Yargıtay Kararı Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu 2007/16 E. 2007/16 K. 12.07.2007 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu
ESAS NO : 2007/16
KARAR NO : 2007/16
KARAR TARİHİ : 12.07.2007

Görevsizlik Kararı veren
Yargıtay Daireleri : 2. ve 7. Ceza Daireleri
Mahkemesi :Sulh Ceza
Günü : 04.05.2006
Sayısı : 883-308

Hakkında, daha önceden Aile Mahkemesi tarafından 4320 sayılı Yasaya göre verilerek kendisine tebliğ edilmiş tedbir kararı bulunan sanığın, 29.05.2005 tarihinde eşi olan……’nu basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde darp ettiğinden bahisle yapılan yargılaması sırasında; “……Şüphelinin, hakkında Aile Mahkemesi tarafından 4320 sayılı Kanuna göre verilen eşi müştekiye karşı şiddete ve korkuya yönelik davranışta bulunmamasına ilişkin tedbir kararı, polis marifetiyle kendisine 18.05.2005 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen aynı evde birlikte yaşadıkları eşi müşteki-mağdureye karşı olay günü müessir fiilde bulunarak adli raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilir (3 gün iş ve gücünden kalır) şekilde yaraladığı, böylece tedbir kararına aykırı davrandığı, şüphelinin üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek kendi isteklerine uymayan eşi ile olay gecesi tartıştığı, ancak darp etmediğini ifade ettiği, mağdurun, eşi şüpheliden şikayetçi olduğu …” iddiası ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının 08.12.2005 gün ve 1071-1085 sayılı iddianamesiyle; 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanununun 2/son ve 5237 sayılı TCK.nun 86/2-3a, maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile açılan kamu davası ve yapılan yargılama sonunda, Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesince 04.05.2006 gün ve 883-308 sayı ile;
“A- Sübut bulan “eşe karşı kasten yaralama” suçuna ilişkin; 5237 sayılı TCK.nun 86/2, 86/3-a-son, 62/1. maddeleri uyarınca 150 gün karşılığı adli para cezası ile cezalan¬dırılmasına, tayin olunan adli para cezasının günlüğü 20 YTL’den 3.000 YTL adli para cezasına çevrilmesine,
B- Kanıtlanan “4320 Sayılı Yasaya Muhalefet” suçuna dair; 4320 s.K.nun 2/son, 61/1. maddeleri uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının TCK.nun 50/1-a ve 52/1-2 maddeleri gereğince günlüğü 20 YTL’den 1.500 YTL adli para cezasına çevrilmesine,
Tayin olunan adli para cezalarının toplanması ile sanığın 4.500 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına,
Sanığın kişisel ve sosyal durumu, geçmiş hali, suç sonrasındaki davranışları ve pişmanlığının yanı sıra gözlemlenen durumunun gözetilmesi sonucunda “4320 sayılı Kanuna Muhalefet” suçundan tayin olunan hapis cezasının dönüştürüldüğü ve asıl mahkumiyet teşkil eden adli para cezasının ertelenmesi halinde failin bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaat oluşturması sebebiyle tayin olunan cezasının TCK.nun 51/1,2. maddeleri uyarınca takdiren koşulsuz olarak ertelenmesine,
Sair “eşe karşı kasten yaralama” suçundan tayin olunan cezanın ise özü itibariyle adli para cezası olmadığından dolayı ise sanık hakkında TCK.nun 51. maddesi uyarınca uygulama yapılmasına yasal olarak yer olmadığına,
5237 sayılı Yasanın 51/3,51/6,52/4 maddelerinin uygulanmasına ve yargılama giderlerine…” karar verilmiştir.
Bu karar temyiz edilmeksizin 25.05.2006 tarihinde kesinleşmiştir.
