Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/102 E. 2012/102 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/102
KARAR NO : 2012/102
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 13. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 22.01.2007
Sayısı : 315-12

Sanık … hakkında Adana C. Başsavcılığının 26.09.2006 gün ve 11901-648 sayılı iddianamesi ile; nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesince 22.01.2007 gün ve 315-12 sayı ile; sanığın 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f, 43, 50 ve 52 maddeleri uyarınca 3 yıl 9 ay hapis ve 10.000 Lira adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Hükmün o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 04.03.2010 gün ve 4281-2389 sayı ile;
“2297 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde ‘Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davaların en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir’ hükmü yer almaktadır. Yasa, sevk maddelerine değil, iddianamedeki tavsife ağırlık tanımıştır. Bu nedenle Ceza Dairelerinin görevinde Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere tavsif esas alınmalıdır.
İddianamede; sanığın, katılana ait interaktif bankacılığa açık hesap bilgilerini ve şifreyi öğrenip kendisi ve beraat eden sanık …’in hesabına para transfer etmek şeklinde oluşan eyleminde TCK’nun 142/2-e maddesindeki bilişim suretiyle hırsızlık suçu tavsif edilmiş olması karşısında iddianamedeki anlatıma, tavsifin ağırlığına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevinin Yüksek 6. Ceza Dairesine ait olduğu”,
Yeni işbölümünün yürürlüğe girmesiyle Yargıtay 6. Ceza Dairesince verilen tevdi kararıyla dosyanın gönderildiği Yargıtay 13. Ceza Dairesince 30.10.2012 gün ve 19076-22317 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk ve uygulama maddelerine, 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesinde öngörülen temel cezaların alt ve üst sınırlarına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunun 14 ve 17. maddelerine göre, işin incelenmesinin Yargıtay 11.Ceza Dairesi’nin görevine girdiği” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 11 ve 13. Ceza Daireleri arasında oluşan ve çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 158/1-f maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında verilen hükmün temyiz incelemesinin hangi Özel Dairece yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylem, “…müştekiye ait Ziraat Bankası Stad Şubesi’inde bulunan hesabının internet şifresini öğrendiği, 22.03.2006 günü eczanedeki bilgisayarı kullanarak bu hesaptan 2.080 Lirayı yeğeni olan …’un İş Bankası Taşköprü Şubesi’ndeki hesabına aktardığı ve …’un bu parayı alıp kendisine verdiği…İnternet aracılığıyla aynı hesaptan 6.577 Lirayı kendisinin İş Bankası Taşköprü Şubesi’ndeki hesabına aktardığı…” şeklinde anlatılarak bilişim suretiyle hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının nitelikli dolandırıcılık olarak yazılıp sevkin 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatımın içeriğinden sanık hakkında bilişim suretiyle hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nun 142/2-e maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçla ilgili temyiz incelemesinin, hırsızlık suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 13. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 13. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 30.10.2012 gün ve 19076-22317 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 13. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.12.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.