Yargıtay Kararı Büyük Genel Kurulu 2017/9 E. 2017/8 K. 05.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : Büyük Genel Kurulu
ESAS NO : 2017/9
KARAR NO : 2017/8
KARAR TARİHİ : 05.05.2017

MAHKEMESİ : Yargıtay Hukuk Genel Kurulu

Taraflar arasındaki “yargısal faaliyet sebebi ile tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonucunda ilk derece mahkemesi sıfatıyla Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2015 tarih 2014/3 Esas 2015/23 Kararının temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü;
İşin esasına geçilmeden önce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 440. maddesine göre Büyük Genel Kurulunun temyiz incelemesi sonucu vermiş olduğu kararlara karşı karar düzeltme yolunun açık olup olmadığı hususu ön sorun olarak tartışılmış yapılan görüşmeler neticesinde karar düzeltme yolunun açık olduğu kabul edilerek birinci ön sorun aşılmıştır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 47. maddesinde 01.04.2015 gün ve 6644 sayılı Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile yapılan değişikliğin eldeki davaya görev bakımından etkisi ikinci ön sorun olarak görüşülmüş; Hukuk Genel Kurulu ve Büyük Genel Kurul’ca görüş bildirilerek yargılaması ve temyiz incelemesi yapılan bir dosyanın daha az kişiden teşekkül eden bir daire tarafından yeniden incelenmesinin hak ve adalet yönünden daha güvencesiz bir sonuç doğuracağı, davanın açıldığı tarih itibariyle Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 47. maddesindeki değişikliğin henüz yürürlüğe girmediği, ayrıca eldeki davada yargılamanın da nihai sonuca ermediği düşünüldüğünde dosyanın karar düzeltme incelemesinin Büyük Genel Kurul’ca yapılmasının daha uygun olacağına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
Büyük Genel Kurul’da yapılan görüşmeler sırasında ikinci ön soruna ilişkin olarak bir kısım üyeler; usul kurallarının derhal uygulanması gerektiğini, 01.04.2015 tarihinde yapılan düzenlemeyle görevli mahkemenin değiştiğini, Hukuk Genel Kurulunun önüne gelen bu tür dosyalarda, dava anılan değişiklikten önce açılmış olsa dahi görevsizlik kararı vererek dosyaları Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 47. maddesine göre ilgili görevli daireye gönderdiğini belirtmiş iseler de, bu görüşe itibar edilmeyerek işin esasına geçilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu’nca davacıya duruşma gününü bildirir tebligat 08.10.2014 tarihinde usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesine rağmen 07.11.2014 tarihindeki duruşmaya gelmediğinden önce takip edilmeyen davanın işlemden kaldırılmasına daha sonra da süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Davacı, duruşma gününü bildirir tebligatın kendisine ulaşmadığını bu nedenle duruşmadan haberdar olmadığını, tebligatın usulsüz olduğunu belirterek yeniden duruşma günü verilerek davasının kaldığı yerden devamını talep etmiştir. Bu istemin Hukuk Genel Kurulu’nun 14.12.2016 tarihli kararıyla temyiz mahiyetinde olduğu kabul edilmiştir.
Bilindiği üzere, yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi ve davanın süratle sonuçlandırılabilmesi öncelikle tarafların yargılamadan haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişinin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu, hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. HUMK’nun 73. (6100 sayılı HMK’nun 27.) maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme tarafları dinlemeden, iddia ve savunmalarını bildirmeleri için onları usulüne uygun olarak davet etmeden ve Yasaya uygun biçimde taraf teşkilini tamamlamadan işin esasına girip hükmünü veremez.
Somut olayda, 08.10.2014 tarihinde 07.11.2014 tarihli duruşma gününü bildirir tebliğ mazbatasını daimi çalışan sıfatıyla tebellüğ eden …. isimli kişinin davacı ile arasında nasıl bir bağ bulunduğu, aynı konutta birlikte yaşayıp tebellüğe ehil kişi olup olmadığı hususlarının ayrıntılı bir biçimde kolluk marifetiyle araştırılmasından sonra tebliğin usulüne uygun olup olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile Hukuk Genel Kurulu Kararının BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.