Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/9612 E. 2023/9169 K. 14.06.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9612
KARAR NO : 2023/9169
KARAR TARİHİ : 14.06.2023

MAHKEMESİ :… Mahkemesi

Taraflar arasında görülen alacak davası sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı … vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Bakanlığa bağlı Hastanede 25.01.2001-30.05.2013 tarihleri arasında aralıksız olarak çalıştığını, … sözleşmesinin haklı bir sebep gösterilmeden feshedildiğini, ihbar tazminatına karşılık 42 günlük 2 saat … arama izni verildiğini, fazla çalışma yaptığını ve … … ve genel tatil günlerinde çalışmaya devam ettiğini, asgari ücrete ilaveten ödenen yemek yardımının Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan prime esas kazanç bildiriminde gösterilmediği gibi ücretinin de eksik olarak bildirildiğini belirterek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücreti ile … … ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, adli yargı yolunun caiz olmadığını, müvekkili Kurum ile davacı arasında herhangi bir … sözleşmesi bulunmadığını, davacının işe alınması, çıkarılması ve sigortalarının yatırılması konusundaki sorumluluğun yüklenici Şirketlerde olduğunu, davacının geriye dönük olarak sadece beş yıllık süre içinde ücretli izin talebinde bulunabileceğini, davacının belirli süreli … sözleşmesi ile istihdam edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … Emart … Magnetik Rezonans Anjiografi Radyoloji Tomografi Teşhis Tedavi ve Sağlık Hizmetleri Ltd. Şti. (Emart Şirketi) vekili cevap dilekçesinde; talep konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu, davacının tüm çalışma dönemi için sorumlu tutulamayacaklarını, davacının müvekkili Şirket bünyesindeki tüm çalışmaları karşılığının ödendiğini, davacının yıllık izne hak kazanmadığını, davacının … … ve genel tatil günlerinde çalışmasının olmadığını, çalıştığı süre göz önünde bulundurulduğunda kıdem tazminatına hak kazanmadığını ihale süresinin bitmesi üzerine … sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 24.03.2016 tarihli ve 2014/590 Esas, 2016/53 Karar sayılı kararıyla; toplanan kanıtlar, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının … sözleşmesinin 04.04.2013 tarihli belge ile davalılardan Porsuk Tomogrofi Ltd Şti. tarafından feshedildiği, davacının fiilen 30.05.2013 tarihine kadar işyerinde çalıştırılmaya devam edildiği, dönem bordrolarına göre davacının işvereninin Emart Şirketi olarak görüldüğü ve davacının … sözleşmesinin 30.05.2013 tarihi itibarıyla her iki alt işveren davalı tarafından haklı bir neden olmaksızın feshedildiği, bu nedenle davacının kıdem tazminatı ve diğer alacaklarının oluştuğu, ancak Sağlık Bakanlığına bağlı Hastanede 01.05.2006-30.05.2013 tarihleri arasında diğer davalı alt işverenlerle birlikte çalıştırıldığı, bu devre yönünden tüm davalıların davacıya olan borçtan müştereken ve müteselsil sorumlu olduğu, 01.05.2006 öncesi … döneminden asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından davalı Şirketlerin sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili ile davalı Emart Şirketi vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 02.07.2019 tarihli ve 2016/17793 Esas, 2019/14793 Karar sayılı sayılı ilâmı ile; SGK kayıtlarına göre davacının 02.05.2005-21.09.2006 tarihleri arasında dava dışı başka bir Şirket nezdinde çalıştığı, bu durumda 22.09.2006 tarihinden önce çalıştığı Şirketler ile davalı Şirketler arasında ne gibi bir bağ bulunduğunun açıklığa kavuşturulması gerektiği, davacının 2001-2013 yılları arasındaki çalışma süresinin bir bütün olarak kabul edilip edilemeyeceğinin ayrıca ele alınmalısı gerektiği, hak kazanılan yıllık izin süresinin belirlenmesinde davacının davalı Bakanlık ile ilgisi bulunmayan ilk döneme ilişkin çalışma süresinin dikkate alınmasının hatalı olduğu, fazla çalışma alacağı hususunda ayda 120 saat fazla çalışma yapıldığına ilişkin kabulün isabetli olmadığı, ayrıca bilirkişi tarafından ayın 15 gününde nöbet tutulduğu benimsenerek aylık bazda fazla çalışma ücreti hesaplanmasının hatalı olduğu, Anjiyo biriminde çalıştığı 1,5-2 yıllık dönemde 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmesine rağmen bu beyan dikkate alınmadan davacının 18.03.2013 tarihinden önceki dönemde 24 saat çalışma 24 saat dinlenme, anılan tarihten sonra ise 17.00-0800 saatleri arasında ayda 15 nöbet esasına göre çalıştığı benimsenerek sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.02.2022 tarihli ve 2019/293 Esas 2022/20 Karar sayılı kararı ile; davalı Porsuk Tomogrofi Şirketinin tasfiye hâline girdiği anlaşılarak davanın ilgili Şirketin tasfiye memuruna yöneltildiği, davacının 25.01.2001-30.05.2013 tarihleri arası sigortalılık bildirimlerinin yapıldığı Şirketin ortaklarının birbirleri ile