Yargıtay Kararı 9. Hukuk Dairesi 2023/8861 E. 2023/12363 K. 19.09.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 9. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2023/8861
KARAR NO : 2023/12363
KARAR TARİHİ : 19.09.2023

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1041 E., 2023/247 K.
KARAR : Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile davanın kısmen kabulü
İLK DERECE MAHKEMESİ : … Anadolu 3. … Mahkemesi
SAYISI : 2015/1118 E., 2018/753 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 19.09.2023 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

Duruşma günü davalı vekili Avukat … geldi. Davacı adına kimse gelmedi.

Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 31.03.2010 – 31.08.2012 tarihleri arası davalıya ait Kuzey …’taki beton santralinde pompa operatörü olarak çalıştığını, en son ücretinin 1.100,00 USD olduğunu, davalının beton santralini yabancılara devretmesi nedeniyle davacının işine son verdiğini, tazminatlarının ödenmediğini, davacının haftanın 7 günü sabah 07.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını, fazla çalışma ücretlerinin ödenmediğini, işyerinde … bayram ve genel tatil günlerinde çalışıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının davalı Şirkette 31.01.2010 tarihinde beton santral operatörü olarak çalışmaya başladığını, 19.08.2010 tarihinde istifa ederek … sözleşmesini feshettiğini, 13.12.2010 tarihinde düz işçi olarak tekrar çalışmaya başladığını ve 31.08.2012 tarihinde … sözleşmesinin feshedildiğini, davacıya kıdem ve ihbar tazminatlarını ödediğini, davacının yurt dışı hizmet sözleşmesinde ücretinin brüt 550,00 USD olarak belirlendiğini, davalı Şirketin şantiyelerinde çalışma saatlerinin haftanın 6 günü 08.00-17.00 saatleri arasında olduğunu, hafta tatili ve … bayram ve genel tatil günlerinde çalışmadığını, çalışması durumunda ücretinin ödendiğini, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının davalıya ait işyerinde 31.03.2010-19.08.2010 tarihleri arasında 4 ay, 20 gün ve 13.12.2010-31.08.2012 tarihleri arasında 1 yıl, 8 ay, 18 gün süre ile en son aylık net 1.100,00 USD ücretle çalıştığı, davacının … sözleşmesinin 31.08.2012 tarihinde feshedildiği, davacının … sözleşmesinin feshinden sonra davalı tarafın kıdem ve ihbar tazminatı ödemeleri yaptığı, davacının birinci dönem çalışmasının istifa ile sonuçlandığı, bu nedenle bu dönemin kıdem ve ihbar tazminatı hesabında dışlandığı, tanık beyanlarına göre davacının haftalık 38,5 saat fazla çalışma yaptığı, davacının 28 … günü yıllık izin hakkı bulunduğu, tanık beyanları ve dosya kapsamından davacının ayda 4 hafta tatili çalışması yaptığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ilk dönem çalışmasının istifa ile sonlanmadığını, çıkış işlemlerinin yapılması için istifa dilekçesi imzalanması gerektiğinin belirtildiğini, brüt ücretin Ülkemizde uygulanan kesintiler dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini, ihbar tazminatı hesaplamasının hatalı olduğunu, davalı lehine vekâlet ücretinin fazla hesaplandığını, indirim oranının yüksek olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının ikinci dönem çalışmasında düz işçi olarak çalıştığını ve ücretinin brüt 550,00 USD olduğunu, kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiğini, fazla çalışma alacağının bulunmadığını, kabul edilen fazla çalışma süresinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, …’de bulunduğu dönemlerin dışlanmadığını, hafta tatili ve … bayram genel tatil günlerinde çalışılmadığını, ayda iki cuma çalıştıklarını beyan eden tanıkların çift yevmiye aldıklarını da beyan ettiğini, buna göre hafta tatili çalışması hesaplaması yapılacak ise 0,5 çarpanı esas alınarak hesaplanması gerektiğini, davacının yıllık izinlerini kullandığını, …’de bulunduğu sürelerin bu hususta dikkate alınması gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamında bulunan 19.08.2010 tarihli istifa dilekçesinin el yazısı ile davacı tarafından düzenlendiği, ”… yerinizden kendi isteğimle ayrılmak istiyorum.” ibaresinin bulunduğu, herhangi bir istifa gerekçesinin belirtilmediği, dinlenen tanık beyanlarında davacının söz konusu dilekçeyi iradesi sakatlanmak sureti ile imzaladığına dair herhangi bir ifade bulunmadığı, buna göre ilk dönem çalışmasının 19.08.2010 tarihinde istifa ile sonlandığının kabulünün yerinde olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda net ücretten brüt ücretin tespiti sırasında gelir vergisi kesintisi eklenmediği hâlde hesaplanan brüt ücretten nete çevrilmesi sırasında gelir vergisi kesintisi yapılmasının kendi içinde çelişkili olduğu, bu nedenle ihbar tazminatı hesabında gelir vergisi kesintisinin kaldırılması gerektiği, indirim oranının yerinde olduğu, davacının yurt dışında çalışması, yapmış olduğu …, emsal ücret araştırması, kıdemi ve tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirilmek sureti ile net 1.100,00 USD ücret aldığının kabulü ile hesaplama yapılmış olmasının dosya kapsamına uygun olduğu, davalı vekilinin fazla çalışma, hafta tatili ve … bayram genel tatil alacaklarının ve yıllık izin alacağının hesabında davacının …’de olduğu sürelerin dışlanmadığını ileri sürdüğü, her ne kadar bu dönemler dikkate alınmamış ise de hesaplanan alacaklardan bu hususlar gözetilerek %40 oranında hakkaniyet indirimi uygulandığı dikkate alındığında istinaf taleplerinin yerinde görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde belirttiği sebepleri tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; ücret miktarının tespiti ile davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla çalışma, … bayram ve genel tatil ücreti, hafta tatili ve yıllık izin alacaklarının ispatı ve hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi,

