Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/170 E. 2013/176 K. 31.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/170
KARAR NO : 2013/176
KARAR TARİHİ : 31.10.2013

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 20.12.2011
Sayısı : 303-600

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca sanıkların zincirleme şekilde dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik ile suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 158/1-e, 43/1, 204/1, 43/1 ve 220/1. maddeleri gereğince cezalandırılmaları istemiyle açılan ve birleştirilen kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesince 20.12.2011 gün ve 303-600 sayı ile;
Sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan beraatlarına, dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK’nun 102/4 ve 104/2. maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle düşmesine, resmi belgede sahtecilik suçundan ise 5237 sayılı TCK’nun 204/1, 43/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar ile katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Ceza Dairesince 20.06.2012 gün ve 7388-39584 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün, 2011/42-42 sayılı kararında belirtildiği gibi, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevi düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır, açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri de gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY’nın 342. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Yasanın 504/3. maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu,”
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince de 23.09.2013 gün ve 22239 – 13490 sayı ile;
“Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 28.07.2008 tarih ve 31782 sayılı iddianamesi ile eczacı ve ilaç mümessili olan sanıkların 2002 – 2005 yılları arasında örgüt faaliyeti kapsamında tahrifat yaptıkları reçete bedellerini Emekli Sandığından tahsil ettikleri iddia olunarak 5237 sayılı TCK’nun 220/2, 204/1 ve 158/1-e maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, iddianameye dayanak müfettiş ve 28.03.2008 tarihli bilirkişi raporları kapsamında, sanıklardan …’ya ait Emre Eczanesi tarafından kuruma fatura edilen bir kısım reçetelerin 01.06.2005 tarihinden sonra düzenlendiği, dosyada mevcut ödeme belgelerine göre kurumdan en son 23.07.2005 günü tahsil edildiği, … yönünden iddianamede belirtilen suçların 01.06.2005 tarihinden sonra işlendiği, eylemlerin 5237 sayılı TCK 204/1, 158/1-e, 220/2. maddeleri kapsamında kaldığı cihetle iddianamedeki sevk ve tavsife temyizin kapsamına, Başkanlar Kurulu kararlarına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu,”
Gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözülmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.

TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözülmesi gereken uyuşmazlık, zincirleme şekilde nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda sanıkların suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçundan beraatına, dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, resmi belgede sahtecilik suçundan ise mahkumiyetlerine ilişkin hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun Ceza Dairelerinin görevini düzenleyen 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde; “Çeşitli suçlara ait davalarda suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu uygulamalarına göre çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırlarının eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen nitelikli dolandırıcılık suçuna, 5237 sayılı TCK’nun 158/1. maddesinde öngörülen ceza miktarı iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve adli para cezası, resmi belgede sahtecilik suçunun yaptırımı 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak suçunun cezası 220/1. maddesinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası olup, nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası diğer suçlara göre daha ağır olduğundan hükmü temyizen inceleme görevi, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunla değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan işbölümü kararı uyarınca nitelikli dolandırıcılık suçunu temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olup, yargılama konusu olan suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü temyizen incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesi tarafından yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 20.06.2012 gün ve 7388-39584 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 31.10.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.