Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/75 E. 2012/75 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/75
KARAR NO : 2012/75
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 09.05.2011
Sayısı : 103-113

Sanık … hakkında Bakırköy C.Başsavcılığının 23.03.2010 gün ve 24522-1012 sayılı iddianamesi ile dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 09.05.2011 gün ve 103 – 113 sayı ile;
Sanığın,
a) Banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan TCK’nun 245/2-3, 43 ve 62. maddeleri uyarınca 4 yıl 2 ay hapis ve 240 Lira adli para,
b) Sahte belgelerle telefon abonesi olmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 204/3, 43 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis,
c) Sahte belgelerle vergi mükellefiyeti oluşturmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 204/3, 43 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis,
d) Sahte belgelerle boşanma ilamı almak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 204/3, 43 ve 62. maddeleri gereğince 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 20.04.2012 gün ve 10447-13499 sayı ile;
“Sanıklar hakkında düzenlenen iddianame ve temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçlardan en ağırını incelemeye yetkili Daireye ait bulunmasına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 02.06.2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 02.07.2012 gün ve 7655 – 40309 sayı ile;
“Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan sahte nüfus cüzdanı ile kredi kartı alıp kullanmak eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 245/3. maddesi kapsamında kaldığı ve öngörülen cezasının dört yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki anlatıma göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8. ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 5237 sayılı TCK’nun 245/3. maddesinden açılmış dava bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Bakırköy C.Başsavcılığının 23.03.2010 gün ve 24522-1012 sayılı sayılı iddianame ile;
“Müşteki Süleyman Beyazıt ile şüpheli Nurdan Çiçek’in evli geçmişte evli oldukları, bu arada şüpheli Esat ile Nurdan arasında gönül ilişkisinin olduğu, muhtemel bu gönül ilişkisinden kaynaklanan bir sebepten dolayı şüpheli Esat’ın müştekinin kimlik bilgilerini kullanmak suretiyle nüfus cüzdan değiştirme belgesi aldığı ve bu belge ile kendi fotoğrafı ile Süleyman Beyazıt adına düzenlenmiş yasal nüfus cüzdanını Büyükçekmece Nüfus müdürlüğünden 21.02.2003 tarihinde nüfus cüzdanını aldığı,
Şüphelilerin aralarında anlaşarak şüpheli Esat’ın Süleyman Beyazıt adına düzenlenmiş kimliği kullanmak suretiyle boşanma davası açtıkları ve Küçükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2007/294 esas, 2007/268 karar sayılı kararı ile 19.03.2007 tarihinde boşanma hükmü aldıkları, bu karar ile müşteki ile şüpheli Nurdan’ın resmen boşanmış oldukları,
Yine şüpheli Esat’ın Süleyman Beyazıt adına düzenlenmiş nüfus cüzdanı ile 10.01.2008 tarihinde Avcılar Vergi Dairesine kayıtlı bir şirketi kurduğu, ancak bu şirketin fiilen ticaret yapıp yapmadığının tespit edilemediği, kurulan şirketin devlete vergi borçlarının olduğu,
Yine şüpheli Esat’ın Süleyman Beyazıt kimliğini kullanarak internet üzerinden Finansbank’tan 30/01/2008 tarihinde kredi kartı talebinde bulunduğu, kredi kartının şüpheliye gönderildiği ve bu kart üzerinden 1.759,55 TL harcamanın yapıldığı,
Yine Süleyman Beyazıt adına Türk Telekomdan 0212 599 00 60 ve 0212 599 72 01 nolu telefonların tesis ettiği, her iki hattın borcundan dolayı kapatıldığı ve Türk Telekom tarafından Süleyman Beyazıt adına icra takibi başlatıldığı…” şeklindeki anlatımla sanıklar … ve … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından TCK’nun 158/1-e (üç kez), 204/1 ve 204/3. (2 kez) maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, suç adlarının dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik olarak gösterildiği,
Yargılama sonucunda sanık …’ın dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve …den şikayetçi … adına kredi kartı alıp, bu kartla harcama yapması nedeniyle banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan TCK’nun 245/3. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği,
Dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakıldığı,
Anlaşılmaktadır.
1412 sayılı CMUK’nun 150. maddesine paralel bir düzenleme içeren 5271 sayılı CMK’nun “hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi” başlıklı 225. maddesinde;
“(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” hükmü yer almaktadır.
Anılan maddenin özenle seçtiği anlatım biçiminden de anlaşıldığı üzere, hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. iddianamede, ceza davasının iki önemli unsuru olan fiile ve faile duraksamaya meydan bırakmayacak biçimde yer verilmelidir. Yine suçun kanuni unsurlarının da iddianamede gösterilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava konusu yapılan eylemin bir başka olaya dayalı olmadan, bağımsız olarak açıklanması gerekir.
2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 14. maddesinde,
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir…” hükmü yer almaktadır. Çeşitli suçlara ilişkin davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İddianamede sevk maddesi olarak banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna ilişkin 5237 sayılı TCK’nun 245/3. maddesi gösterilmemiş ise de, niteleme ve anlatım banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna yöneliktir.
Bu durumda, temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 245/3. maddesinde dört yıldan sekiz yıla kadar hapis; resmi belgede sahtecilik suçunun cezası ise aynı Kanunun 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, hapis cezasının alt sınırı fazla olan banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu daha ağırdır.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan Yargıtay 8. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 20.04.2012 gün ve 10447-13499 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.