Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/63 E. 2012/63 K. 06.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/63
KARAR NO : 2012/63
KARAR TARİHİ : 06.07.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 09.06.2010
Sayısı : 263-195

Sanıklar ….. haklarında suç işlemek amacıyla örgüt kurma, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma, dolandırıcılık, tehdit, kasten yaralama, resmi belgede sahtecilik ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından açılan kamu davalarının birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesince 09.06.2010 gün ve 263-195 sayı ile;
Sanıklar M….un suç işlemek için kurulmuş suç örgütüne üye olma suçundan beraatlarına,
Sanık … hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine,
Sanık ….hakkında yaralama ve tehdit suçlarından açılan kamu davalarının düşürülmesine,
Sanıklar …..’in suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma suçlarından beraatlarına,
Sanıklar ….’ın suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma ve dolandırıcılık suçlarından beraatlarına,
Sanık …’in dolandırıcılık suçundan beraatına,
Sanıklar ….’ın şikayetçi Kasım Kaya’a yönelik tehdit suçundan beraatlarına,
Sanık ….i suç işlemek için örgüt kurma suçundan TCY’nın 220/1 ve 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
Sanıklar….in suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma, sanık Hakan Sözen’in suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olmamakla birlikte bilerek yardım etme suçlarından TCY’nın 220/2 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar…in şikayetçi Mehmet Cem Ayyıldız’a yönelik tehdit suçundan beraatlarına,
Sanık …na yönelik tehdit suçundan beraatına,
Sanıklar …’e yönelik tehdit suçundan TCY’nın 106/2-c-d ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar … yönelik kasten yaralama suçundan TCY’nın 86/2 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar…n şikayetçi …a yönelik tehdit suçundan TCY’nın 106/2-c-d ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar….’nün 6136 sayılı Yasanın 13/1 ve TCY’nın 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar ….’in katılan Koç Allianz Sigorta şirketine yönelik dolandırıcılık suçundan TCY’nın 158/1-k, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 2.500 lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar ….nün katılan … şirketine yönelik dolandırıcılık suçundan TCY’nın 158/1-k, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis ve 2.500 lira adli para cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanıklar ….’in resmi belgede sahtecilik suçundan TCY’nın 204/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına,
Sanık … hakkında açılan kamu davasının tefrikine,
Karar verilmiştir.
Hükmün katılanlar vekilleri, sanıklar …. müdafii, sanık….müdafii, sanık … müdafii ve C.savcıları tarafından sanıklar aleyhine temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 05.03.2012 gün ve 67795-30558 sayı ile;
“Sanık Metin Ateş liderliğinde kurulan suç örgütünün faaliyetleri kapsamında sigorta eksperlerini tehdit ve darp etmek suretiyle sindirerek gerçeğe aykırı hasar raporları düzenlenmesini sağlayarak sigorta dolandırıcılığı yapılması şeklinde gelişen olayda, birleşen 2009/152 E – 2009/130 K sayılı dosyanın 22.05.2009 tarihli iddianamesinde, trafik polisi olarak görev yapmakta olan sanıklar Ali İhsan Tekel ve Alper Tolan’ın katılan Ray Sigorta A.Ş’ye ait bir kısım hasar dosyalarında gerçeğe aykırı olarak rapor (trafik kazası tespit tutanağı) tanzim etmek suretiyle örgüt faaliyetlerine katıldıklarının belirtilmesi karşısında, iddianamedeki 5237 sayılı TCK.nun 204/2. maddesine uyan anlatıma göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek (11.) Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğundan Dairemizin görevsizliğine”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 11. Ceza Dairesince 01.06.2012 gün ve 16491-10562 sayı ile;
“Sanık Metin Aktaş’ın liderliğinde kurulan suç örgütünün faaliyetleri kapsamında sigorta eksperlerini tehdit ve darp etmek suretiyle sindirip gerçeğe aykırı hasar raporları düzenlenmesini sağlayarak sigorta dolandırıcılığı yapılması şeklinde gelişen olayda birleşen 2009/152 esas, 2009/130 sayılı dosyanın 22.05.2009 tarihli iddianamesinde trafik polisi olarak görev yapan sanıklar Ali İhsan Tekel ve Alper Tolan’ın katılan sigorta şirketine ait bir kısım hasar dosyalarında gerçeğe aykırı olarak trafik kaza tespit tutanağı tanzim etmek suretiyle örgüt faaliyetlerine katıldıklarının belirtilmesi karşısında iddianamedeki anlatımın 5237 sayılı TCK.nun 204/2. maddesine uyduğu belirtilerek Dairemize görevsizlik kararı verilmiş ise de, 5271 sayılı CMK.nun 225. maddesi uyarınca davanın konusu iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesinin o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, görevsizlik kararına konu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2009 tarihli iddianamesinde sanıklar hakkında atılı eylemleri nedeniyle 5237 sayılı TCK.nun 158/1-k, 220/2. maddelerinden cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılmış olması karşısında;
