Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/28 E. 2012/28 K. 29.05.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/28
KARAR NO : 2012/28
KARAR TARİHİ : 29.05.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 6. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 19.03.2009
Sayısı : 204-57

Sanıklar …, … ve … hakkında Kadıköy C. Başsavcılığının 25.09.2007 gün ve 9680-435 sayılı iddianamesi ile; nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 19.03.2009 gün ve 204-57 sayı ile;
Sanık …’ın;
Bilişim suçundan iki kez 5237 sayılı TCY’nın 244/4 ve 52. maddeleri uyarınca 3 yıl hapis ve 2000 TL adli para cezası,
Sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCY’nın 207/1 ve 43. maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası,
Sanık …’ın;
Bilişim suçundan iki kez 5237 sayılı TCY’nın 244/4, 62 ve 52. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 1000 TL adli para cezası,
Sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCY’nın 207/1 ve 43 maddeleri uyarınca 1 yıl 15 gün hapis cezası,
Sanık …’nın;
Bilişim suçundan iki kez 5237 sayılı TCY’nın 244/4 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 1200 TL adli para cezası,
Sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCY’nın 207/1 ve 43 maddeleri uyarınca 1 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 18.03.2011 gün ve 1704-1509 sayı ile;
“2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Daireler arasındaki iş bölümünün belir¬lenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir. Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan Daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerin görevinde Ceza Dairelerinin Başkanlık Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İddianamede; sanıkların, şikayetlerine ait interaktif bankacılığa açık hesap bilgilerini ve şifrelerini öğrenip kendi hesaplarına para transfer etmek şeklinde oluşan eylemlerinde TCK’nın 142/2-e maddesindeki ‘bilişim suretiyle hırsızlık’ suçu tavsif edilmiş olması karşısında iddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu…”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 6. Ceza Dairesince 29.11.2011 gün ve 15830-46364 sayı ile;
“Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından görevsizlik kararı verilerek dosya Dairemize gönderilmiş ise de; iddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerinde öngörülen temel cezaların alt ve üst sınırlarına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre, işin incelenmesi Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin görevine girdiği…” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 6. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f ve 204/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylemlerden biri, “Bu hesaplardan İsviçre Frangı hesabına 07.05.2007 tarihinde İsviçre bankasında hesabı bulunan Davit Romanens’in hesabından internet üzerinden 32.953,68 İsviçre Frangı havale edildiği şüphelinin de bu parayı Carrefour Şubesinden nakit olarak çektiği,
Yine İsviçre Frangı hesabına 08.05.2007 tarihinde İsviçre bankasında hesabı bulunan Hendrikus Johannes Van Velzen’ in hesabından internet üzerinden 36.271,84 İsviçre Frangı gönderildiği bu para şüphelinin talebi üzerine YTL’ye çevrilerek YTL hesabına aktarıldığı ve Yapı Kredi Bahariye Şubesinden nakit olarak çekildiği… Davit Romanens ve Handrikus Johannes’in yurt dışındaki hesaplarından internet üzerinden Yapı Kredi Bankası Bahariye Şubesindeki sahte kimlikle açılmış hesaba parayı aktararak çekme…” şeklinde anlatılarak bilişim suretiyle hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının nitelikli dolandırıcılık olarak yazılıp sevkin 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında bilişim suretiyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCY’nın 142/2-e maddesi ve sahtecilik suçundan aynı Yasanın 204. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan resmi belgede sahtecilik suçunun cezası, 5237 sayılı TCY’nın 204/1. maddesinde iki yıldan beş yıla kadar hapis; bilişim suretiyle hırsızlık suçunun cezası ise aynı Yasanın 142/2-e maddesi uyarınca üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasından ibaret olup hırsızlık suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, hırsızlık suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 6. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 6. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 29.11.2011 gün ve 15830-46364 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.05.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.