2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanun’un 24 ve 27 nci maddeleri.

3. 4857 sayılı … Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 120 nci maddesi atfıyla hâlen yürürlükte olan mülga 1475 sayılı … Kanunu’nun 14 üncü maddesi, 4857 sayılı Kanun’un 17, 32, 41, 44, 46, 47, 53 ve 63 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

3. Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkân dâhilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

4. Aynı ispat kuralları hafta tatili ile … bayram ve genel tatil ücret alacakları için de geçerlidir.

5. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu fazla çalışma ücreti, tanık beyanlarına göre davacının haftada 7 gün 07.00-22.00 saatleri arasında çalıştığı, buna göre haftalık 38,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanmıştır.

6. Davacı tanıklarının haftanın 7 günü ve saat 17.00’den sonra çalışmaya ilişkin net beyanlarının olmadığı, bu nedenle haftanın 7 günü 17.00’den sonra çalışmanın ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde; davacının ayın iki haftasında haftanın 7 günü, diğer iki haftasında ise haftanın 6 günü 07.00-17.00 saatleri arasında çalıştığının kabulü ile fazla çalışma alacağının hesaplanması gereklidir.

7. Bölge Adliye Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının fazla çalışma, hafta tatili, … bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hesaplamasında …’de bulunduğu dönemlerin dışlanmadığı anlaşılmaktadır.
8. Davacının davalı Şirketin yurt dışındaki şantiyesinde çalıştığı anlaşılmakla sadece yurt dışı çalışması bakımından fazla çalışma, hafta tatili ve … bayram genel tatil alacaklarının hesaplanması gerekli iken davacının …’de bulunduğu dönemlerin dikkate alınması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

9. Bölge Adliye Mahkemesince davacının tüm hizmet süresine göre yıllık izin kullanmadığının kabulü ile yıllık izin alacağı hesaplanmıştır. Davacının iddia ettiği çalışma süresi içinde …’de olduğu zamanlar bulunmaktadır. Davalının, davacının …’de bulunduğu dönemlerde izin kullandığı savunması karşısında, yurda giriş ve çıkış kayıtlarına göre …’de bulunan zamanların yıllık izine mi yoksa ücretsiz izne mi dayalı olduğu araştırılarak yıllık izne dayalı ise bunun yıllık izin ücretinin hesabında, ücretsiz izne dayalı ise davacının kıdem tazminatına esas hizmet süresinin tespitinde dikkate alınması gereklidir.

VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Davalı yararına takdir edilen 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.