Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/9198 E. 2023/11633 K. 11.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/9198
KARAR NO : 2023/11633
KARAR TARİHİ : 11.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/514 E., 2023/674 K.
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Taşköprü Asliye Hukuk (…) Mahkemesi
SAYISI : 2022/72 E., 2022/144 K.

Taraflar arasındaki ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 500 civarında işçi ile birlikte “Maden Açık Ocak İşletmesi …” adresinde bulunan maden ocağında … Madencilik İnşaat San. Tic. AŞ (… AŞ) nezdinde sigortalı olarak çalışmakta iken işveren tarafından 31.12.2021 tarihinde … sözleşmesinin haksız şekilde sonlandırıldığını, davalı işverenin müvekkili ile birlikte 500’e yakın çalışandan işçilik alacaklarını eksik ödemek istemesi ya da hiç ödemek istememesi nedeniyle ibraname almaya çalıştığını, davacının ihtarnameler ile davalı Şirketlerden alacağını talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığını belirterek öncelikli olarak davalı … AŞ yönünden açılan arabuluculuk tutanağının iptaline, müvekkilinin ücret, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil, yıllık izin, … arama izin ücreti, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kötüniyet tazminatı alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
1. Davalı … AŞ vekili cevap dilekçesinde; davacının dava konusu ettiği tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, taraflar arasında geçerli bir arabulucuk anlaşması bulunmakta olduğunu, daha önce arabuluculuk anlaşma belgesine konu edilen hususlara ilişkin olarak yeniden dava açılmasının mümkün olmadığını, işbu davada davacının işçilik hak ve alacaklarına ilişkin olarak bir karar verilebilmesi için öncelikle anlaşma belgesinin iptali gerektiğini, bu talebin tefrik edilerek incelenmesi, işçilik hak ve alacakları yönündeki taleplerin incelendiği davada ise dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk kapsamında arabuluculuğa müracaat edilmemiş olması sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı … AŞ (Acacia AŞ) vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketi ile davacı arasında arabuluculuk görüşmeleri gerçekleşmediğinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın müvekkil Şirketi yönünden usulden reddinin gerektiğini, davacı ile diğer davalı … AŞ arasında yapılan arabuluculuk görüşmeleri neticesinde tarafların işe iade, ücret, fazla çalışma alacağı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, … bayram ve genel tatil alacağı, hafta tatili alacağı, asgari geçim indirimi, kıdem tazminatı, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreler bakımından anlaşıldığını, davacının arabuluculuk tutanakların iptaline ilişkin dava ile işçilik alacaklarına ilişkin davayı birlikte açması usul ve kanuna aykırı olduğunu, dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, diğer davalı … AŞ ile müvekkili Şirket arasında 4857 sayılı … Kanunu’nun 2 nci maddesi anlamında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı işçi ile müvekkili Şirket arasında … sözleşmesi bulunmadığından işçi işveren ilişkisinden söz edilemeyeceğini, davacının kötüniyetli olduğunu, müvekkili Şirketin … güvencesi kapsamında sayıldığı için davacının kötüniyet tazminatı bakımından taleplerinin reddi gerektiğini, davacının özlük dosyasının bulunmadığını, müvekkili Şirket yönünden arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının, davalı … AŞ işyerinden çıkış tarihinin 31.12.2021 olduğu, dosya arasında yer alan ihtiyari arabuluculuk anlaşma tutanak tarihinin 03.01.2022, arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin ise 24.12.2021 olduğu, davacının işten ayrılışı yapılmadan arabuluculuk süreci başlatıldığı anlaşılmakla 6098 sayılı … Borçlar Kanunu’nun (6098 sayılı Kanun) 420 nci maddesi uyarınca usulune uygun ibranameden söz edilemeyeceği gibi davacının ihtiyari arabulucuya başvurduğuna ilişkin davacıya ait herhangi bir dilekçenin de dosyada bulunmadığı, ihtiyari arabuluculuk tutanağında tarafların karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettikleri belirtilmiş olup yasal düzenleme nazara alındığında işçinin başvurusu bulunmadan ibra niteliğinde arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, alınan bu ibra niteliğindeki tutanağın tarih ve içeriği itibarıyla arabuluculuğa ve niteliği itibarıyla da cebri icraya elverişli olmadığı, sonuç olarak geçersiz olduğu; ancak davanın açıldığı tarih itibarıyla yürürlükte olan 7036 sayılı … Mahkemeleri Kanunu’nun (7036 Sayılı Kanun) 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; arabulucu tarafından hazırlanan binlerce matbu evrakın işveren … AŞ tarafından yapılan baskı ile işçilerin tekrar yeniden kurulan Şirkette çalışmaya devam edecekleri söylenerek işçilere okutulmadan ve işçiler bilgilendirilmeden imzalatıldığını, işçilerin hak ve alacakları konusunda müzakere yapılmadan işçilerin imzalarının toplu olarak 24.12.2021 tarihinde ve seri şekilde alındığını, arabuluculuk görüşmelerinin yapıldığı Hanönü Belediyesine ait düğün salonunun işveren … AŞ tarafından kiralandığını, arabulucunun tarafsız olmadığını, fesih işlemi gerçekleştirilmeden oturum düzenlendiğini, dava tarihine kadar arabulucunun hiçbir evrakı işçilere vermediğini, işçinin tebliğden sonraki haklarını kullanmasının engellendiğini, son tutanakta anlaşma sağlandığı belirtilen tarihte taraflar ile arabulucunun hiçbir şekilde bir araya gelmediklerini, arabuluculuk bilgilendirme tutanağının son tutanak ile aynı tarihte düzenlendiğini, oysa ilk oturumun 24.12.2021 tarihinde yapıldığını, bu nedenle geçersiz olan arabuluculuk tutanağının iptali gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince dava şartı yokluğundan ret kararı verirken davalılar lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin yasal olmadığını, arabuluculuk tutanağının geçersiz olduğunun kabul edilmesine karşın iptaline karar verilmemesinin çelişkili olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı … AŞ vekili; arabuluculuk sürecinde başvurucunun davacı değil müvekkili Şirket olduğunu, davacının arabuluculuk sürecini kabul ettiğini kendi el yazısı ile teyit ettiğini, İlk Derece Mahkemesinin aksi yöndeki değerlendirmesinin hatalı olduğunu, arabulucu önünde yapılan anlaşmada ibraya ilişkin 6098 sayılı Kanun’un 420 nci maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafsız bir arabulucu önünde ve tarafların özgür iradeleri neticesinde düzenlenerek imza altına alınmakla geçerli olduğunu, belge içeriğinin davacı yanca okunarak kabul edildiğini ve imzalandığını, mutabık kalınan bedelin davacıya tutanakta belirtilen tarihte ödendiğini ve bu süreçte hiçbir itirazda bulunulmadığını, yapılan ödeme ile birlikte de arabulucu anlaşma belgesinin içerik bakımından da icra edildiğini, arabulucu ücretinin düşük olarak kararlaştırılmayıp müvekkili firma tarafından ödendiğini, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre lehlerine takdir edilen vekâlet ücretinin eksik olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