bağlantılı oldukları, işyerlerinin süreç içerisinde tür ve unvan değişikliğine gittiği, davalı Şirketlerin organik bağ içinde oldukları, davalı … Bakanlığının asıl işveren sıfatıyla müteselsilen sorumluluğunun bulunduğu, belirlenen … süresine göre kıdem tazminatına ve yıllık izin ücreti alacağına hak kazandığı, bozma ilâmı sonrası alınan bilirkişi raporunun bozma ilâmıyla uyumlu olup denetime elverişli olduğu, zamanaşımı def’i dikkate alınarak 01.04.2009-30.05.2013 tarihleri arası dönem yönünden hesaplama yapıldığı, hesaplamadan Emart Şirketi tarafından yapılan bir kısım ödemelerin brüte çevrilmek suretiyle mahsup edildiği, bu suretle tespit edilen fazla çalışma ve … … ve genel tatil ücreti alacaklarının indirim uygulanarak hüküm altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 13.09.2022 tarihli ve 2022/7921 Esas, 2022/8994 Karar sayılı sayılı ilâmı ile; hükmü temyiz eden davalının diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilerek, bozma ilâmı doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda dosyaya getirtilen kayıtlardan, davalı Bakanlık ile diğer davalı Emart Şirketi arasındaki hizmet alım sözleşmesi 01.05.2006 tarihli olmakla birlikte davacının çalışmasının 22.09.2006 tarihinde başladığı, önceki dönem çalışmaların ise davalı Kurumun taraf olduğu hizmet alım sözleşmesi kapsamında geçmediğinin anlaşıldığı, buna rağmen davalı İdarenin sorumlu olduğu süre belirlenirken 01.05.2006-30.05.2013 tarihleri arasındaki çalışma süresinin dikkate alınmasının hatalı olduğu gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmı kapsamında davalı … Bakanlığının talep edilen kıdem tazminat ve yıllık izin ücret alacak talebi yönünden davalı Bakanlık ile diğer davalı Emart Şirketi arasındaki hizmet alım sözleşmesi tarihinin 01.05.2006 olmakla birlikte davacının hizmet alım sözleşmesi kapsamındaki çalışmasının 22.09.2006 tarihinde başladığı, bu kapsamda davalı … yönünden 22.09.2006-30.05.2013 tarih aralığındaki çalışma dönemi yönünden gerekli değerlendirmelerin yapılması gerekeceği, davalı … yönünden kıdem tazminat talebine yönelik yapılan resen hesaplamada 22.09.2006-30.05.2013 tarih aralığının 6 yıl, 8 ay, 9 … olduğu, davacının fesih tarihindeki giydirilmiş brüt ücret tutarının 40,81 TL olduğu buna göre hesaplanan kıdem tazminat tutarının brüt 8.192,18 TL olduğu, davalı … yönünden yıllık izin ücret alacak talebinin değerlendirilmesinde; 22.09.2006-30.05.2013 tarih aralığının 6 yıl, 8 ay, 9 … olduğu, hak edilen 90 … yıllık izin süresinden 46 … kullanılan yıllık izin süresinin mahsubu ile bakiye 44 … kullanılmayan izin süresinin bulunduğu, Mahkemenin 2019/293 Esas 2022/20 Karar sayılı ilâmı ile hükmedilen fazla çalışma, … … ve genel tatil ücret talepleri yönünden bozma sebebi bulunmadığından hükmedilen tutarların 01.04.2009-31.05.2013 tarih aralığına yönelik olduğu, davacının bu dönem çalışma süresinin davalılar yönünden ihtilaflı olmadığı anlaşılarak bozma kapsamı dışında kalan bu hususların taraflar yönünden kesinleştiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı … vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı … vekili; kıdem tazminatı talebi ıslah edilerek artırıldığı için tamamına fesih tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, sadece davacı tarafın iddiaları nazara alınarak rapor hazırlanıp taraflarınca dosyaya sunulan cevap dilekçesindeki savunma, iddia ve taleplerin, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların dikkate alınmadığını, ücrete eklenen bir günlük yemek bedelinin olması gerekenden fazla tespit edilerek hatalı hesaplama yapıldığını, davacının 7 yıllık çalışma süresi boyunca sadece 46 … izin kullandığı kabulünün hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin Kamu ihale mevzuatına uygun akdedilen hizmet alım sözleşmeleri ile hizmet alımı yapan ihale makamı konumunda olduğunu ve davacının işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı için taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu alacağa uygulanan faiz oranlarına ve faiz başlangıç tarihlerine de itiraz etiklerini, alacaklara brüt miktar üzerinden hükmedilmiş olup bu durumun haksızlığa yol açtığını, taleple bağlılık ilkesine aykırı davranıldığını savunarak Mahkeme kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; husumet ve davalı … Bakanlığının sorumlu olduğu çalışma süresinin tespiti ile faiz başlangıç tarihlerinin ve faiz oranlarının doğru belirlenip belirlenmediği konularına ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve aynı Kanun’un 176 ncı maddesi.

2. 4857 sayılı … Kanunu’nun 2, 41 ve 46 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun’un 428 … maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer … sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14…2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.