Daha sonra; Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusu üzerine; T.C. Adalet Bakanınca 16.10.2006 gün ve 47448 sayı ile;
“..Kasten eşini yaralamak ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanuna aykırı davranmak suçlarından sanık …’nun 5237 sayılı TCK.nun 86/2-3-a, 62/1, 61/8, 52/2-3, 4320 sayılı Kanunun 2/son, 5237 sayılı Kanunun 61/1, 50/1-a ve 52/1. maddeleri gereğince 4.500 YTL. adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Kanunun 51/1-2-6. bendleri gereğince cezasının ertelenmesine, herhangi bir yükümlülük belirlenmeksizin ve uzman kişi görevlendirilmeksizin 1 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına dair, Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 04.05.2006 tarihli ve 2005/883 esas, 2006/308 sayılı kararının kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 86/2-3-a, 62/1, 61/8 ve 52/2-3. maddeleri gereğince hükmolunan 3.000 YTL adli para cezası ve 4320 sayılı Kanunun 2/son ve 5237 sayılı Kanunun 61/1. maddeleri gerdeğince verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının 50/1-a ve 52/1. maddeleri gereğince paraya çevrilmesi neticesi tayin olunan 1.500 YTL adli para cezasının toplanması sonucu bulunan 4.500.00 YTL. adli para cezasının, 5237 sayılı Kanunun 51/1-2 bendleri uyarınca ertelenmesine karar verilmiş ise de 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenmesine dair hükümler bulunup, para cezalarının ertelenmesine ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiş olması karşısında, sanık hakkında sonuç olarak takdir olunan adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulmasının istenilmesi rica ve dosya birlikte takdim olunur.” biçimindeki yazı ile yasa yararına bozma başvurusunda bulunulmuş ve bu başvuru Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 09.11.2006 gün ve 258054 sayı ile Yargıtay 2. Ceza Dairesi Başkanlığına ihbar olunmuştur.
Yargıtay 2. Ceza Dairesince, 27.11.2006 gün ve 9719 sayı ile;
“Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 86/2-3-a, 62/1, 61/8 ve 52/2-3. maddeleri gereğince hükmolunan 3.000 YTL adli para cezası ve 4320 sayılı Kanunun 2/son ve 5237 sayılı Kanunun 61/1. maddeleri gereğince verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının 50/1-a ve 52/1. maddeleri gereğince paraya çevrilmesi neticesi tayin olunan 1.500 YTL adli para cezasının toplanması sonucu bulunan 4.500 YTL adli para cezasının, 5237 sayılı Kanunun 51/1-2. bendleri uyarınca ertelenmesine karar verilmiş ise de 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenmesine dair hükümler bulunup para cezalarının ertelenmesine ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiş olması karşısında, sanık hakkında sonuç olarak takdir olunan adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
Kanun yararına bozma istemi 5320 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan hükme yönelik olup kanun yararına bozma istemini incelemek görevi Yüksek 7. Ceza Dairesine ait olduğundan Dairemizin görevsizliğine, dosyanın görevli Daireye sunulmak üzere Yargıtay C.Başsavcılığına gönderilmesine …”
Yargıtay 7. Ceza Dairesince ise 21.05.2007 gün ve 17620-3987 sayı ile;
“Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 86/2-3-a, 62/1, 61/8 ve 52/2-3. maddeleri gereğince hükmolunan 3.000 YTL adli para cezası ve 4320 sayılı Kanunun 2/son ve 5237 sayılı Kanunun 61/1. maddeleri gereğince verilen 2 ay 15 gün hapis cezasının 50/1-a ve 52/1. maddeleri gereğince paraya çevrilmesi neticesi tayin olunan 1.500 YTL adli para cezasının toplanması sonucu bulunan 4.500 YTL adli para cezasının, 5237 sayılı Kanunun 51/1-2. bendleri uyarınca ertelenmesine karar verilmiş ise de 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinde hapis cezalarının ertelenmesine dair hükümler bulunup para cezalarının ertelenmesine ilişkin bir düzenlemeye ise yer verilmemiş olması karşısında, sanık hakkında sonuç olarak takdir olunan adli para cezasının ertelenmesine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü:
Kanun yararına bozma istemi 5237 sayılı TCK.nun 86/2 ve 4320 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından kurulan hükme yönelik olup her iki eylemden ağır olanının yaralama olduğu ve inceleme görevinin Yargıtay Kanununun 14. maddesine göre, Yargıtay Yüksek 2. Ceza Dairesine ait bulunduğundan dairemizin görevsizliğine, Dairemizle 2. Ceza arasında görev uyuşmazlığı doğmuş bulunduğu cihetle görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay Yüksek Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay C.Başsavcılığına tevdiine…” gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiğinden; bu suretle oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosya Birinci Başkanlığa gönderilmekle, Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunca okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
TÜRK MİLLET ADINA
CEZA DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU KARARI
Yukarıda açıklandığı şekilde Yargıtay 2. Ceza Dairesi ile Yargıtay 7. Ceza Dairesi arasında olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuştur.
