Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2007/22 E. 2007/22 K. 12.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2007/22
KARAR NO : 2007/22
KARAR TARİHİ : 12.07.2007

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 5. ve 11. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Ağır Ceza
Günü : 11.09.2006
Sayısı : 606-239

Üsküdar Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü’nde memur sıfatıyla çalışan Av. …’ın; Belediye vekili sıfatıyla girdiği bir takım hukuk davalarında karar harçları ve tebliğ masraflarını sahte belgeler düzenlemek suretiyle zimmetine geçirdiğinden bahisle yapılan yargılaması sırasında; “Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 26.7.2005 tarih 28317 sayılı emirlerine ekli Bakanlık Oluru taşıyan düşünce örneği gereğince evrak ve ekleri incelendi.
Avukat …’ın;
Üsküdar Belediyesi Başkanlığı vekili sıfatıyla takip ettiği Kadıköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığının 2000/844, 846, 852, 854 ve 856 esas sayısı ile işlem gören davalarla ilgili olarak dosya başına 208.950.000 TL. tutan karar harcı ve tebliğ masrafları, davacılar vekili Avukat Muharrem Keskin ve davalı Ekşiler İnş. Tic. Ltd. tarafından vergi dairesine yatırıldığı halde, avans olarak aldığı 1.253.700.000 TL’nin kendisi tarafından yatırıldığını gösteren Üsküdar Belediyesi Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü dava ve icra masraflarına mahsus gerçeğe aykırı belgeler düzenleyerek menfaat temin ettiği,
Soruşturma dosyası kapsamıyla Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığının bildiriminden anlaşılmıştır.
Şüphelinin savunmasının ilgili mahkemesince değerlendirilip takdir edilmek üzere kovuşturma yapılması gerekli görüldüğünden eylemine uyan ve yukarıda gösterildiği şekilde atılı suç ve şüpheli ile ilgili iddianamenin kabulü ile yargılamasının yapılarak, gösterilen yasa maddeleri gereğince cezalandırılmasına, hakkında son soruşturmanın suç yeri itibariyle Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığında verilmesi kamu adına iddia ve evrak Kadıköy Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına tevdi olunur.” şeklindeki Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 06.07.2005 gün ve 24514-496 sayılı iddianamesi üzerine, Kadıköy 2. Ağır Ceza Mahkemesince 03.08.2005 gün ve 326-277 sayı ile; “Dosya içerisinde sahte oldukları iddia edilen ve yukarıda belirtilen davaların harç ve giderleri ile ilgili makbuzlar bulunmaktadır. Yine söz konusu harç ve giderlerin sanık tarafından değil davanın diğer ilgilileri tarafından yatırıldığına dair beyan ve iddialar bulunmaktadır. Bu itibarla değerlendirmenin ilgili mahkemesince yapılması gerekmekte olup, şüpheli …’ın resmi belge tanzim etmek suçundan 765 sayılı Yasaya göre daha lehte olan 5237 sayılı Yasanın 204/2, 43, 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması zımnında yargılamanın Üsküdar Ağır Ceza Mahkemesinde yapılmasına,..” karar verilmiş, buna istinaden yapılan yargılama sonunda da; Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince 11.09.2006 gün ve 606-239 sayı ile; sanığın, 5237 sayılı Yasanın 247/1. ve 247/2. maddeleri uyarınca, 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak mahrumiyetlerine, yakalama yazısı çıkartılmasına, önceki dosyaları nedeniyle 4616 sayılı Yasa gereğince ilgili mahkemede değerlendirme yapılmasına, yargılama giderine ve vekalet ücretine…” hükmedilmiştir.
Hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilerek, bozma istekli 11.12.2006 gün ve 295107 sayılı tebliğname ile Yargıtay 11. Ceza Dairesine gönderilmesi üzerine;
Yargıtay 11. Ceza Dairesince 12.03.2007 gün ve 8647-1623 sayı ile;
“Sanığın, “… avans olarak aldığı 1.253.700.000 lira karşılığında kendisi tarafından yatırıldığını gösteren Üsküdar Belediyesi Hukuk İşleri Müdürlüğü dava ve icra masraflarına mahsus gerçeğe aykırı belgeler düzenleyerek menfaat temin ettiği”, iddiasıyla nitelikli zimmet suçu tanımlanarak dava açılmış bulunmasına, mahkemece zimmet suçundan mahkumiyet hükmü kurulmasına, temyizin kapsamına ve Yargıtay Kanunu’nun 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek 5. Ceza Dairesine ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli Daireye gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine,..”
Yargıtay 5. Ceza Dairesince ise; 01.05.2007 gün ve 3855-3117 sayı ile;
“İddianame içeriğine, sevke, son soruşturmanın açılmasına dair karara, temyiz kapsamına ve Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre temyiz incelemesi yapma görevi Yüksek 11. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin görevsizliğine, daha önce görevsizlik kararı veren Yüksek 11. Ceza Dairesi ile Dairemiz arasında doğan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğinden; bu suretle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
TÜRK MİLLET ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay 5. Ceza Dairesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Dosya incelendiğinde;
Davayı açan iddianame ve son soruşturmanın açılması kararındaki sevk maddelerinin 5237 sayılı Yasanın 204/2 (765 sayılı Yasanın 342/2) maddeleri olduğunu görüyoruz.
Hüküm ise; 5237 sayılı Yasanın 247/1-2 madde ve fıkralarından kurulmuştur.
Bir başka deyişle; sevk maddeleri resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkindir, uygulama ise nitelikli zimmet suçundan yapılmıştır.
Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 31.05.2005 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca, bunlardan resmi evrakta sahtecilik suçuna ilişkin temyiz davalarına Yüksek 11. Ceza Dairesinin, zimmet suçuna ilişkin temyiz davalarına ise Yüksek 5. Ceza Dairesinin baktığında kuşku yoktur.
İhtilaf, davayı açan belgelerdeki suç tanımlaması ile ilgilidir. Zira, gerek iddianamede, gerekse son soruşturmanın açılması kararında, sevk maddesi olarak “resmi evrakta sahtecilik” suçunu düzenleyen maddeler gösterilmiş ise de; eylem anlatılırken, sahte resmi evrak düzenlemenin yanında, sahte resmi evrakın zimmete para geçirme eylemini perdelemek için düzenlendiğinden de bahsedilmektedir. Dolayısıyla, sadece dava açan belgelerdeki sevk maddelerine değil de, eylem ve suç tanımlamalarına da baktığımızda aslında davanın resmi evrakta sahtecilikten değil, nitelikli zimmet suçundan açıldığı, fakat sevk maddelerinin yanlış tespit edildiği görülmektedir. Mahkeme ise ek savunma vermek suretiyle nitelikli zimmet suçundan hüküm kurmuştur.
Bu nedenle, temyiz davasına Yargıtay 5. Ceza Dairesi bakmalıdır. Dolayısıyla, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekir.
Nitekim böyle bir yoruma; 1412 sayılı CYUY nın 150 ve 257. maddeleriyle, 5271 sayılı CYY.nın 225. maddesi de uygundur.
225. maddenin 1. fıkrası şu şekildedir: “(1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir.”
Aynı yorum, Başkanlar Kurulu’nun 21.12.2006 gün ve 11-11 sayılı kararında da aynen kabul edilmiştir.
Temyiz davasına bakma yetki ve görevi Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre; zimmet suçundan kurulan hükümleri temyizen inceleme yetkisine sahip olan 5.Ceza Dairesine ait olacağından, Yargıtay 5. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 01.05.2007 gün ve 3855-3117 sayılı görevsizlik kararının kaldırılarak, dosyanın yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 12.07.2007 günü oybirliği ile karar verildi.