Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2009/8 E. 2009/8 K. 15.07.2009 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2009/8
KARAR NO : 2009/8
KARAR TARİHİ : 15.07.2009

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 6 ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Asliye Ceza
Günü : 21.06.2006
Sayısı : 587-586

“18.06.2003 tarihinde Gençlik Parkında sanık …’nün üç kağıt oynattığı sırada, bu oyunu oynamak için yaklaşan …’ın cebinden 200 milyon lira çıkardığı anda sanık …’nün bu parayı müştekinin elinden alarak kaçtığı, sanığı yakalamak iste¬yen müştekiye sanık …’in “o şahsın belinde bıçak var seni bıçaklar peşinden koşma, karakola git diyerek önüne geçmek ve tutmak suretiyle engel olduğu” iddiasıyla, sanık¬ların 765 sayılı TCY’nın 64, 491/ilk ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 16.07.2003 gün ve 52391-9789 sayılı iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda, Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesince 08.06.2005 gün ve 973-729 sayı ile; “…19 Ekim 2004 tarihinde yürürlüğe giren 5235 sayılı Kanunun 10. maddesinde 2 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçların yargı yerinin sulh ceza mahkemeleri olduğuna dair hükmün getirildiği, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun hır¬sızlık suçlarını düzenleyen 141 ve 142. maddelerinde ise belirtilen ceza miktarlarının 2 yıldan fazla olduğu, bu durumda davaya bakmaya mahkememizin görevli olmadığı, delillerin takdir ve değerlendirmesinin üst dereceli mahkemeye ait olacağı…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verilip dosyanın iddianamedeki sevk maddeleri doğrultusunda Asliye Ceza Mahke¬mesine gönderilmesi üzerine, “sanıkların dolandırıcılık suçundan 765 sayılı Yasanın 64/1, 503/1, 522 ve 59. maddeleri uyarınca 3 ay 10’ar gün hapis ve 55’er lira adli para cezası ile cezalan¬dırılmasına” ilişkin, Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 21.06.2006 gün ve 587-586 sayılı hüküm, her iki sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay Cum¬huriyet Başsavcılığının 25.11.2008 gün ve 233296 sayılı tebliğnamesi ile Özel Daireye gönderil¬en dosya,
Yargıtay 6. Ceza Dairesince, 20.02.2009 gün ve 26318-3310 sayı ile;
“İddianamedeki nitelendirmeye, sevk maddelerine, uygulamaya ve Yargıtay Kanunu¬nun 14. maddesine göre işin incelenmesi Yargıtay 11. Ceza Dairesine ait olduğundan Daire¬mizin görevsizliğine, dosyanın ilgili Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Baş¬savcılığına iadesine”
Yargıtay 11. Ceza Dairesince de, 08.05.2009 gün ve 5837-5718 sayı ile;
“Görevsizlik kararı ve iddianamedeki sevklere, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 6. Ceza Dairesine ait oldu¬ğundan Dairemizin görevsizliğine”
Karar verilerek, oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Birinci Başkanlığa gönderilen dosya, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlan¬mıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay 6. Ceza Dairesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Dosya incelendiğinde;
Sanıkların eylemlerinin davayı açan iddianamede hırsızlık, hükümde ise dolandırıcılık olarak nitelendirildiği,
5235 sayılı Yasa uyarınca hırsızlık suçuna bakmakla görevli olan mahkemenin değiş¬tirilmiş olması nedeniyle verilen görevsizlik kararının ise görevli Yargıtay Ceza Dairesinin belirlenmesi açısından önem arz etmediği,
Anlaşılmaktadır.
2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre, “Ceza dairelerinin görevlerinin tayininde, davadaki tavsif esas alınır.”
Somut olayla ilgili olarak davayı açan iddianamede, olayın açıkça anlatıldığı ve anlatılan olayla da uyumlu olacak şekilde bilinçli olarak eylemin “hırsızlık” olarak nitelen¬dirildiği görülmektedir. Eylemin gerçekte, dolandırıcılık suçunu mu yoksa hırsızlık suçunu mu oluşturacağı ise daha sonra yapılacak yargılamanın ve temyiz incelemesinin konusunu oluşturacaktır.
İddianamedeki sevk maddeleri ile iddianame metni arasında bir uyumsuzluk bulun¬maması ve sevk maddelerinin bir yanılgı sonucu olarak değil, aksine hukuki değerlendirmeye dayalı olarak belirlenmiş olması nedenleriyle davadaki tavsifin hırsızlık suçuna yönelik olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; somut olayda, hırsızlık suçundan açıldığı kabul edilen dava sonunda verilen hükme ilişkin olan temyiz davasına bakma görevinin Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca Yargıtay 6. Ceza Dairesine ait olduğunun kabulü gerekir.
Bu itibarla, Yargıtay 6. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 20.02.2009 gün ve 26318-3310 sayılı görevsizlik kararının kaldırılarak, dosyanın incelenmek üzere Yargıtay 6. Ceza Dairesine gönderil¬mesine, 15.07.2009 günü oybirliği ile karar verildi.