Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2011/29 E. 2011/29 K. 18.11.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2011/29
KARAR NO : 2011/29
KARAR TARİHİ : 18.11.2011

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 4. ve 8. Ceza Daireleri
Mahkemesi Asliye Ceza
Günü 15.05.2008
Sayısı : 281–206

Sanık … …. hakkında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Kolordu Komutanlığı Gelibolu Askeri Savcılığının 07.03.2003 gün ve 268–211 sayılı iddianamesiyle; silahla tehdit, özel kıyafetleri usulsüz kullanma ve askeri eşyayı kendi menfaatinde kullanma suçlarından, 765 sayılı TCY’nın 188/4, 253/1, 71, 36/1, 1632 sayılı Askeri Ceza Yasasının 130/1–2 ve 353 sayılı Yasanın 251. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Kolordu Komutanlığı Gelibolu Askeri Mahkemesince 01.12.2004 gün ve 240–849 sayı ile;
“Silahla tehdit suçlarından 353 sayılı Yasanın 9, 17, 19 ve 176. maddeleri uyarınca mahkememizin görevsizliğine,
Dosyanın yetkili ve görevli Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine;
Askeri eşyayı kendi menfaatinde kullanma suçundan 1632 sayılı Yasanın 130/1-2, 50, 765 sayılı TCY’nın 59, 647 sayılı Yasanın 4 ve 6. maddeleri uyarınca 866.775.000 TL ağır para ceza ile cezalandırılmasına ve ertelemeye” karar verilmiştir.
Silahla tehdit ve özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçlarından, görevsizlik kararıyla dosyanın gönderildiği Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesince 28.07.2005 gün ve 289–202 sayı ile;
“CMK’nın 3 ve 4. maddeleri gereğince mahkememizin görevsizliğine,
Sanık hakkında 5237 sayılı Yasanın 106/2 ve 264. maddelerinin uygulanma ihtimaline binaen dosyanın Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesi üzerine Gelibolu Asliye Ceza Mahkemesince;
“1- Sanık … ….’ın mağdur Mustafa’ya yönelik silahla tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/2–a maddesi uyarınca takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın cezasında, suçun işleniş şekli, fiilin özelliği, sanığın şahsi ve sosyal durumu, suç işleme yönündeki eğilimi dikkate alındığında takdiri indirim maddelerinin tatbikine yer olmadığına,
TCK’nın 53. maddesinin 1 numaralı fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına,
Sanığa verilen cezanın, sanığın sabıkalı oluşu, suç işleme yönündeki olumsuz tutumu gözönüne alınarak taktiren ertelenmesine yer olmadığına,
2- Sanık … ….’ın mağdur Veysel’e yönelik silahla tehdit suçunu işlediği sabit olduğundan, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 106/2–a maddesi uyarınca takdiren 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın cezasında, suçun işleniş şekli, fiilin özelliği, sanığın şahsi ve sosyal durumu, suç işleme yönündeki eğilimi dikkate alındığında takdiri indirim maddelerinin tatbikine yer olmadığına,
TCK’nın 53. maddesinin 1 numaralı fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına,
Sanığa verilen cezanın, sanığın sabıkalı oluşu, suç işleme yönündeki olumsuz tutumu gözönüne alınarak taktiren ertelenmesine yer olmadığına,
3- Sanık … ….’ın üzerine atılı özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçunu işlediği sabit olduğundan, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 264/1. maddesi uyarınca takdiren 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın cezasında, suçun işleniş şekli, fiilin özelliği, sanığın şahsi ve sosyal durumu, suç işleme yönündeki eğilimi dikkate alındığında takdiri indirim maddelerinin tatbikine yer olmadığına,
TCK’nın 53. maddesinin 1 numaralı fıkrasında sayılan hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına,
Sanığın sabıkalı oluşu, suç işleme yönündeki olumsuz tutumu gözönüne alınarak cezasının ertelenmesine takdiren yer olmadığına” ilişkin, 15.05.2008 gün ve 281-206 sayı ile verilen hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosyayı inceleyen Yargıtay 4. Ceza Dairesince 07.12.2010 gün ve 22399-20241 sayı ile;
“İddianamedeki eyleme, Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve temyizin kapsamına göre, işin incelenmesi Yüksek 8. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden, dosyanın ilgili daireye sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilerek, dosyanın gönderil¬diği Yargıtay 8. Ceza Dairesince 14.07.2011 gün ve 16418–6406 sayı ile;
“Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 28.07.2005 tarihli görevsizlik kararındaki sevk ve anlatıma, temyiz edilen hüküm konusuna ve uygulamaya, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre inceleme görevi Yargıtay Yüksek 4. Ceza Dairesine ait olduğu” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLET ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Silahla tehdit, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçlarından verilen hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 4 ve 8. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, silahla tehdit ve özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçlarından açılan kamu davalarında verilen hükümlerin temyiz incelemesinin hangi Özel Daire tarafından yapılması gerektiğinin belirlenmesine ilişkindir.
2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde, “… Ceza Dairelerinin görevlerinin tayininde davadaki tavsif esas alınır. Muhtelif suçlara ait davalarda en ağırını incelemeye yetkili daire görevlidir. Temyizi halinde bunlardan sadece temyiz isteğine konu olanlar nazara alınır” hükmü yer almaktadır.
Çeşitli suçlara ilişkin davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması halinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adlî para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması halinde dikkate alınmalıdır.
İncelenen dosya içeriğinden;
765 sayılı TCY’nın 188. maddesinin 4. fıkrasında yaptırıma bağlanan silahla tehdit ve aynı Yasanın 253. maddesinde yaptırıma bağlanan özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçlarının temyize konu olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan suçlardan, silahla tehdidin cezası 765 sayılı TCY’nın 188/4. maddesinde üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası olarak düzenlenmiş olup, özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma suçunun cezası ise aynı Yasanın 253. maddesi uyarınca altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezasından ibarettir. Bu iki suça ilişkin hapis cezalarının üst sınırı itibarıyla daha fazla hapis cezasını gerektiren silahla tehdit suçuna ilişkin davanın diğerine oranla daha ağır olduğu ve temyiz incelemesi yapacak daireyi belirlemede ölçü alınması gerektiği kabul edilmelidir.
Bu durum karşısında yargılama konusu suçlarla ilgili temyiz incelemesinin, silahla tehdit suçundan kurulan hükmü incelemekle görevli Yargıtay 4. Ceza Dairesinde yapılması gerekmektedir.
Bu itibarla Yargıtay 4. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07.12.2010 gün ve 22399–20241 sayılı görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,
2- Dosyanın yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 4. Ceza Dairesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18.11.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.