Dosya incelendiğinde;
Kararda iki ayrı suç yönünden hüküm verildiği görülmektedir.
Bunlardan;
4320 sayılı Ailenin Korunması Hakkında Yasaya göre verilen hükmü temyizen inceleme yetki ve görevinin Yargıtay 7. Ceza Dairesine,
5237 sayılı Yasanın 86/2. maddesi uyarınca kurulan hükmü temyizen inceleme yetki ve görevinin ise Yargıtay 2. Ceza Dairesine,
Ait olduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır.
Tereddüt; hangi hükmün “yasa yararına bozma başvurusuna” konu edildiği noktasında ortaya çıkmaktadır.
Mahkeme kararına bakıldığında;
4320 sayılı Yasanın 2/son ve 5237 sayılı Yasanın 62 ve 50/1-a maddelerinde 1.500YTL adli para cezasına,
5237 sayılı Yasanın 86/2,86/3-a-son,62 ve 52/2-3 maddeleri uyarınca da 3.000YTL adli para cezasına,
Hükmedildikten sonra, her iki cezanın 4.500 YTL olarak toplandığı,
Ancak daha sonra,
4320 sayılı Yasaya aykırılıktan verilen 1.500 YTL nin 5237 sayılı Yasanın 51/1-2 maddesi uyarınca ertelendiği,
Fakat, kasten yaralama suçundan verilen cezanın ertelenmediği anlaşılmaktadır.
Yasa yararına bozma başvurusu ise; “para cezalarının ertelenemeyeceğine” yöneliktir.
Bu durumda; ilk bakışta, “yasa yararına bozma yasa yolu ile” sadece 4320 sayılı Yasadan kurulan hükmün getirildiği izlenimi doğuyor ise de;
Dosya kapsamından;
Gerek yerel Cumhuriyet savcısının, gerekse Adalet Bakanının her iki cezanın da ertelendiği şeklinde hatalı bir yorumla, hem 4320 sayılı Yasaya muhalefetten kurulan hükmü, hem de kasten yaralama suçundan kurulan hükmü yasa yararına bozmaya konu ettikleri vakıadır.
Şu durumda;
4320 sayılı Yasanın 2-son madde ve fıkrasındaki suçun 3 aydan 6 aya kadar hapis cezasını,
5237 sayılı Yasanın 86/2. madde ve fıkrasındaki suçun ise diğer artırımlar yapılmadan dahi 4 aydan 1 yıla kadar hapis veya ağır para cezasını,
Gerektirmesi nedeniyle,
Temyiz davasına bakma yetki ve görevi Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre; kasten yaralama suçundan kurulan hükümleri temyizen inceleme yetkisine sahip olan 2. Ceza Dairesine ait olacağından, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin görevsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 27.11.2006 gün ve 9719 sayılı görevsizlik kararının kaldırılarak, dosyanın yasal gereği yapılmak üzere Yargıtay 2. Ceza Dairesine gönderilmesine, 12.07.2007 günü oybirliği ile karar verildi.