Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2008/5 E. 2008/5 K. 08.05.2008 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2008/5
KARAR NO : 2008/5
KARAR TARİHİ : 08.05.2008

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 11 ve 7. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 05.04.2006
Sayısı : 63-116

Ankara C.Başsavcılığınca 12.03.2003 gün ve 9350-5410 sayı ile sanık …’nun 765 sayılı TCY’nın 503, 522,510, 522, 80, sanık …’in ise 765 sayılı TCY’nın 510, 522, 80 maddeleri uyarınca cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açılması üzerine Ankara 22.Asliye Ceza Mahkemesince 06.07.2004 gün ve 308-687 sayı ile;
“Sanıklar hakkında dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle suiistimalden cezalandırılmaları istemiyle mahkememize kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında toplanan delillerden suç tarihinde sanıklardan …’ nun Şekerbank T.A.Ş Genel Müdür yardımcısı, sanık …’ in de Şekerbank Ankara Merkez Şubesi müdürü olarak görev yaptıkları, müştekinin 05.09.1997 tarihinde 7012/1 nolu hesaba 166.498 dolar parayı Şekerbank Of-şfore Ltd. vadeli tevdiat hesabı açtırarak yatırdığı, ancak bu hesaptaki paranın müştekinin rızası hilafına ve onun yazılı ve sözlü talimatı olmaksızın bir takım hileli işlemlerle bu hesaptan başkaları tarafından çekilmek suretiyle 02.03.1998 tarihinde sıfırlandığı, bu durumdan haberdar olmayan müştekinin 16.01.2002 tarihinde ilgili banka şubesine ihtar çekerek paranın kendisine ödenmesini istemesi üzerine müştekinin adına böyle bir hesabın olmadığı şeklinde verilen cevap üzerine durumun ortaya çıktığı, bu iddia üzerine sanıklardan …’nun TCK.nun 503, 522, 510, 522, 80. maddeleriyle, sanık …’ in TCK. nun 510, 522, 80 maddeleriyle cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, ancak sanıkların suç tarihindeki görevleri gereği eylemlerinin 4389 sayılı Yasanın 22/3. maddesi kapsamında değerlendiril¬mesinin gerektiği, aynı Yasanın 24/2. maddesi uyarınca davaya ağır ceza mahkemesinin bakması gerektiği şeklindeki amir hüküm karşısında iş bu davaya mahkememizin bakamayacağı yargılamanın ve delillerin takdir ve münakaşasının üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olacağından mahkememizin görevsizliğine…” karar verilmiş, dosyanın gönderildiği Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesi de 22.10.2004 gün ve 275-296 sayı ile;
“…4389 sayılı Kanunun 24/1. maddesine göre Bankalar Kanununa Muhale¬fet suçlarından dolayı kovuşturma yapılmasının Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun C.Savcılığına yazılı başvurusuna bağlı olduğu, bu başvurunun yukarıda açıklandığı üzere gerçekleşmediği gibi Şeker¬bank Genel Müdürlüğünün de usulen bir müracaatının olmadığı, bu durum¬da sanıkların Bankalar Yasasına Muhalefet suçundan yargılanmasının da mümkün olmadığı anlaşılmıştır.
Sanıkların eyleminin 12.3.2003 günlü iddianamede yapılan tavsif ve değerlendirme doğrultusunda dolandırıcılık ve emniyeti suistimal suçlarını oluşturabileceği, bu suçların da Asliye Ceza Mahkemesinin görevi dâhilinde olduğu değerlendirilmiş, mahkememizce de görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edildiği üzere;
Sanıklar hakkında iddianamede ve görevsizlik kararında açıklanan dava konusu eylemin dolandırıcılık ve emniyeti suistimal niteliğinde olduğu ve davanın Asliye Ceza Mahkemesinin görevine girdiği sonucuna varıldığından CMUK. nun 7 ve 263. maddeleri uyarınca mahkeme¬mizin görevsizliğine,
Sanıkların TCK. nun 510, 522, 80….’ nun TCK. nun 503, 522. madde¬leriyle cezalan¬dırıl¬ması için dava dosyasının görevli ve yetkili Ankara 22.Asliye Ceza Mahkeme¬sine gönderilmek üzere C.Baş¬sav¬cılığına tevdiine…” şeklinde karşı görevsizlik kararı vermiştir.
Oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığı Yargıtay 5.Ceza Dairesince 30.12.2004 gün ve 9750-8252 sayı ile;
“İncelenen dosya içeriğine, sanıkların üzerine atılan suçların niteliğine, iddianamede olayın anlatılış biçimine, suç vasfını belirleme, delillerin takdir ve değerlendirilmesi görevinin üst dereceli mahkemeye ait bulunmasına ve Ankara 22. Asliye Ceza Mahkemesi kararındaki gerekçeye göre, yerinde görülmeyen Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.10.2004 gün ve 2004/275 esas, 2004/296 karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına…” biçiminde çözümlemiştir.
Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesince 05.04.2006 gün ve 63-116 sayı ile;
“…1-Sanık …’in müsnet suçu işlemediğinden CMK.nun 223/2-b maddesi uyarınca beraatına,
2-Sanık …’nun 4389 s.Y. 22/3. maddesi uyarınca Bankacılık Kanununa uyan zimmet suçundan cezalandırılması istenilmiş ise de müdahilin Şekerbank Of-şhore Limited Şirketi 7012-1 sayılı döviz hesabının 02.03.1998 tarihinde kapatıldığı, bu tarihte 23.06.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4389 s.Y. yürürlükte olmadığı için uygulanamayacağı, eylemin müda¬hilin rızası hilafına yazılı ve sözlü talimatı olmaksızın hileli işlemlerle hesabından para çekilerek sıfırlanması nedeniyle ‘bankayı aracı kılarak dolandırıcılık’ suçunu teşkil ettiği, suçun 765 s. TCK. nun 504/3. ve 5237 s. TCK.nun 158/1-f maddesinde düzenlendiği, zamanaşımı bakımından suç tarihinde yürürlükte olan 765 s.TCK.nun sanık lehine olduğu kabul edilerek suç tarihi olan 02.03.1998 tarihinden itibaren 7,5 yıllık asli ve fer’i dava zamanaşımı süresinin 02.09.2005 tarihinde dolduğu anlaşılmakla kamu davasının 765 s.TCK. nun 102/4. 104/2. maddeleri uya¬rınca ortadan kaldırılmasına…” ilişkin oyçokluğuyla verilen hükmün katılan vekili ve sanık … müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11.Ceza Dairesince 18.10.2007 gün ve 7905-6804 sayı ile;
“Sanıklar hakkında 20.03.2003 günlü iddianame ile Ankara 22. Asliye Ceza Mahkeme¬sine dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçlarından kamu davası açıldığı, mahkemece 22.10.2004 gün ve 2004/275-296 sayılı karar ile eylemin Bankalar Kanununa muha¬lefet suçunu oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek, dosyanın Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiği, bu mahkemece de görevsizlik kararı verilmesi üzerine Yargıtay Yüksek 5.Ceza Dairesince 30.12.2004 gün ve 9750-8252 sayılı karar ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması nedeniyle anılan mahkemece Bankalar Kanu¬nuna muhalefet suçundan açılan dava nedeniyle yargılama yapılarak karar verildiği anlaşıldı¬ğından, gerek 5. Ceza Dairesinin bu kararı, gerekse Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine hitaben verilen görevsizlik kararındaki sevk ve anlatıma, temyizin kapsamına göre; davaya bakmak görevinin Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğu anlaşıldığından Dairemizin görevsizliğine…” karar verilmiştir.
Yargıtay 7.Ceza Dairesi ise 04.02.2008 gün ve 15443-665 sayı ile;
“Suç tarihinde yürürlükte olmayan ihbar ve iddianame tarihinde yürürlükte bulunan ve Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararına dayanak yapılan 4389 sayılı Yasanın 24. mad¬desinde, Bankacılık Kanununa aykırı fiillerden dolayı kovuşturma yapılması, Bankacılık Düzen¬leme ve Denetleme Kurumunun, Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunmasına bağlı olduğu ve ilgili bankanın da dava hakkı bulunduğu, hükümlerine yer verilmiş olup, dava konusu olayla ilgili olarak, BDDK ve Şekerbank A.Ş. yetkilileri sırasıyla 26.08.2002 ve 08.04.2005 tarihli yazılarında suça konu fiillerden dolayı sanıklar hakkında suç duyurusunda bulunmaya¬caklarını ayrı ayrı belirttikleri cihetle, muhakeme şartı gerçekleşmediğinden, sanıkların eylem¬lerinin bankalar yasasına aykırılık olarak değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı gibi, iddianamedeki sevk ve nitelendirme ile asliye ve ağır ceza mahkemeleri arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığını çözen Yargıtay Yüksek 5.Ceza Dairesinin 30.12.2004 günlü kararında da, suç vasfı tayin edilmeyip, ‘suç vasfını belirleme, delillerin takdir ve değerlendirilmesi görevinin üst dereceli mahkemeye ait bulunduğu’ yönündeki gerekçesi üzerine, davayı sonuçlandırmış bulunan Ankara 2.Ağır Ceza Mahkemesince sanıkların fiilinin banka aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık ve hizmet nedeniyle emniyeti suistimal olarak değerlendirilip kabul edildiği anlaşılmakla, konuyu inceleme görevinin Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca Yüksek 11.Ceza Dairesine ait olduğundan, Dairemizin görevsizliğine, Dairemiz ve Yüksek 11.Ceza Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğundan, görev uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine…”gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verdi¬ğinden, bu suretle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Ankara C.Başsavcılığı tarafından sanık …’nun 765 sayılı TCY’nın 503, 522, 510, 522, 80 ve sanık …’in ise 765 sayılı TCY’nın 510, 522, 80. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle açılan kamu davasında, Ankara 22. Asliye Ceza Mahke¬mesi ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı, Yargıtay 5. Ceza Dairesince Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılmasıyla suretiyle çözümlenmiş, anılan mahkemece de sanık … hakkında verilen beraat ve sanık … hakkında verilen zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırmaya ilişkin hükmün katılan vekili ile sanık … müdafiinin temyizi üzerine Yargıtay 11 ve 7. Ceza Daireleri arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesinde; “Ceza Dairelerinin görevlerinin tayi¬ninde davadaki tavsif esas alınır” hükmüne yer verilmiştir.
Görevsizlik kararı dava açan belge niteliğindedir. Olayımızda Yargıtay 5. Ceza Dairesi, Ankara 22. Asliye Ceza ile Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemeleri arasında oluşan olumsuz görev uyuş¬mazlığını, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararını kaldırmak suretiyle çöz¬müştür. Bu nedenle dava açan belge niteliğindeki karar, Ankara 22. Asliye Ceza Mahkeme¬sinin görevsizlik kararıdır. Bu görevsizlik kararında da sanıkların eylemleri 4389 sayılı Yasanın 22/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturur şekilde anlatılmıştır ki bu suça ilişkin kararı denetleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi uyarınca Yargıtay 7. Ceza Daire¬sine aittir.
Bu itibarla, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı isabetli olduğundan dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle,
Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 04.02.2008 gün ve 15443-665 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 08.05.2008 günü oybirliği ile karar verildi.