Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2012/100 E. 2012/100 K. 27.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2012/100
KARAR NO : 2012/100
KARAR TARİHİ : 27.12.2012

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 8 ve 15. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 17.01.2012

Sanıklar hakkında Kütahya C.Başsavcılığının 25.02.2008 gün ve 442–22 sayılı iddianamesi ile; nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve başkasının kimliğini kullanmak suretiyle iftira suçlarından 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f, 204/1, 207/1, 268/1 yollaması ile 267/1. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesince 17.01.2012 gün ve 65–6 sayı ile;
Nitelikli dolandırıcılık olarak nitelendirilen eylemin banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanıklar Mustafa ve Erduvan’ın 5237 sayılı TCK’nun 245/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4 yıl hapis ve 10.000 YTL adli para, sanıklar Mustafa ve Erduvan’ın resmi belgede sahtecilik suçundan aynı Kanunun 204/1. maddesi uyarınca 3 yıl hapis, özel belgede sahtecilik olarak nitelendirilen eylemin görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanık …’nın anılan Kanunun 257/1. maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis, başkasının kimliğini kullanmak suretiyle iftira suçundan ise sanıklar Mustafa ve Erduvan’ın aynı Kanunun 268. maddesi yollamasıyla 267/1-2. maddesi uyarınca 1 yıl 15 ay hapis cezaları ile cezalandırılmalarına, sanıklar Gülşah ve Özge’nin üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatlarına karar verilmiştir.
Hükmün sanıklar Mustafa ve Erduvan müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 11.07.2012 gün ve 12822–24248 sayı ile;
“Sanıklar hakkında düzenlenen iddianame ve temyizlerin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesi uyarınca muhtelif suçlara ait temyiz incelemesinin suçlardan en ağırını incelemeye yetkili Daireye ait bulunmasına ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 18.02.2012 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 9.2.2012 gün ve 2012/1 sayılı kararına göre temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 15. Ceza Dairesine ait olduğu ”,
Dosyanın gönderildiği Yargıtay 15. Ceza Dairesince 17.10.2012 gün ve 13322–43726 sayı ile;
“İddianamede 5237 sayılı TCK’nun 245/1. maddesinde tanımlanan suçun anlatılmış olmasına göre, Yargıtay Kanununun Değişik 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevi dahilinde olduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararları verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yargıtay 8 ve 15. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Yukarıda belirtilen aşamalar da gözetilerek dosya incelendiğinde;
Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davasının açıldığı belirtilmiş ise de, iddianamede yargılama konusu eylem, “…. …’in bankamatik kartını cihaza sokması ile şüphelilerin önceden hazırladıkları düzenek sonucu kart bankamatik cihazının haznesinde sıkışmıştır. Bunun üzerine … derhal müştekinin yanına giderek işlem için sıra bekleyen ve müştekiye yardımcı olmaya çalışan bir kişi gibi davranarak müştekiye şifresini tekrar girip iptal tuşuna basması gerektiğini söyleyerek müştekinin bu hareketi ile şifresini hileli yöntemlerle öğrenmiştir. Kartın iade edilmemesi üzerine müştekiye bankaya müracaat etmesi gerektiğini önererek müştekinin olay yerinden uzaklaşmasını sağladıktan sonra araç içinde ele geçirilen iğne, maket bıçağı ve benzeri malzemeyi kullanarak kurduğu düzeneği makine içerisinden çıkarıp beraberinde gelen müştekinin bankamatik kartını aldıktan sonra hep birlikte aynı araçla bu kez SLİ önündeki bankamatiğe yaklaşık 300 metre kadar uzaklıkta bulunan Öğretmenevinin önündeki bankamatik cihazına gelerek bu kez araçta Özge ve Gülşah gözcülük yaparken … ile Erduvan Güneş buradaki bankamatik cihazından müştekiden hileli yöntemlerle ele geçirip şifresini öğrendikleri bankamatik kartını kullanmak suretiyle müştekinin hesabından 1000 YTL parayı alıp araç içerisinde parayı paylaştıkları …” şeklinde anlatılarak banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kamu davası açıldığı, ancak suç adının nitelikli dolandırıcılık olarak yazılıp, sevkin de 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesi olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanununun değişik 14. maddesindeki:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmü gözetildiğinde, iddianamedeki anlatım içeriğinden sanıklar hakkında banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan 5237 sayılı TCK’nun 245/1. maddesi uyarınca kamu davası açıldığı kabul edilmelidir.
Yargıtay Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
Temyiz incelemesine konu suçlardan iddianamede anlatılan banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunun cezası, 5237 sayılı TCK’nun 245/1. maddesi uyarınca üç yıldan altı yıla kadar hapis ve adli para cezası; resmi belgede sahtecilik suçunun cezası aynı Kanunun 204/1 maddesi uyarınca iki yıldan beş yıla kadar hapis; özel belgede sahtecilik suçunun cezası anılan Kanunun 207/1 maddesi uyarınca bir yıldan üç yıla kadar hapis ve başkasının kimliğini kullanmak suretiyle iftira suçunun cezası ise aynı Kanunun 267/1 maddesi uyarınca bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasından ibaret olup, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu daha ağır yaptırım içermektedir.
Bu itibarla, Yargıtay 15. Ceza Dairesince verilen görevsizlik kararı isabetli olduğundan ve yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, banka ve kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan açılan kamu davası sonucunda kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 8. Ceza Dairesince yapılması gerektiğinden, 8. Ceza Dairesi görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın anılan Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Kurul Üyesi ise; “temyiz davasına bakma görevinin Yargıtay 15. Ceza Dairesine ait olduğu” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
1- Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 11.07.2012 gün ve 12822–24248 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay 8. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.12.2012 günü oyçokluğuyla karar verildi.