Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2011/43 E. 2011/43 K. 29.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2011/43
KARAR NO : 2011/43
KARAR TARİHİ : 29.12.2011

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 2 ve 14. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 05.11.2007
Sayısı : 71-155

Nallıhan C. Başsavcılığının 23.11.2005 gün ve 241-128 sayılı iddianamesiyle;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCY’nın 116/1 (iki kez) ve 86/3-e maddeleri uyarınca açılan kamu davasında Nallıhan Sulh Ceza Mahkemesince 22.06.2006 gün ve 233-114 sayı ile;
“Mağdure beyanı ve tanık anlatımlarından sanığın eyleminin TCK’nun 102/1 ve 103/1. maddesinde düzenlenen cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarına girme ihtimaline binaen, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanunun 10. maddesi ve CMK 3, 4/1 ve 5/1. fıkraları gereğince mahkememizin görevsizliğine” karar verilerek, dosyanın gönderildiği Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;
“1- Sanığın şikayetçiyi basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladığı anlaşıldığından eylemine uyan TCK’nun 86/2. maddesi gereğince suçun işlendiği yer dikkate alınarak takdiren hapis cezası tercih edilerek 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın eylemini silahtan sayılan bıçakla gerçekleştirdiği anlaşıldığından cezasının TCK’nun 86/3-e maddesi gereğince yarı oranında arttırılarak 6 ay hapis cezası ile cezalandırıl¬masına,
Sanığın sabıkasız olup buna göre gözlemlenen suç eğilimi dikkate alınarak sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesi halinde yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememize kanaat oluştuğundan TCK’nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine,
TCK’nun 51/3. maddesi gereğince 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, denetim süresi içinde takdiren sanığa yükümlülük yüklenilmesine yer olmadığına, TCK’nun 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığa verilen hapis cezasının infaz edileceğinin ihtarına (İhtarat yapılamadı),
Sanığın uzlaşmayı kabul etmediği anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,
2- Sanığın katılanın konutuna İzinsiz girmek suretiyle konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği anlaşıldığından eylemine uyan TCK’nun 116/1. maddesi gereğince suçun işleniş şekli dikkate alınarak takdiren 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına.
Sanığın sabıkasız olup buna göre gözlemlenen suç eğilimi dikkate alınarak sanığa verilen hapis cezasının ertelenmesi halinde yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkememize kanaat oluştuğundan TCK’nun 51. maddesi gereğince ertelenmesine,
TCK’nun 51/3. maddesi gereğince 1 yıl denetim süresi belirlenmesine, denetim süresi içinde takdiren sanığa yükümlülük yüklenilmesine yer olmadığına, TCK’nun 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde sanığa verilen hapis cezasının infaz edileceğinin ihtarına (ihtarat yapılamadı),
Sanığın uzlaşmayı kabul etmediği anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına,
3- Sanığın 04.10.2005 tarihinden bir hafta önce katılanın evine girmek suretiyle konut dokunulmazlığını ihlal suçunu işlediği sabit olmadığından CMK’nun 223/2-e maddesi gereğince beraatine,
4- Her ne kadar Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararı ile iddianamede olmayan ve anlatılmayan TCK’nun 102/1 ve 103/1. maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarından görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gelmiş ise de; iddianamede bu suçların unsurlarını oluşturan bir anlatım bulunmadığı anlaşıldığından CMK’nun 225/1. maddesi dikkate alınarak açılmamış dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına” karar verilmiştir.
Katılan vekili tarafından temyiz edilen hükmü inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 21.09.2011 gün ve 53736-34150 sayı ile;
“Katılan … vekilinin temyiz itirazlarının sanık hakkında cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karara yönelik olduğu belirlenmekle, görevsizlik kararındaki sevk ve tavsife göre, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 2011/1 sayılı kararı gereğince sanığa atılı cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarının temyiz incelemesi Yüksek 14. Ceza dairesine ait olduğu” Dosyanın gönderildiği Yargıtay 14. Ceza Dairesince de 28.10.2011 gün ve 19278-1617 sayı ile;
“Nallıhan Sulh Ceza Mahkemesi tarafından sanığın eyleminin cinsel saldırı veya çocukların cinsel istismarı suçunu oluşturma ihtimalinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de; 23.11.2005 tarihli iddianame içeriğine göre, kasten yaralama ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dava açıldığı, cinsel saldırı veya cinsel istismar suçuna yönelik bir anlatımın ve sevk maddesinin bulunmadığı, bundan dolayı da Nallıhan Asliye Ceza Mahkemesince bu suçlardan hüküm kurulmaması karşısında; hükme, temyizin kapsamına, Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 25.12.2009 gün ve 2009/Bşk-16 Esas, 2009/16 Kararına ve ceza dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınacağı hükmünü amir Yargıtay Kanunun 14. maddesine göre temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek 2. Ceza Dairesine ait bulunduğu” gerekçesiyle karşılıklı görevsizlik kararı verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçe¬lerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLET ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay 2. ve 14. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Dosya incelendiğinde;
İddianamede, sanığın eylemlerinin kasten yaralama ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarını oluşturacağı belirtilerek, 5237 sayılı TCY’nın 116/1 ve 86/3-e maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı,
Sulh Ceza Mahkemesince, mağdure beyanı ve tanık anlatımlarından sanığın eyleminin TCY’nın 102/1 ve 103/1. maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarını oluşturacağından bahisle görevsizlik kararı verildiği,
Bunun üzerine Asliye Ceza Mahkemesince, kasten yaralama ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından sanık hakkında mahkûmiyet hükmü kurulmasına karşın, TCY’nın 102/1 ve 103/1. maddelerinde düzenlenen cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarının unsur¬larını oluşturan bir anlatımın iddianamede bulunmaması nedeniyle, 5271 sayılı CYY’nın 225/1. maddesi dikkate alınarak açılmamış dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği,
Anlaşılmaktadır.
14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın değişik 14. maddesi:
“Ceza dairelerinde:
a) Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelendirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir.
b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir” hükmünü içermektedir.
Buna göre somut olaydaki uyuşmazlığın, iddianamede bulunmamakla birlikte görevsizlik kararında yer verilen “cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı” suçlarının görevli Dairenin belirlenmesinde nazara alınıp alınmayacağı ile ilgili ise de; 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinin “Daireler arasındaki işbölümünün belirlenmesinde dava açılan belgedeki nitelen¬dirme esas alınır. Açıklama ile sevk maddelerinin uyumsuz olduğu durumlarda, açıklamaya itibar edilir” şeklindeki hükmü ve 5271 sayılı CYY’nın 225/1. maddesindeki “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir” düzenlemesi birlikte yorumlandığında, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı suçlarından açılmış biri dava bulunmadığından temyiz davasına bakma görevinin Ceza Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen, 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 2. Ceza Dairesine ait bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay 14. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına ve dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 21.09.2011 gün ve 53736-34150 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.12.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.