Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/116 E. 2012/116 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/116
KARAR NO : 2012/116
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 13.01.2011
Sayısı : 124-4
Sanık … hakkında Kaman Cumhuriyet Başsavcılığının 09.12.2003 gün ve 284-131 sayılı iddianamesiyle; hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nun 491/1, son, 522, 55/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yargılaması sonucunda, Kaman Asliye Ceza Mahkemesince 25.05.2006 gün ve 61-212 sayı ile; sanığın 765 sayılı TCK’nun 491/1-son ve 522. maddeleri uyarınca l yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 05.07.2010 gün ve 19054-12360 sayı ile;
“1- Sanığın, diğer iki arkadaşı ile birlikte dışarıdan gelen telefon hattına saplama yapmak suretiyle karşılıksız görüşme yapmaya kalkıştığının anlaşılması karşısında; eyleminin 765 sayılı TCK.nun 491/ilk-son maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması,
2- Telefon görüşmesi yapılmadan sanık ve arkadaşlarının yakınan tarafından fark edilerek yakalandıklarının anlaşılmasına göre, sanık hakkında 765 sayılı TCK’nun 62. maddesi ile tam kalkışmadan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Eylemin kalkışma aşamasında kalması nedeniyle, TCK.nun 522/1. maddesinin uygulanmasında pek hafif yerine hafif kabul edilerek, sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
4- Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK.nun 491/ilk-son, 62, 522/1, 95/2. maddelerine göre hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun aynı eyleme uyan ve karşılıksız yararlanma suçunu oluşturan 163/2, 35/2. maddelerinde öngörülen cezanın alt ve üst sınırları gözetildiğinde; anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında uygulamaya göre sanık yararına olan Yasanın belirlenmesinde zorunluluk bulunması,” isabetsizliğinden bozulmuştur.
Bozmaya uyan yerel mahkemece 13.01.2011 gün ve 124-4 sayı ile; 5237 sayılı TCK’nun 163/2, 35/2 ve 53. maddeleri uyarınca 4 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Bu hükmün de sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesince 07.11.2012 gün ve 16241-19623 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, temyizin kapsamına, tebliğname tarihine Yargıtay Kanununun 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu kararına göre, işin incelenmesi Yüksek 2. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, Dairemizin görevsizliğine, görevli Dairenin belirlenmesi bakımından dosyanın Yargıtay Başkanlar Kurulu’na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,” karar verilmiştir.
Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Dosya Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmiş ise de öncelikle ortada çözümlenmesi gereken bir olumsuz görev uyuşmazlığı bulunup bulunmadığı belirlenmelidir.
Yargıtay Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğması için, karşılıklı olarak iki dairenin kendisini görevsiz sayması başka bir anlatımla karşılıklı iki dairenin görevsizlik kararı vermesi gerekmektedir.
İncelenen dosyada; Yargıtay 6. Ceza Dairesince, 2. Ceza Dairesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği, dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesi gerekirken Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, olumsuz görev uyuşmazlığı doğmadığından dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 07.11.2012 gün ve 16241-19623 sayılı kararı uyarınca dosyanın Yargıtay 2. Ceza Dairesine TEVDİİNE, 27.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.