235-30 sayılı iddianamesi üzerine Nazilli Ağır Ceza Mahkemesi’nin 07.04.2006 gün ve 115-112 sayılı son soruşturmanın açılması kararı ile görevi kötüye kullanmak suçundan 765 sayılı TCK’nun 257/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, Denizli 1.Ağır Ceza Mahkemesince 27.03.2009 gün ve 255-96 sayı ile;
Sanıklar … ve …’in 765 sayılı TCK’nun 240, 62, 72, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddeleri uyarınca 2.016 Lira adli para ve 5 ay süre ile kamu hizmetlerinden yoksun kılma cezası cezalandırılmalarına ve cezalarının ertelenmesine karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 22.12.2009 gün ve 24081-21139 sayı ile;
“Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Beyoğlu 15. Noterliğinin 31.12.1993 tarih 75165 yevmiye sayılı 31.12.1994 tarihine kadar geçerli vekâletnamede ahzu kabz, sulh, İbra tevkil, teşvik azil yetkisi bulunmadığı halde sanık …’in, bu vekâletnamenin suretine sözü edilen yetkileri ekleyip, süresini de metinden çıkartarak, gerçeğe aykırı hale getirdiği bu vekaletname suretini Denizli 3. Noterliğine ibraz edip almış olduğu 02.10.1996 tarih 38894 yevmiye sayılı yeni vekaletnameyle diğer sanık …’i vekil tayın etmek ve bu vekaletnamenin avukat sıfatıyla adı geçenlerce dava ve icra takiplerinde kullanma eyleminin sanık İslah Atilla Sezener açısından 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 56. maddesinde düzenlenen “aslına aykırı belge verme” suçunu oluşturduğunun gözetilmemesi,
2- Avukat olan sanıkların gerçeğe aykırı hale getirilen vekaletname suretinin ibrazıyla başka bir noterden alınan vekaletnameye dayanarak, aslında Ahzu kabz yetkileri bulunmadığı halde icra dairelerinden alacaklının paralarını çekip müvekkillerine vermeme, İstanbul 35. noterliğinin 25.01.2000 tarih 1468 yevmiye nolu vekaletnamesinde 2.500.000.000 TL. ile sınırlı ahzu kabz yetkisini aşarak icra dairelerinden alacaklı adına para çekme ve müvekkillerine vermeme eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine olan 765 sayılı TCK’nun 510, 80 maddelerinde tanımlanan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden TCK 240/1. maddelerinden hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a) Hapis ve adli para cezasının alt sınırdan belirlenmesine karşılık, 765 sayılı TCK’nun 20. maddesinde düzenlenen memurluktan yoksun kılınma cezasının alt sınırın üzerinde belirlenmesi ve gerekçesinin de gösterilmemesi,
b) Gerekçeli kararda suç tarihinin en son işlem tarihi 26.08.2002 olarak gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş ve katılan Garantı Bankası A.Ş vekiliyle sanıklar İshat Atilla Sezener ve … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden hükmün bozulmasına” karar verilmiştir.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 14.05.2010 gün ve 54-187 sayı ile;
Sanıklar … ve …’in gerçeğe aykırı hale getirilen vekaletname suretinin ibrazı ile başka bir noterden alınan vekaletnameye dayanılarak gerçekte ahzu kabz yetkisi olmadığı halde icra dairelerinden alacaklı katılana ait paraları çekip müvekkiline vermeme ve vekaletnamede 2500 TL sınırlı ahzu kabz yetkisini aşarak alacaklı adına para tahsil etme ve müvekkillerine vermeme şeklinde gelişen eyleminin bir bütün halinde zincirleme olarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu bu suçun 765 sayılı TCK’nun 510. maddesinde düzenlendiği ve yasadaki cezasının üst sınırının beş yıl hapis olduğu, buna göre 5237 sayılı TCK’nun 7/2 maddesi yollamasıyla 765 sayılı TCK’nun 102/4, 104/2 maddelerindeki olağan ve olağanüstü zaman aşımı süresi olan 7 yıl 6 aylık sürenin dolduğu anlaşılmakla 765 sayılı TCK’nun 510, 102/4, 104/2 ve CMK’nun 223/8 maddeleri gereğince kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine,
Sanık …’in ise aslına aykırı belge verme suçundan 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 56/3 ve 765 sayılı TCK’nun 59/2. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar vermiştir.
Bu hükmünde sanık … müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 06.03.2012 gün ve 8654-5196 sayı ile;
“İddianamede açıklanan eyleme, Yargıtay Yasasının 14.maddesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 11.Ceza Dairesinin görevine girdiği”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 19.09.2013 gün ve 8902-13323 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, davaya daha önce Yüksek 4. Ceza Dairesince bakılarak 22.12.2009 gün 2009/24081 esas, 2009/21139 karar sayısı ile bozma kararı verilmesine, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun işbölümüne ilişkin 21.01.2013 tarih ve 2013/1 sayılı kararının, ceza daireleri işbölümü ortak hükümler kısmının 2. maddesindeki “Daireler, bu işbölümü kararının yürürlüğe girdiği tarihte esasına kayıtlı bulunan işler ile daha önce kendisine gelip bozma veya herhangi bir nedenle daire dışına gönderdiği işlerden geri gelenlere bakarlar” şeklindeki düzenlemeye göre, temyiz inceleme görevinin Yüksek 4. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 4. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Denizli 1.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 27.03.2009 gün ve 255-96 sayılı ilk hükmün, sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Ceza Dairesince inceleme yapılarak, 22.12.2009 gün ve 24081-21139 sayı ile dosyanın muktezaya bağlandığı anlaşıldığından, bozmadan sonraki hükmün temyiz incelemesinin de önceki hükmü inceleyerek görüşünü açıklayan Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin Yargıtay 4. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 4. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 06.03.2012 gün ve 8654-5196 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 4. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.