Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/48 E. 2012/48 K. 29.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/48
KARAR NO : 2012/48
KARAR TARİHİ : 29.05.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri 11 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi Asliye Ceza
Günü : 14.10.2009
Sayısı : 560-666

Sanık … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCY’nın 157/1 ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda Aydın 2. Asliye Ceza Mahkemesince 14.10.2009 gün ve 560-666 sayı ile;
Sanığın dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCY’nın 157/1 ve 52. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 40.000 YTL adli para, resmi belgede sahtecilik suçundan ise aynı Yasanın 204/1. maddesi uyarınca 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 09.02.2012 gün ve 1280-1292 sayı ile;
“İddianamedeki sevk ve tavsife, temyizin kapsamına, 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 6110 sayılı Yasa ile değişik 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı iş bölümü kararına göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince de 16.04.2012 gün ve 5448-34782 sayı ile;
“Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 29.12.2011 gün ve 2011/Bşk-42-42 Esas-Karar sayılı kararında belirlendiği gibi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; ‘Daireler arasında işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir,’ (b) bendinde de; ‘Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir’ hükmüne yer verilmiştir.
Çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır, hükmünü amirdir.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, suç tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY’nın 342/1. maddesinde iki yıldan sekiz yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Yasanın 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasından ibaret olduğu gözetildiğinde;
İddianamedeki sevk ve nitelendirmeye, Yargıtay Kanunu’nun değişik 14. maddesine göre temyiz incelemesinin Yüksek 11. Ceza Dairesinin görevine dahil olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için, Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 15. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan hükmün hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Yasasının Ceza Dairelerinin görevlerini düzenleyen 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde; “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” (b) bendinde de; “Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğine göre;
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan ve sevk maddeleri gösterilen resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 5237 sayılı TCY’nın 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; dolandırıcılık suçunun cezası ise aynı Yasanın 157/1. maddesi uyarınca bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasından ibarettir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 11. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden 11. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
Çoğunluğun görüşüne katılmayan beş Kurul Üyesi; “Dolandırıcılık suçuna 5237 sayılı TCY’nın 157/1. maddesinde öngörülen hapis cezasının üst sınırının resmi belgede sahtecilik suçuna ilişkin aynı Yasanın 204/1. maddesinde öngörülen ceza miktarı ile aynı olmasına karşın, dolandırıcılık suçunda ayrıca beşbin güne kadar adli para cezasının da bulunduğu, bu nedenle Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca dolandırıcılık suçunun daha ağır olduğundan temyiz davasına bakma görevinin Yargıtay 15. Ceza Dairesine ait olduğu” düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 09.02.2012 gün ve 1280-1292 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2012 günü oyçokluğuyla karar verildi.