Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/99 E. 2012/99 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/99
KARAR NO : 2012/99
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 26.06.2007
Sayısı : 50-477

Sanık … hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 22.01.2007 gün ve 1352-702 sayılı iddianamesiyle; dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 157/1, 204/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, İzmir 27. Asliye Ceza Mahkemesince 26.06.2007 gün ve 50-477 sayı ile;
Sanığın TCK’nun 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca iki kez 3 yıl 6 ay hapis ve 6.000 Lira adli para,
Resmi belgede sahtecilik suçundan 204/1, 52, 53 ve 58. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanun ile değişik 14. maddesi uyarınca hazırlanan ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 1 sayılı kararıyla kabul edilerek 1 Temmuz 2011 tarihinde yürürlüğe giren yeni işbölümü nedeniyle Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan 18.07.2011 gün ve 2144-10539 sayılı tevdii kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 18.10.2012 gün ve 17453-43855 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,” (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 5237 Sayılı TCY.nın 204/1.maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Yasanın 157. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesine göre temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 15. Ceza Daireleri arasındaki uyuşmazlık, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davası sonucunda verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkin ise de; öncelikle ortada çözümlenmesi gereken olumsuz görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı saptanmalıdır.
Olumsuz görev uyuşmazlığının doğması için, karşılıklı olarak iki dairenin kendisini görevsiz sayması, başka bir anlatımla karşılıklı iki dairenin görevsizlik kararı vermesi gerekmektedir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesi uyarınca, dairelerin işbölümüne ilişkin olarak Yargıtay Büyük Genel Kurulunca alınan ve 01.07.2011 tarihinde yürürlüğe giren 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararının “Ceza Dairelerine ilişkin Ortak Hükümler” bölümüne göre verilen ve Daire Başkanı tarafından imzalanan tevdi kararlarının görevsizlik kararı olarak kabulü mümkün değildir.
Bu durumda, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığından, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmesi gereken bir görev uyuşmazlığı da bulunmamaktadır.
Bu itibarla, dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 18.10.2012 gün ve 17453-43855 sayılı kararı uyarınca dosyanın Yargıtay 11. Ceza Dairesine TEVDİİNE, 27.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.