Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2013/103 E. 2013/109 K. 15.07.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2013/103
KARAR NO : 2013/109
KARAR TARİHİ : 15.07.2013

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 08.12.2009
Sayısı : 699-872

Sanıklar hakkında Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığının 22.08.2007 gün ve 2430-1175 sayılı iddianamesiyle nitelikli hırsızlık ve kamu malına zarar verme suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 37/1. maddesi delaletiyle 142/1-a, 152/1-a, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, Tekirdağ 2. Asliye Ceza Mahkemesince 08.12.2009 gün ve 699-872 sayı ile; sanıkların beraatlerine karar verilmiştir.
Hükmün katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 12.02.2013 gün ve 15820-2481 sayı ile;
“Sanıkların Nato boru hattını delip kelepçe takarak akaryakıt çalmaları şeklindeki iddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 13. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince de 28.03.2013 gün ve 9865-8827 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a. maddesinde öngörülen temel cezaların alt ve üst sınırlarına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre, işin incelenmesi Yargıtay 15. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği”gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15. ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıkların 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a ve 152/1-a maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan davada kurulan hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
İddianamede yargılama konusu eylem; “MSB Ant Başkanlığına bağlı TF.31 Çorlu Tank Çiftliği sorumluluk ve yetki sahasında bulunan, Tekirdağ ili merkeze bağlı Husunlu Köyü Turuncuk mevkiinde geçmekte olan boru hattını üzerinde bulunan toprağı 1,85 m. kazarak geçen boruya 28 cm. yarı çapında kelepçe takılarak kelepçe ucundaki boru ucuna hortum takmak suretiyle NATO Petrol Boru hattından işlenmiş F 54 (motorin ) 13.502 kg. yakıt hırsızlığının 10.09.2005 tarihinde şüpheliler … ile … tarafından yapıldığı” şeklinde anlatılarak, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının kamu kurum ve kuruluşlarında bulunan eşya hakkında hırsızlık suçu olarak yazılıp, sevkin de 5237 sayılı TCK’nun 142/1-a maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanıklar hakkında sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/3. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan kamu malına zarar verme suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 152/1-a maddesinde bir yıldan altı yıla kadar hapis; sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde hırsızlık suçunun cezası ise aynı kanunun suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 142/3. maddesinde üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, hırsızlık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, sıvı veya gaz hâlindeki enerji hakkında ve bunların nakline, işlenmesine veya depolanmasına ait tesislerde hırsızlık suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 13. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 13. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 28.03.2013 gün ve 9865-8827 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 13. Ceza Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.