Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/61 E. 2012/61 K. 06.07.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/61
KARAR NO : 2012/61
KARAR TARİHİ : 06.07.2012

Görevsizlik Kararı Veren
Yargıtay Daireleri : 15 ve 5. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 17.03.2010
Sayısı : 187–70

Bafra Cumhuriyet Başsavcılığının 01.12.2009 gün ve 1992–104 sayılı iddianamesi ile; sanık …’ın nitelikli dolandırıcılık, sanık …’ın görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Bafra Ağır Ceza Mahkemesince 17.03.2010 gün ve 187–70 sayı ile;
Sanık …’ın TCY’nın 158/1–e–f, 43/1, 62, 50/1, 52/4, 53/1 ve 63. maddeleri, …’ın ise aynı Yasanın 257/2, 43/1, 62, 53/1 ve 51. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 15. Ceza Dairesince 03.05.2012 gün ve 20412–36203 sayı ile;
“Belediye İnsan Kaynakları Müdürlüğünde, belediye işçilerine ait maaş ve ikramiyelerin hazırlanması, bu hususta maaş bordroları-icmalleri, ödeme emirleri düzenlenmesi, oluşturulan listelerin ilgili bankaya iletilerek paraların hak sahiplerine dağıtılması ile görevlendirilen, büro işçisi kadro ve sıfatıyla çalışan sanık …’ın eyleminin 01.12.2009 tarihli iddianamedeki tavsife göre TCK’nun 247. maddesinde tanımlanan ‘zimmet’ suçunu oluşturduğu gözetilmekle;
İddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 5. Ceza Dairesinin görevi dâhilinde olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 5. Ceza Dairesince de 20.06.2012 gün ve 6778–6962 sayı ile;
“İddianame içeriğine göre ‘şüpheli Süleyman’ın işçi statüsünde olduğu ve hesabına geçirmiş olduğu usulsüz paralarla ilgili hazırlanan evraklarda herhangi bir imza yetkisinin olmadığı, bu paralar üzerinde herhangi bir koruma, gözetim ve denetim yükümlülüğü bulunmadığı ve yine kendisine görevi nedeniyle tevdii edilen paralar olmadığı bu nedenle zimmet suçunun unsurlarının oluşmadığı, ancak şüpheli …’ın kendisine kaynaklanan güvenden faydalanmak ve yukarıda izah edildiği üzere fazla ödeme emirleri düzenleyip, bankaya götürdüğü işçi maaşlarına ait hesapların ve alacağı maaş miktarlarının yer aldığı disket içerisinde oynama yaparak diskete kendi maaşını yukarıda belirtildiği miktarlarda fazla göstermek suretiyle haksız olarak hesabına para aktarmak suretiyle kamu kurumu aleyhine banka vasıta kılınmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği’ iddiası ile TCK’nun 158/1–e–f, 43/1, 53/1–5, 63. maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, mahkemenin kabulünün de ‘belediyede işçi statüsünde olan ve memur tanımına uymayan, maaş hesap işlerinde de imza yetkisi olmayan, kendisine tevdii edilmeyen, paralar için koruma, gözetim ve denetim yetkisi bulunmayan’ şeklinde olduğu anlaşılmakla; sevke, temyizin kapsamına, zimmet suçundan açılmış bir dava bulunmamasına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek 15. Ceza Dairesine ait bulunduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 15 ve 5. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından açılan kamu davasında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Yasasının Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça yönelik dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
İddianamedeki anlatım ve sevk maddeleri göz önüne alındığında, zimmet suçundan açılan bir kamu davası bulunmamaktadır. Temyiz incelemesine konu olan suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddesi gösterilen nitelikli dolandırıcılık suçunun cezası ise TCY’nın 158/1–d maddesinde iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibarettir.
Bu itibarla, Yargıtay 5. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümleri incelemekle görevli Yargıtay 15. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 15. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluğun görüşüne katılmayan bir Kurul Üyesi; “Zimmet suçundan açılmış bir kamu davası bulunduğu, dolayısıyla temyiz davasına bakma görevinin Yargıtay 5. Ceza Dairesine ait olduğu” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 15. Ceza Dairesinin 03.05.2012 gün ve 20412–36203 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın Yargıtay 15. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.07.2012 günü oyçokluğuyla karar verildi.