3. Davalı … AŞ vekili; davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, işin anahtar teslimi olduğunu, bu nedenle asıl işveren sıfatı bulunmayan müvekkili Şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, arabuluculuk anlaşma tutanaklarının ibra değil mahkeme dışı sulh sözleşmesi niteliğinde olduğunu, arabulucu önünde yapılan anlaşmalara ibraname hükümlerinin uygulanamayacağını, davacı ile davalı … AŞ arasında imzalanan arabuluculuk tutanağının geçerli olması ve işçiye tüm hak ve alacaklarının ödenmesi nedeniyle artık anlaşılan hususlar dava konusu edilemeyeceğinden işbu davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili Şirket lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi (AAÜT) gereğince 450,00 TL vekâlet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosyaya sunulan ve iptali istenen davacı ile davalı … AŞ arasında işletilen ihtiyari arabuluculuk sürecine ilişkin tutanak incelendiğinde, sürecin başlangıç tarihinin 24.12.2021 olup davacının çıkışının SGK’ya bildirildiği 31.12.2021 tarihi öncesine ilişkin olduğu, ihtiyari arabuluculuk görüşmelerine feshe bağlı kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti alacaklarının da konu edildiği, ihtiyari arabuluculuk görüşmelerinin başladığı tarihte … sözleşmesi sona ermemiş durumda olan işçinin feshe bağlı alacaklarının arabuluculuk sürecinde tartışılmasının çelişki arz ettiği, konu ile ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.10.2022 tarihli ve 2022/9468 Esas, 2022/12574 Karar sayılı ilâmı da dikkate alındığında ihtiyari arabuluculuk tutanağının tarih ve içeriği itibarıyla geçersiz olduğu, İlk Derece Mahkemesinin bu konudaki değerlendirmesinin yerinde olduğu, dosya içeriğinden dava konusu alacaklar konusunda arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği, bu nedenle dava şartı yokluğu sebebi ile verilen kararın isabetli olduğu, davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretinde hata olmadığı gerekçeleriyle davacı ve davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ihtiyari arabuluculuk tutanağının iptali ile davalılar lehine hükmedilen vekâlet ücretine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrası, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 17 ve 18 inci maddeleri, 6098 sayılı Kanun’un 30 vd. maddeleri, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri.

3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. İlk Derece Mahkemesince; davacı ile davalılardan … AŞ arasındaki ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin geçersizliğine ilişkin iddianın ön sorun olarak ele alınarak gerekçede yapılan değerlendirme ile anlaşma belgesinin geçersiz olduğuna karar verilmesinde ve ihtiyari arabuluculuk anlaşma belgesinin tarafı olmayan davalı … AŞ hakkındaki davanın 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesine göre arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden usulden reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı … AŞ hakkındaki davanın esasına girilerek dava konusu uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken davacı tarafından 7036 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesine göre arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi nedeniyle bu davalı yönünden de davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi ise hatalı olmuştur. Ne var ki davacının temyizi bulunmadığından, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.