İddianamedeki sevke, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçeleri ile karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 11. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, 5237 sayılı TCY’nın 204/2. maddesinden açılmış dava bulunup bulunmadığı, buna bağlı olarak verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
İstanbul C.Başsavcılığınca 09.10.2008 gün ve 1231-796 sayılı iddianame ile sanıklar…..’in suç işlemek için örgüt kurma, suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma, dolandırıcılık, tehdit, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCY’nın 220/1, 220/2, 158/1-k, 106/2, 86/2, 204/1 ve 6136 sayılı Yasanın 13/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı,
İstanbul C.Başsavcılığının 22.05.2009 gün ve 584-436 sayılı iddianamesi ile de;
“Elde edilen delillere göre şüpheliler …..un müşteki Axa Oyak A.Ş. aleyhine sigorta dolandırıcılığı eylemini ika ettikleri, şüpheliler ….ın ayrıca müşteki Ray Sigorta A.Ş’ye ait bir kısım hasar dosyalarında da gerçeğe aykırı rapor tanzim etmek suretiyle örgüt faaliyetine katıldıkları” şeklindeki anlatımla sanıklar…..haklarında kamu davası açıldığı, suç adının suç işlemek için kurulan örgüte üye olma ve dolandırıcılık olarak yazılıp,…. TCY’ın 158/1-k ve 220/2. maddeleri olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
1412 sayılı CYUY’nın 150. maddesine paralel bir düzenleme içeren 5271 sayılı CYY’nın “hükmün konusu ve suçu değerlendirmede mahkemenin yetkisi” başlıklı 225. maddesinde;
“(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.
(2) Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” hükmü yer almaktadır.
Anılan maddenin özenle seçtiği anlatım biçiminden de anlaşıldığı üzere, hükmün konusu iddianamede gösterilen eylemdir. iddianamede, ceza davasının iki önemli unsuru olan fiile ve faile duraksamaya meydan bırakmayacak biçimde yer verilmelidir. Yine suçun kanuni unsurlarının da iddianamede gösterilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Öte yandan bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan da söz edilmesi o olay hakkında dava açıldığını göstermez. İddianamede dava konusu yapılan eylemin bir başka olaya dayalı olmadan, bağımsız olarak açıklanması gerekir.
Bu bilgiler ışığında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 22.05.2009 gün ve 584-436 sayılı iddianamesindeki anlatımın sanıkların dolandırıcılık ve suç işlemek için kurulmuş örgüte üye olma suçlarına ilişkin olduğu, resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin unsurları içermediğinin anlaşılması karşısında sanıklar hakkında TCY’nın 204/2. maddesinden açılmış bir dava olduğunun kabulü olanaklı değildir. Bu nedenle temyiz davasına bakmakla görevli Özel Dairenin belirlenmesinde iddianamelerde unsurları ile gösterilmeyen resmi belgede sahtecilik suçu (TCY’nın 204/2. maddesi) esas alınamaz.
Ulaşılan bu sonuca göre uyuşmazlık konusunun çözümüne gelince;
2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde, “…Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir. Temyizi halinde bunlardan sadece temyiz isteğine konu olanlar nazara alınır…” hükmü yer almaktadır.
Çeşitli suçlara ilişkin davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Görevli Yargıtay Ceza Dairesinin belirlenebilmesi için öncelikle atılı suçlardan yaptırım miktarı olarak ağır olan suçun tespiti gereklidir. İddianamelerde anlatılan ve bu anlatıma uygun olarak gösterilen sevk maddelerindeki ceza miktarları karşılaştırıldığında;
1- TCY’nın 158/1-k maddesinde 2 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası,
2- TCY’nın 220/1. maddesinde 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası,
3- TCY’nın 220/2. maddesinde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası,
4- TCY’nın 106/2, maddesinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası,
5- TCY’nın 86/2. maddesine 4 aydan 1 yıla kadar hapis cezası,
6- TCY’nın 204/1. maddesinde ise 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası, öngörülmüştür.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmelidir.
Temyiz incelemesine konu suçlardan nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası TCY’nın 158/1. maddesi uyarınca 2 yıldan 7 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezasından ibaret olup, diğer suçlara göre daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 15. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Kurul Üyesi; hükmü inceleme görevinin Yargıtay 11. Ceza Dairesine ait olduğu düşüncesiyle karşıoy kullanmıştır.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 05.03.2012 gün ve 67795-30558 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2012 günü oyçokluğuyla karar verildi.